Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan nakillerle ilgili Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'na (YÖK) suç duyurusunda bulunması konusunda, “Disiplin amirliği YÖK ve üniversite tarafında olduğu için oradaki kişilerin süreçlerle ilgili eksikliği, hatası var mı? O kısmı onlar değerlendirecek” dedi.
Bakanlık müfettişlerinin değerlendirmelerini, gördükleri eksiklerle beraber YÖK'e ilettiklerini belirten Şencan, “YÖK bu kapsamda incelemesini yapacak” diye konuştu.
Genel Müdür Şencan, Sağlık Bakanlığının Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan nakillerle ilgili Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı'na (YÖK) suç duyurusunda bulunması ve diğer gelişmeler konusunda sorularını yanıtladı.
Sağlık Bakanlığı olarak üniversiteler ile ilişkilerinde, sağlıkla ilgili ruhsat, düzenleme ve yetki gibi konularda kendilerinin düzenleme yaptığını anlatan Şencan, “Ama oradaki kişilerin süreçlerle ilgili eksikliği, hatası var mı? Disiplin amirliği YÖK ve üniversite tarafında olduğu için o kısmı onlar değerlendirecek. Bizim müfettiş arkadaşlar değerlendirmelerini, gördükleri eksiklerle beraber YÖK'e ilettiler. YÖK bu kapsamda incelemesini yapacak. Adli konuda ise hastanın re'sen ya da YÖK'ün başvurusu olabilir. O kısmı bizim dışımızda” bilgilerini aktardı.
"HOCALAR ÜZERİNDE İŞLEM YAPAMAYIZ"
“Bakanlık olarak şu aşamada yapacağınız bir işlem yok mu?” sorusuna Şencan, “Bizim Hacettepe'deki hocalar üzerinde herhangi bir disiplin işlemi yapmamız söz konusu değil. Ama yetkilerle ilgili kısım bizi ilgilendiriyor. Biz de onunla ilgili sürecimizi işlettik. Yeni bir yetki konusunda bütün sürecin bitmesini her halükarda bekleyeceğiz” yanıtını verdi.
ÇAVDAR'IN ÖLÜM NEDENİ
Hacettepe Üniversitesi'nin çift kol ve çift bacak nakli yapılan Şevket Çavdar'ın ölüm nedeniyle ilgili bakanlığa bir bildirimde bulunup bulunmadığı, bu doğrultuda mevzuatta bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı” yönündeki soruya ise Şencan, tıptaki ilerlemelerin araştırma ya da mevzuat kapsamına olduğunu söyledi.
Bir alanda ilk yapılanların araştırma kapsamına daha sonrakilerin ise mevzuata girdiğini anlatan Şencan, mevzuatla daha güvenli sınırların belirlendiğini, buna yönelik işlemler yapıldığını bildirdi.
Rutin işleyişteki aksaklık, eksiklik ve tıbbi nedenlerin ayrıntılı olarak bilirkişi tarafından incelenmesinin ardından mevzuatın gözden geçirilebildiğini ifade eden Şencan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kompozit dokuyla ilgili mevzuat, konu henüz gelişmemişken ortaya çıkan birikimden yola çıkılarak yapıldı. Bunun üzerine her zaman birikim olabilir, her türlü birikimi değerlendireceğiz. Ancak rahmetli Şevket Çavdar'ın hayatını kaybetmesinde tıbbi bir süreç hatası var mıydı, buna bilirkişi karar verecek. Bakanlığın bilirkişisi endikasyon yönünden değerlendirdi. Zaten hem oluşturulan mevzuat bunu öngörüyor hem de açıklamalarımızda söyledik, endikasyon yönünden değerlendirdi, kararını verdi, yaptırımını da uyguladık.”
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, “Ölüm nedenine bağlı mevzuatta bir düzenleme yapılacak mı?” sorusu üzerine ise “Şu anda bizde böyle bir bilgi yok. Ancak bilirkişiler inceledikten, raporlar düzenlendikten sonra ihtiyaç duyulursa tabii ki olur. Ama şu anda böyle bir şey söz konusu değil” şeklinde konuştu.
“Ölüm nedeniyle ilgili bir şey bildirildi mi?” sorusuna da Şencan, “Tıbbi ölüm nedenini zaten bütün kamuoyu biliyor. Kardiyak sorunlar ortaya çıktı ama bu kardiyak sorunların ortaya çıkmasında etken immün aktif ajanlar mıydı, kalbindeki fizyolojik aşırı yüklenme miydi, bunlar tamamen bilimsel ortamlarda tartışılıp son karar netleşecek” karşılığını verdi.
Bununla ilgili her kayıt ortada olduğu için uzman heyetlerin değerlendirmelerde bulunabileceğini ifade eden Şencan, “Bu tür vakalarda her halükarda olumlu olumsuz değerlendirmelerin ulusal ve uluslararası düzeyde yapılması gerekiyor ki sonuçları çok iyi değerlendirilsin” ifadesini kullandı.
"ADLİ İDARİ SÜREÇ TAMAMLANMADAN RUHSAT YOK"
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer'in, “Başka bir ekip için kompozit doku nakli ruhsatında başvuru yapacakları” açıklaması sorulan Şencan, “Şu anda hazır olup 'şuraya vereceğiz' dediğimiz bir yer yo0k” dedi.
Hacettepe Üniversitesi'nin farklı bir ekiple başvuru yapacağını basından öğrendiklerini ifade eden Şencan, şunları söyledi:
“Mevzuat 'Böyle bir durumda Hacettepe bir daha asla ruhsat için başvuramaz' demiyor, biz de böyle bir şey söylemiyoruz, ancak bu olay orada çalışan bir hekimin ameliyat yaparken hata yapmasından farklı bir şey. Çünkü ruhsatı kişilerle beraber kurumlara da veriyoruz. Dolayısıyla burada şu anda henüz idari incelemeler devam ediyor. Bakanlığın müfettişleri YÖK'e suç duyurusunda bulundu, YÖK'ün de yapacağı değerlendirmeler olacak. Dolayısıyla bütün bu süreçler tamamlanmadan sadece cerrah değiştirilerek tekrar başvurulması veya ruhsat verilmesi söz konusu değil. İdari, ortaya çıkarsa adli süreçler tamamlanacak daha sonra bu konu gündeme gelecek.”
"MEVZUAT VARSA ENDİKASYON DIŞINA ÇIKILMAZ"
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer'in, “Çavdar'ın nakli bakanlıktan alınacak endikasyon dışı izinle yapılabilirdi” yönündeki açıklamasıyla ilgili soruya da Şencan, bunun mevzuatı oluşturulmamış konular için söz konusu olabileceğini belirterek, “Mevzuatı oluşturulmuş bir konuda, 'ben bu mevzuatın dışında yapayım' olmaz” diye konuştu.
"BAĞIŞ YAPMA ARZUSU ZEDELENMESİN"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, soruşturmalar tamamlanmadan Hacettepe Üniversitesi'ne kompozit doku için yeni bir ruhsatın verilmesinin kesinlikle söz konusu edilemeyeceğini söyledi.
Akdağ, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nce düzenlenen “Sigara ve Sağlık Sempozyumu” öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hacettepe Üniversitesi'nde çift kol, çift bacak ve yüz nakline ilişkin operasyonunun gündemde tutuluş şeklinin, organ bağışçılarının bağış yapma arzusunu zedelememesi gerektiğini belirtti.
Vatandaşların, tüm organ nakilleriyle ilgili “adaletli, son derece dikkatli bir sistem” kurulduğundan emin olmalarını isteyen Akdağ, Sağlık Bakanlığı'nın Hacettepe Üniversitesi'ndeki çift kol ve çift bacak nakli ile yüz nakline ilişkin ilgililer hakkında idari ve adli soruşturma için YÖK'e suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili soruyu şöyle cevapladı:
“Bilimsel komisyonumuz bir karar verdi biliyorsunuz. Hacettepe'deki nakillerde kurallara uygunsuzluk tespit etti ve Hacettepe Tıp Fakültesinin kompozit doku nakli dediğimiz, bu kol, bacak nakilleriyle ilgili ruhsatını iptal etmiş oldu. Hacettepe Üniversitemiz köklü bir üniversitemizdir, öteden beri bilimsel ilklerin gerçekleştirildiği bir tıp fakültemiz var Hacettepe Üniversitesi'nde. Mutlaka bu üniversitemizde diğer nakiller yine başarı bir şekilde devam ettirilecek.
Onun dışında, benim teftiş kurulumun yaptığı inceleme neticesinde de yine kuralsızlıklar tespit edildi ve sonuçta üniversite tıp fakültesi YÖK'e bağlı olduğu için biz bu hususta soruşturma yapılması talebini YÖK'e bildirmiş olduk. Bir taraftan da bildiğim kadarıyla savcılık soruşturması var. Dolayısıyla bu hususta artık çok fazla yorum yapmak doğru değil.”
SORUŞTURMALARIN SONUÇLARINI BEKLEMEK DURUMUNDAYIZ
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer'in üniversite olarak ruhsatı yenileme çalışması içinde olduklarına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine Akdağ, “Soruşturmalar, hatta savcılık soruşturmaları tamamlanmadan bu hususta Hacettepe Üniversitesi'ne kompozit doku, yani kol, bacak ve yüz nakli için yeni bir ruhsatın verilmesi kesinlikle söz konusu edilemez. Soruşturmaların sonuçlarını beklemek durumundayız” dedi.
Rektör Tuncer'in konuşmasının içeriğini tam olarak bilmediğini belirten Akdağ, “Ben net olarak kendi tavrımı, bakanlığın tavrını ifade ediyorum. Herhangi bir biçimde kural ihlali yapıldığı için ruhsat iptal edilmiş bir konuda, bütün soruşturmalar tamamlanıncaya kadar başka bir işlem tesis etmeyiz” diye konuştu.
Türkiye'nin nakiller konusunda önemli mesafe kat ettiğini belirten Akdağ, birçok ülkede kuralsızlık bulunduğunu, bilim adamlarının kendi inisiyatifleriyle kararlar aldıklarını anlattı.
Akdağ, “Burada kurallar var. Allah'tan bu kuralları son 2 sene içerisinde çalıştırdık ve koyduk, koymasaydık şimdi toplumda daha büyük bir güvensizlik ortamı oluşabilirdi. Dolayısıyla tekil bir olayı, organ nakliyle ilgili genel seviyemizle kesinlikle karıştırmamak lazım” dedi.