Havuzlara dikkat

Güncelleme Tarihi:

Havuzlara dikkat
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2008 10:42

Uzmanlar, birçok insanın serinlemek ve eğlenmek amacıyla gittiği havuzların temizlik kurallarına uyulmadığı zaman çeşitli enfeksiyona da davetiye çıkaracağı yönünde uyarıda bulundu. Sağlık koşulları iyi olmayan havuzların özellikle gözde konjonktuvit, kulakta dış kulak yolu iltihabı, burunda rinit, sindirim siteminde gastroenterit, hepatit A, idrar yolunda üretrit, sistit ve ciltte de çeşitli enfeksiyonlara neden olabileceği bildirildi.

Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, ANKA’ya yaptığı açıklamada, havuzların temizliğinin günlük yaşamda kullanılan diğer alanların temizliğine göre çok daha önemli olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Akdur, sağlık koşulları iyi olmayan havuzların kullananlar için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade ederek “Herkesin kullanımına açık olan havuzlar, temizliğine dikkat edilmez ise, çeşitli mikroplarla kirlenir. Bu mikroplar gözde konjonktuvit, kulakta dış kulak yolu iltihabı, burunda rinit, sindirim siteminde gastroenterit, hepatit A, idrar yolunda üretrit, sistit ve ciltte çeşitli enfeksiyonlara neden olur” dedi.

“HAVUZ KONJONKTUVİTİ” SALGIN ŞEKLİNDE GÖRÜLÜYOR, GÖZDE AĞIR ZEDELENMEYE NEDEN OLUYOR

Havuzların en sık neden olabileceği enfeksiyonların başında “konjontuvit” denilen göz iltihaplarının geldiğini bildiren Prof. Dr. Akdur, “Gözlerde kızarıklık, yanma, batma, ışık duyarlılığı, sulanma, çapaklanma ve göz kapaklarında şişme, ağrı ve bazen de görme bulanıklığı gibi belirtilerle kendini belli eder. Basit göz iltihaplarının tedavisi zor değildir. Ancak, kişinin bu belirtiler ortaya çıkar çıkmaz, oyalanmadan bir hekime müracaat edilmesi gerekir” dedi. Prof. Dr. Akdur, şunları söyledi:

“Göz iltihapları açısından tehlikeli olan, tıpta “havuz konjonktuviti” dediğimiz ve özel bir virüs ile oluşan göz iltihabıdır. Bu virüsün iltihapları hem salgın şeklinde görülür, hem tedavisi zordur, hem her ilaca cevap vermez hem de gözde ağır zedelenmeye neden olur. Bu virüsler, çevresel etmenlere dayanıklıdır ve bulundukları ortamda uzun süre canlı kalabilmeleri ve çok bulaşıcı olmaları nedeniyle hızla yayılır ve salgınlar yaparlar. Böyle bir durumla karşılaşıldığında, bir göz doktoruna başvurmak gerekir.”

Havuzlarda gözle ilgili olarak, enfeksiyonların yanında diğer önemli bir konunun ise alerji olduğuna işaret eden Prof. Dr. Akdur, “Yaz ile artan güneş ışınları, toz ve polenlerin yanında, sudaki klor ve bazı tahriş edici maddelerinde etkisinin eklenmesi ile alerjik şikâyetlere daha sık rastlanır. Kendini gözlerde kızarıklık, kaşıntı, yanma, batma, sulanma, çapaklanma, ışık duyarlılığı, ağrı, bazen görme bulanması gibi şikâyetlerle belli eder” dedi. Prof. Dr. Recep Akdur, bu tür durumlarda vakit kaybetmeden bir hekime başvurulması gerektiğini ifade ederek “Özellikle çocuklar havuzda yüzdükten sonra gözleri kızarıyorsa klora karşı duyarlılık söz konusu olabilir. Havuz suyunda aşırı klor olması halinde kornea tabakasındaki hücrelere zarar verebilir. Suya girince gözleri kızaranların, özellikle çocukların yüzme gözlükleri kullanması yerinde olur” diye konuştu.

KLOR KOKMAYAN HAVUZA GİRMEYİN

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Recep Akdur, gerek göz iltihapları ve gerekse diğer enfeksiyonlar açısından, temiz olduğundan emin olunmayan ve suyu klor kokmayan havuzlara girilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Havuzun temizliğinden kastın yalnızca suyun veya havuzun temiz olması değil; aynı zamanda havuz çevresinin de temizliği olduğunu bildiren Prof. Dr. Akdur, “Özellikle tuvalet ve duş alanlarının varsa sauna ve benzeri alanların, soyunma dolaplarının, şezlong ve benzeri kullanılan diğer malzemelerin temizliği çok önemlidir. Havuzu kullanan kişilerin havlu, bone, gözlük ve benzeri kişisel eşyaların temizliği, beden temizliği özellikle tuvalet kullandıktan sonra ürogenital bölge ve ellerin temizliğinin iyi yapılması ve havuz kullanma kurallarına dikkatle uymaları diğer önemli bir konudur” dedi. Prof. Dr. Recep Akdur, havuz enfeksiyonlarından korunmak amacıyla yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

-Çok sayıda ve farklı alışkanlıkta olan kişilerin kullanımı nedeniyle havuzlarda hijyen çok çabuk ve sık bozulur. Bu nedenle sık sık ve düzenli olarak temizlenmesi gerekir. Her gün kullanıma sokulmadan önce, havuz ve tüm çevresi temizlenmelidir. Bu temizlik sırasında tuvalet duş gibi alanlar ile soyunma dolapları, şezlonglar gibi malzemelere daha büyük özen gösterilmeli ve uygun dezenfektanlarla dezenfekte edilmelidir.

-Havuzun büyüklüğü kullanan kişi sayısına uygun olmalıdır. Her havuzun bir kapasitesi vardır. Kapasitenin üzerinde kişi tarafından kullanılır ise suyu mikroplarla kirlenir ve enfeksiyon riski artar. Mikroplar klorda hemen ölmezler, bu nedenle çok kalabalık olan, su devri yeterli olmayan, yeterince klorlanmayan havuzlardan uzak durmak gerekir.

-Havuz suyunun içilebilir kalitede ve berrak olması gerekir. Buna rağmen, havuz suyunun yutulmaması gerekir.

-Havuz suyuna zaman zaman bakteriyolojik analizler yapılmalıdır. Suyunun klorlanması çok önemlidir. Uygun bir şekilde klorlanmalı, klor miktarı ne az ne de çok olmalıdır.

-Havuz suyunun sıcaklığı 27 dereceyi geçmemeli, havanın sıcaklığı ile suyun sıcaklığı arasında fazla fark olmamalıdır.

-Havuza girerken kesinlikle duş alınmalı ve ayaklar antiseptik eriyiklerden geçirilmelidir. Çıktıktan sonra mutlaka tekrar duş alınmalıdır.

-Göz enfeksiyonlarına ve başta klor olmak üzere sudaki gözü tahriş eden maddelere karşı, deniz gözlüğü veya maske kullanılması yerinde olur. Aynı şekilde kulak enfeksiyonlarına karşı, kulak tıkaçları kullanılabilir. Ancak bu malzemelerin, içeri su almaması ve kendisinin temiz olması, kesinlikle ortak kullanılmaması gerekir. Aksi takdirde daha zararlı olurlar.

-Lensle havuza girmek doğru değildir. Kontak lensle suya girmek, gözün iltihaplanma şansını arttırır. Ayrıca lensler suda kolayca gözden çıkabilir ve kaybolabilir. Yüzme sırasında kontakt lensler mutlaka çıkarılmalıdır.

-Ciltte sıyrığı, kesiği, mantarı ve diğer enfeksiyonları olan kişiler, göz-burun-kulak enfeksiyonu olan kişiler, ishal olan kişiler, bu durumları iyileşinceye ya da geçinceye kadar havuza girilmemelidir. Aksi takdirde enfeksiyonlarının iyileşmesi zaman alır.

-Küçük çocuklar hem tuvalet temizliğine hem de havuz temizliğine yeterince dikkat etmezler. Bu nedenle havuz suyunu kirletmek açısından risk teşkil ederler. Bunlar her iki konuda da uyarılmalıdır. Özellikle ishal varsa kesinlikle havuza girilmemelidir."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!