Güncelleme Tarihi:
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gölge Acaroğlu, makyaj malzemelerinin göz sağlığı üzerindeki etkilerini anlattı.
KULLANDIĞINIZ ÜRÜNLERİN İÇERİĞİNE DİKKAT!
Göz kapakları, vücudun dışarıdan tatbik edilen maddelere en duyarlı bölgesidir. Çünkü göz kapaklarını kaplayan deri vücudumuzdaki en ince deri tabakasıdır ve üzerine uygulanan kimyasallar çok kolay emilerek kana karışabilmektedir. Dahası, göz kalemi, rimel gibi ürünler gözümüzün yüzeyine de yayılacağından gözyaşı tarafından da emilir. Bu nedenle makyaj yaparken kirpikli kenarların her zaman dışında kalınmalıdır.
Her gün kullandığımız bir göz çevresi kreminin ambalajında, içeriğinde neler olduğu yazar. Çoğu zaman bu içeriği okumaya başlayıp, uzayıp giden kimyasal madde isimlerine göz atar ve ne olduklarını anlamadığımız için okumaktan vazgeçeriz. Bu liste okuyamayacağımız kadar uzundur çünkü.
Oysaki deriden emilen zararlı maddelerin, ağızdan alınanlardan daha fazla zarar verebileceği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu nedenle özellikle göz çevresine uyguladığımız kozmetiklerde bulunabilecek bazı zararlı kimyasallara göz atalım ve “içindekiler” kısmını incelerken karşımıza çıkması halinde o ürünü hemen rafa geri bırakalım.
ÜRÜNLERİN İÇERİĞİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN MADDELER NELERDİR?
1. PETROKİMYASALLAR: Etiketlerde “-alkol” veya “-anol” eki ile karşımıza çıkan alkol türevleri. İzopropil alkol, etanol gibi maddeler kozmetiklerde çözücü olarak kullanılabiliyor. Tahmin edilebileceği gibi alkol cildi kurutucu bir maddedir ve derinin koruyucu örtüsünün dengesini bozar. Kuru cilt daha erken yaşlanır. Böbrek, beyin ve solunum sistemi için zararlıdır. Petrol türevi mineral yağlar ise, suda çıkmayan makyaj temizleme solüsyonlarında bulunabilir, gözenekleri tıkayarak cildin nefes almasını engellemekten kansere kadar birçok rahatsızlıkla bağlantılıdır.
2. PARABENLER: Kozmetiğin raf ömrünü uzatan bu maddeler, kozmetiklerde mikroorganizmaların üremesini engellerler. Hormonal yan etkilere yol açabildikleri ve özellikle meme kanseri ile ilişkilendirildikleri için birçok ülkede kullanımları yasaklanmıştır. Fakat antimikrobial özellikleri ile de kozmetiklerin güvenli kullanımını sağladıkları için, çok düşük oranlarda kullanılmalarının zararlı olmayacağı yönünde de görüşler vardır.
3. FORMALDEHİT: Cilt kremleri ve allıklarda koruyucu olarak bulunabilen “formalin”’in çok az miktarları bile tahriş edici, alerjen ve kanserojen olabiliyor. İleri ülkelerde kozmetik amaçlı kullanımı yasaklanmakta.
4. SODYUM LAURİL SULFAT: Köpüklü ürünlerde bulunan sülfatın gözleri ve göz kapağı cildini tahriş etme potansiyeli oldukça yüksek.
5. TALK: Cildin fazla nemini alarak parlamayı önlemek için göz farlarında ve fondötenlerde karşımıza çıkıyor. Yumurtalık kanseri riskini arttırdığı gösterilmiş.
6. PROPİLEN GLİKOL, POLİETİLEN GLİKOL (PEG): Deriye kolaylıkla nüfuz eden bu kimyasallar hücrelerin protein yapısını zayıflatan maddelerdir, “kontak dermatit” nedenidir. Polietilen glikol kalınlaştırıcı, kıvam arttırıcı olarak rimellerde kullanılır. Cildin doğal nem tutma dengesini bozabilir, enfeksiyonlara açık hale getirebilir.
7. ETANOLAMİN BİLEŞİKLERİ: DİETANOLAMİN (DEA), TRİETANOLAMİN (TEA), MONOETANOLAMİN (MEA): Özellikle cilt temizleyici kozmetikleri kaymaksı ve köpüklü kıvama getirmek için kullanılırlar. Yapılan araştırmalar, cilt üzerine tekrar eden uygulamaların karaciğer ve böbrek kanseri riskini arttırdığını gösterdiği için birçok ülkede kullanılmaları yasaklanmıştır.
8. ÇİNKO OKSİT –TİTANYUM DİOKSİT NANOPARTİKÜLLERİ: Özellikle göz çevresi güneş koruyucularında bulunurlar. Kremin nano partiküllü olması ciltten bu maddelerin emilimini daha da kolaylaştırır.
9. BUTİLLENDİRİLMİŞ HİDROKSİTOLUEN VE HİDROKSİANİSOL (BHT ve BHA): Antioksidan-koruyucu olarak kozmetiklere katılabilen bu maddeler ciltte alerji ve tahrişe neden olabilmekte, kanserojen etkileri yadsınamamaktadır.
10. SENTETİK BOYALAR: “F&DC” ile başlayan ve bir renk ya da numara ile devam eden isimlere sahip olan sentetik boyaların kanserojen olduğu ispatlanmıştır.
Sonuç olarak; göz çevresi bakım ve makyaj malzemeleri alınırken çok dikkatli olmalıyız. Piyasada “doğal”, “natürel”, “organik” etiketlerle satılan birçok ürün aslında tamamen bu özellikleri taşımaz. Makyaj ve makyaj temizliğinde, doğal olduğundan emin olduğumuz kozmetik malzemeleri kullanmalıyız.
doktorsitesi.com Katkılarıyla hazırlanmıştır.