Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2008 11:13
Avrupa'daki önemli bilimsel dergiler arasında yer alan European Heart Journal Dergisi'nin son sayısında, evi havaalanına yakın ya da işlek cadde üzerinde olanların hipertansiyon hastası olmaya aday oldukları belirtildi.
Çayın kansere karşı korunmada önemli rol oynadığını söyleyen Çağlar, “Çayın kansere karşı dolaylı koruyucu tesiri antioksidan özelliğinden ileri gelir. Bu, kansere sebep olan kimyevi maddelerin çaydaki polifenoller sayesinde tesirsiz hale getirilmesi veya bloke edilmesi şeklinde açıklanabilir. Polifenollerin önemli bir faydası da, kandaki yağların damarlarda ve kalpde kalıcı tahribat yapmasına mani olmaktır. Bilhassa mide, ince bağırsak, pankreas ve kolon, ayrıca meme ve akciğer kanserlerinden korunmada yeşil çayın önemli rol oynadığı anlaşılmıştır. Çin Milli Kanser Enstitüsü’nün araştırmalarına göre, yeşil çay içen Çinlilerin yemek borusu kanserine daha az yakalandığı tespit edilmiştir” dedi.
Çağlar, gerektiği kadar çay içildiğinde kötü kolesterolün düştüğünü açıklayarak, “Çay içenlerin, içmeyenlerden iki kat fazla kolesterollü besin yemesine rağmen, içmeyenlerle aynı kolesterol seviyesine sahip oldukları tespit edilmiştir” diye konuştu.
Yeşil çayın bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemede yardımcı rol oynadığını belirten Çağlar, şöyle konuştu:
“Çayın ana bileşenlerinden biri olan catechinler, diş çürümelerinden HIV’e kadar birçok hastalığa tesir ederek bunlara yol açan mikroorganizmalara karşı kuvvetli antibakteriyal ve antiviral ajanlardır. Çalışmalar, yeşil çayın koleradan ishale kadar bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemede de yardımcı rol oynadığını göstermiştir. Ayrıca çay, gribe karşı da tesirli olabilmektedir.”
Çağlar, çayın faydalarını şöyle sıraladı; “Ağız kokusunu giderme, ihtiva ettiği C vitamini ile nezle ve gribi önleme, tip 2 diyabetten koruma, parkinson hastalarına yardımcı olma, HIV enfeksiyonunu yavaşlatma, vücut sıvı dengesini ayarlama, stres ve yorgunluğu hafifletme (C vitamini ile), deri hücrelerinin bağışıklık fonksiyonlarını artırma, osteoporozdan koruma, DNA hasarını azaltma, yaşlanmayı geciktirmeye vesile olma, kanda pıhtı oluşma riskini azaltma, sahip olduğu B vitamini kompleksleriyle karbonhidrat metabolizmasına yardım etme, ihtiva ettiği florid sayesinde diş çürümelerine karşı dişleri koruma.”
Çayın fazla tükeltilmesinin faydadan çok zarar verdiğini ifade eden Çağlar, şu uyarılarda bulundu:
“Çay kafein dışında teofilin denen bir madde ve niteliği tam olarak tespit edilememiş bazı maddeler ihtiva eder. Aşırı tüketildiğinde (günde 10 fincandan fazla) ihtiva ettiği kafeinin olumsuz tesirlerinin yanı sıra, çaydaki okside olmuş fenolik bileşikler, besinlerdeki demirin emilmesini ve vücuda faydalı olmasını önemli ölçüde azaltır. Bu tesir, beslenmeleri daha çok bitkiye dayalı olan fertlerde demir eksikliği anemisinin (kansızlık) meydana gelmesinde önemli rol oynar. Yemekle birlikte tüketildiğinde bu tür bir olumsuz tesiri söz konusu olabilir. Bu yüzden, kansızlığa eğilimli çocukların ve doğurganlık devresindeki kadınların yemekle birlikte çay içmemeleri, içmeleri durumunda da açık ve limonlu içmeleri gerekmektedir. Limon, C vitamini ihtiva ettiğinden, fenollerin demir bağlayıcı tesirlerini azaltmaktadır.”