Güncelleme Tarihi:
Sadece ABD’de yıllık 200 binden fazla insanın ölümüne neden olarak maliyeti 100 milyar doları aşan bir sağlık harcaması yükü oluşturan KOAH hakkında hastalar da dahil olmak üzere toplumdaki geniş bir kesimin yeterli bilgiye sahip olmadığını dile getiren İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Baykal Ertürk, uyarılarda bulundu. Çoğu hastanın kendilerine ilk kez teşhis konulduğunda bronşlarının baca gibi tıkandığını ve boşuna ilaç kullandıklarını bilmediklerini belirten Ertürk, “Sonbahar ve kış ayları KOAH hastaları için yaprak dökümüdür. Havaların soğuması ile birlikte akut alevlenme atakları ile hastane ve yoğun bakım ünitelerine yatan KOAH’lı hastaların önemli bir kısmı tekrar evine dönemez. Hastaların yoğun bakıma gitmesine neden solunum yetmezliğidir, bunun da sebebi bronşların balgam üreten dokularla tıkanmasıdır ve arkasından enfeksiyon gelişmesidir” diye konuştu.
SİGARA KOAH VE AKCİĞER KANSERİNİN ORTAK NOKTASI
KOAH’ın sigaranın neden olduğu en önemli ve en yaygın hastalık olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Baykal Ertürk, KOAH’tan daha kötü seyreden bir hastalık olan akciğer kanserinin de yine sigara içilmesi sonucu oluştuğunu vurguladı.
Uzm. Dr. Ertürk, “Akciğer kanseri ve KOAH sigara dumanı içindeki kanserojen maddelerin uzun süre solunması sonucu başlayan inflamasyonun tetiklediği bir süreçtir. Kronik inflamasyonun bronşlarda bulunan goblet hücrelerinde çoğalma ve büyümenin yol açtığı daralma, yani kronik bronşit ile alveol dediğimiz hava odacıklarında ortaya çıkan yıkımın yol açtığı amfizem dediğimiz tabloların bir arada bulunması haline kısaca KOAH denir” ifadelerini kullandı.
BRONKOSKOPİK TAKİP İLE AKCİĞER KANSERİNİN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR
Hastaların çoğunda kronik bronşit görülürken daha az bir kısmında amfizem hâkimiyeti görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Baykal Ertürk şöyle devam etti:
“Bronş içini kaplayan goblet hücreleri çoğalıp lümende daralmaya neden olurken, bir kısım hücre gruplarında da ‘metaplazi’ dediğimiz kansere dönüşüm süreci başlar. Bu sürecin sonunda akciğer kanseri ortaya çıkar ve tedavisi zor bir döneme geçilmiş olur. Bu döneme kadar yakından takip edilenlerin erken tanı ve tedavi ile akciğer kanserinden kurtulması mümkündür. Nasıl gastroenterolojide ve kadın doğumda periyodik taramalar sonucunda mide, kolon kanserlerinin ve kadınlarda rahim ağzı kanserinin önüne geçilmesi mümkün hale gelebiliyorsa sigara kullananlarda da akciğer kanserine yakalanmadan yapılacak periyodik bronkoskopik takipler ile akciğer kanserinin önüne geçilmesi mümkün olabilir.”
KOAH AKCİĞER KANSERİNDEN ÇOK CAN ALIYOR
30 yıldan daha uzun süre sigara içen herkesin akciğer kanseri açısından risk grubunda olduklarını bilmesi ve buna göre takip altına girmesinin önemli olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Baykal Ertürk, “Aynı grubun KOAH açısından da risk grubunda oldukları bilinmeli ve tedavileri yapılmalıdır. KOAH, görülme sıklığı açısından daha geniş kesimleri etkilemekte ve rakamsal olarak akciğer kanserinden birkaç kat daha fazla sayıda insanın ölümüne neden olmaktadır” dedi.
ŞİKAYETLER 40’LI YAŞLARDA BAŞLIYOR
Dünyada üçüncü ölüm sebebi olan KOAH’ın yaşam kalitesini bozması nedeniyle de en önemli maluliyet nedenlerinden olduğunu işaret eden Uzm. Dr. Baykal Ertürk, şu bilgileri paylaştı:
“KOAH hastalığı 40’lı yaşlarda başlar ve 60’lı yaşlardan sonra geri dönüşümsüz noktada hastaların zor nefes aldıkları dönemle devam eder. İlaçlarla kontrol edilmeye çalışılsa da, balgam çıkartmayı kolaylaştırmak ve bronşları genişletmeye çalışmak dışında tedavinin fazlaca bir etkisi bulunmamaktır. Asıl önemli olan, sigaranın erkenden bırakılmasıdır. Her iki kötü hastalık da sigara nedeniyle oluşmakta ve milyonlarca insanın hayatının kaybedilmesine neden olmaktadır.”
KOAH’LILARIN COVİD’DE YOĞUN BAKIM RİSKİ DAHA YÜKSEK
KOAH’lılarda solunum kapasitesinin ileri derecede azalmış olmasının, solunum sistemini tutan diğer hastalıklarda hastaların daha hızlı bir şekilde kötüleşmeleri ve tedavi olacak kadar zamanı bulamamalarına da neden olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Baykal Ertürk, Covid-19’un KOAH hastalarında yol açabileceği riskleri ise şöyle anlattı:
“Covid-19 gibi akciğerleri tutarak ölüme neden olan bir hastalığa KOAH’lıların çok daha düşük bir rezerv ile yakalanmaları durumunda daha kısa sürede yoğun bakıma ihtiyaç duymaları söz konusu olacaktır. Akciğer kapasitesinin yüzde 90’nını kaybetmiş bir KOAH’lının iyileşmesini beklemek ise fazlaca iyimser olmayı gerektirir. Ne var ki, KOAH’lı hastalar izolasyon ve kendilerini koruma konusunda diğer insanlara göre daha tecrübeli olduklarından bu süreci daha iyi yönetmektedirler. Covid’e yakalananlar içerisinde KOAH’lı olanlar göreceli olarak daha az sayıdadır ve bu memnuniyet vericidir. Ayrıca normal dönemlerde akut alevlenme nedeniyle yoğun bakım ünitelerinde daha fazla sayıda KOAH hastası tedaviye gereksinim duyarken, bu dönemde KOAH’lı hasta grubunun kendilerini daha sıkı koruduklarından olsa gerek yoğun bakım tedavi gereksinimi duyanlar daha az sayıdadır.”
BALON TEDAVİSİ SİGARA İÇENLERDE UMUT VERİCİ
Gerek KOAH’lı hastaların gerekse de akciğer kanseri riski taşıyan uzun yıllar sigara içen kişilerin her iki hastalığın da bronşların iç tabakası olan bronş mukozasında başladığı gerçeğinden yola çıkarak bu dönemde daha bilinçli ve temkinli olması gerektiğini hatırlatan Uzm. Dr. Baykal Ertürk, risk grubundakilerin bronkoskopik incelemeden çekinmemesi ve erken müdahalenin sigaranın neden olduğu akciğer hastalıklarında hayat kurtarıcı olduğunun akılda tutulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Uzm. Dr. Baykal Ertürk, son yıllarda uygulanmaya başlayan Prof. Dr. Yalçın Karakoca’nın geliştirdiği ‘KOAH balon tedavisinin’ de KOAH hastalığında umut verici olduğunu belirterek şu bilgileri aktardı:
“Ağır ve çok ağır KOAH hasta grubu için özellikle tavsiye edilen balon yönteminde sigara nedeniyle kalınlaşıp tıkanan bronşlar, bir baca gibi temizleniyor. Sigara içenlerde görülen kronik bronşitin nedeni, kalınlaşarak bronşu tıkanmasına yol açan goblet hücre tabakasıdır. Bu tabaka tıpkı akciğer kanserinde olduğu gibi sigara kullanımına bağlı olarak zamanla solunum yollarını tıkar. ‘Rezektör Balon Bronkoplasti’ yöntemi ise tıpkı bronşların tıkanmasına neden olan tümörü kazıdığı gibi, kronik bronşitli hastalarda bronşların tıkanmasına yol açan goblet hücre tabakasını da ortadan kaldırıp bronşların temizlenerek genişlemesini sağlar ve balgam üretimi engeller.”