Güncelleme Tarihi:
Tekkeköy’de oturan 2 çocuk annesi Ayten Birinci, 2004 yılının Mayıs ayında üçüncü çocuğunu dünyaya getirmek için Samsun Büyük Anadolu Hastanesi’ne gitti. Genç kadın Op. Dr. Aynur Dağdemir Gökpınar tarafından yapılan sezaryenle erkek çocuk dünyaya getirdi. Ardından taburcu edildi. Ancak eve giden genç kadın yürüme sıkıntısı ve sancı çekmeye başlayınca Haziran ayında tekrar aynı hastaneye gitti. Fakat Dr. Dağdemir Gökpınar, kendisinin tatile gideceğini belirterek hastasını, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk etti. Burada yapılan tetkikler sonucu genç kadının karnında iltihap oluştuğu belirlendi. Bu sırada Ayten Birinci'nin sezeryan ameliyatı sonrası atılan dikişleri de patlayınca Doç. Dr. İdris K.’nın başında olduğu ekip, kendisini ameliyata aldı. İddiaya göre sezaryen sırasında Ayten Birinci'nin karnında unutulan gazlı bez çıkarılıp, iltihabı temizlendi. Ancak birkaç gün sonra ikinci kez dikişlerinin patladığı ve yeniden Büyük Anadolu Hastanesi’ne götürüldü. Burada ise Doç. Dr. Cafer Polat tarafından tekrar karnı açılan Birinci’nin bağırsağında sorun oluştuğu ve iltihabın vücuda yayıldığı ortaya çıktı. Doç. Dr. Polat genç kadının iç organlarını temizleyip, bağırsağından 40 santimetrelik kısmı aldı.
302 BİN YTL'LİK DAVA AÇTI
Yaşadığı olaylardan sonra bunalıma giren Ayten Birinci, Büyük Anadolu Hastanesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile kendisini ameliyat eden doktorlar Aynur Dağdemir Gökpınar, İdris K. ve Cafer Polat hakkında Samsun 2’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ‘ihmal, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu hayati tehlike geçirdiği’ gerekçesiyle 2 bin YTL’si maddi, 300 bin YTL’si manevi olmak üzere toplam 302 bin YTL’lik tazminat davası açtı. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan davalara katılan Birinci, “Ameliyatlardan sonra ilaç kullanmaya başladım. Psikolojim bozuldu. 2 kez normal doğum yaptım. Üçüncüsünde doktor beni sezaryene yönlendirdi. Ne olduysa bundan sonra oldu. Ev işlerini bile yapamıyorum, çocuklarıma bakamıyorum. Kim suçluysa cezasını çeksin” dedi.
Sezaryen ameliyatını gerçekleştiren Op. Dr. Aynur Dağdemir Gökpınar, mahkemeye avukatı aracılığı ile gönderdiği dilekçede suçlamaları kabul etmeyerek, 16 yıllık meslek hayatında hiç bir sezaryen operasyonunda gazlı bez kullanmadığını açıkladı. Doç. Dr. İdris K. ise dava dosyasına verdiği dilekçede, genç kadının karnında yabancı cismin haftalarca kaldığını, bağırsaklarında tahrifat meydana getirdiğini, yabancı cisim alınmasından sonraki gelişmelerin ise tamamen olağan bir durum olduğunu belirtti.
ŞOK EDEN RAPOR
Mahkeme ise Ayten Birinci’nin dava dosyasını Ankara Gazi Üniversitesi’ne göndererek bilirkişi raporu hazırlanmasını istedi. Gazi Üniversitesi’nde görev yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haldun Güner, öğretim Üyeleri Prof. Dr. Rıfat Güsoy ile Prof. Dr. Onur Karabacak tarafından hazırlanan raporda şöyle denildi:
“Karın içi cerrahi işlemler sonrası yabancı cisim, gazlı bez unutulması yaklaşık binde 1 ve 3 binde 1 görülmektedir. Bu gibi istenmeyen komplikasyonlar nadir de olsa jinekolojik ve obstetrik (doğum) cerrahi işlemlerden sonra da olabilmektedir. Sezaryen cerrahisi majör (risk taşıyan büyük ameliyatlar akciğer, prostat, açık kalp) cerrahi olup, abse oluşumu, gazlı bez unutulması nadir olabilecek komplikasyonlardır. Bu ciddi komplikasyonlar insan hayatını tehdit edici olabilmekle bereber, yapılan tedavi sonucunda kişinin sağlığa kavuştuğu görülmektedir. Cerrahi işlemler sonucunda ortaya çıkan komplikasyonlar sonradan yapılan ameliyatla ortadan kaldırılmış olup mesleki açıdan bir hata saptanmamıştır.”
3 profesör tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna Ayten Birinci tepki gösterdi. Avukatı aracılığıyla rapora itiraz ettiklerini söyleyen genç kadın, ”Doktor karnımda gazlı bez unutmuş. Ben hayati tehlike geçirmişim. Bağırsaklarımın bir kırmısmı bu yüzden alınmış. Ve 3 profösör doktorların karnımda gazlı bez unutmasının hata olmadığını belirtmiş. Bu rapor kabul edilir gibi değil. Benim hayatımı kararttılar” diye konuştu.