Güncelleme Tarihi:
“Her tarafım ağrıyor. Ağrım bazen omzumda, bazen kolumda, bazen boynumda dolaşıyor. Defalarca doktora gittim.
Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Ketenci, “Fibromiyalji hastalarının büyük çoğunluğu depresyon, romatizma, kas ağrısı, kulunç, stres gibi yanlış tanılarda takip ediliyor. Bir kısmına ise ‘takma kafana, gerginlikten’ deniyor. Bir süre sonra aileleri de ağrı çektiğine inanmıyor. Hasta kendini çaresiz hissediyor” dedi.
MIZ MIZ KADIN HASTALIĞI DEĞİL
Hastalığın yıllarca “mız mız kadın hastalığı” olarak tanımlandığını hatırlatan Prof. Dr. Ketenci, “Erkekler hatta çocuklarda da görülüyor. Kadın hastaların yüzde 2, erkek hastaların ise yüzde 0.15’sine tanı konabiliyor. Her 1 erkeğe karşılık, 3 kadın hasta var. Çoğunlukla orta yaşlarda görülse de çocukluk döneminde ve ileri yaşlarda da rastlıyoruz. En sık görülme yaşı yüzde 40-50” dedi.
BEYİNLE İLİŞKİSİ VAR
Hastalığın beynimizle yakın ilişkili olduğunu belirten Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Deniz Evcik, “Fibromiyaljili hastalarda ağrının beyinde işlenmesi ve algılanmasında sorun var. Beyinden gerektiği kadar serotonin(mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veriyor) ve noradrenalin(kan damarlarının kasılmasını ve kan basıncının yükselmesini sağlıyor) salgılanmıyor. Buna bağlı olarak herkes kadar bilgi beyine ulaşsa bile daha yüksek şiddetli gibi algılanıyor” dedi. Ayrıca genetik, hormonal, immünolojik(bağışıklık sistemi) bozuklukları, psikolojik nedenler, kasa ait sorunlar gibi pekçok faktörün etkili olduğu düşünülüyor.
GEREKTİĞİ KADAR EGZERSİZ
Önemli tedavilerden biri aktif olmak ve düzenli egzersiz yapmak. Egzersize yavaş yavaş başlanması öneriliyor. Yürüyüş, bisiklete binmek veya yüzmek hem serotonin salgısının artmasına hem de ağrıların azalmasına yol açıyor. Haftada 3 kez, en az 20 dakika egzersiz hastaların yaşam kalitesini artırıyor, ağrı ve hassasiyeti azaltıyor. Ancak her gün ve ağır egzersiz önerilmiyor.
CİNSEL İSTİSMAR RİSKİ ARTIRIYOR
Fibromiyaljide risk faktörleri şöyle:
- Kadın olmak
- Yaşın ilerlemesi
- Omurgaya yönelik fiziksel travmalar, trafik kazaları
- Geçirilmiş enfeksiyonlar
- Çocukluk döneminde, psikolojik veya fiziksel şiddet, cinsel istismar, boşanma, terk edilme, savaş
- İşle ilgili sorunlar
- Aşırı aktif yaşam ve mükemmeliyetçi kişilik yapısı.