Güncelleme Tarihi:
Prostat büyümesinin tedavisinde günübirlik, ameliyatsız bir girişim olan “prostat askılama” (Urolift) yöntemi ve prostat askılamanın hastaya sağladığı ayrıcalıklar hakkında Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Oğuz Acar, bilgi verdi.
PROSTAT AMELİYATLARI HASTALARI KORKUTABİLİR
Prostata yönelik her cerrahi girişim, prostattan doku çıkarılması veya buharlaştırılması şeklinde gerçekleştirildiği için, prostatın normal işleyişinde az ya da çok problemler yaratır. Ameliyat sonrası en çok; idrar kaçırma, cinsel fonksiyon bozukluğu ve kanamadan korkulur. İyi bir cerrahi ameliyatta kanama, idrar kaçırma ve sertleşme problemleri hemen hemen hiç görülmezken, ameliyat sonrası “kuru orgazm” olarak bilinen, cinsel temasta meninin dışarıya akmak yerine mesaneye kaçması oldukça sık görülen bir durumdur. Kuru orgazm sorunu, hastaları hem psikolojik ve cinsel açıdan rahatsız eder, hem de çocuk isteği olanlarda doğal yoldan çocuk sahibi olmak imkansız hale gelir.
PROSTAT ASKILAMA İLE AMELİYATSIZ İYİLEŞME ŞANSI
Prostatın içinden geçen idrar yolu büyümüş prostat nedeniyle sıkışır. Prostat askılama ile, sıkışan bu doku çok küçük klipslerle iki yana asılarak, idrar yolunun genişletilmesi sağlanır. Bu, pencereyi kapatan perdenin kenarlara doğru asılarak camın görünür hale gelmesine benzetilebilir.
CİNSEL FONKSİYONLAR TAM OLARAK KORUNUR
Prostat büyümesi 40’lı ve 50’li yaşlarda cerrahi girişim gerektirecek düzeylerde olduğunda, ameliyat sonrası sorunlar hastayı daha çok etkiler. “Prostat askılama”, özellikle cinsel fonksiyonlarını tam olarak korumak isteyen 40-65 yaş arası hasta grubu için ideal bir yöntemdir. Ayrıca özellikle başka hastalıkları nedeniyle kan sulandırıcı ilaçlar kullanan veya anestezi almayı engelleyecek ciddi hastalıkları bulunan ileri yaşlı hastalarda da birinci seçenek olarak uygulanabilir. Prostat büyümesi için ilaç kullanması gereken, ancak kimyasal ilaçları hayat boyu kullanmak istemeyen hastalara da rahatlıkla önerilebilir.
YAŞ SINIRI YOK
Prostat askılama yöntemi, en ileri yaştaki hastalar için bile uygun olan bir yöntemdir. Ameliyat komplikasyonları beklenmediği için, çok ileri yaşta ve kronik hastalıkları nedeniyle ameliyat olmasında sakınca bulunan kişilerde de belirli sınırlama olmaksızın kullanılabilir.
HASTAYA KONFOR SAĞLAR
• Prostat ameliyatında prostattan bir doku çıkarılır yani prostat dokusu çıkarılarak doku kaybı olur. Bu durum, prostat fonksiyonlarında değişikliklere yol açar. Oysa askılama yönteminde doku çıkarılmaz dolayısıyla yara oluşturulmaz ve prostat fonksiyonlarında herhangi bir değişiklik ortaya çıkmaz. Prostatın dokusu sıkışarak hacmi bu şekilde küçültülmüş olur.
• Prostat ameliyatlarında hangi yöntem olursa olsun, bir yara oluşturulacağı için bu yaranın iyileşme sürecini beklemek gerekir. Bu süreç de zaman zaman hastalar için sıkıntılı olabilmektedir. Askılamada ise bir yara olmayacağı için hem hasta işlemden hemen sonra fayda görür hem de iyileşmesi beklenmek durumunda kalınan bir yara oluşmaz.
• Prostat askılama, lokal anestezi altında 15 dakika içinde biten bir işlemken ameliyatlar genellikle genel anestezi altında 1 saat süren operasyonlardır.
• Hastanın ameliyattan yarar görmesi için, yaklaşık 15 günlük bir süreye ihtiyaç duyulurken, askılamada hasta işlemden hemen sonra yarar görmeye başlar.
AMELİYATA ENGEL DEĞİL
Hastaların, yaşamlarının bir döneminde prostat askılama yaptırmaları, daha sonra ameliyat olmaya karar verdiklerinde bu isteklerine bir engel teşkil etmez. İşlem hasta için bir süre sonra yeterli olamayacak hale gelirse, ardından ameliyat gerçekleştirilebilir. Yani gerektiği takdirde ameliyat her zaman ikinci seçenek olarak yerinde durur. Prostat askılamanın, ameliyatı yaklaşık 5-10 yıl ötelemesi bile, hayat kalitesinin 5-10 yıl bozulmadan devam etmesi manasına gelir ki bu durum özellikle genç hastalar için çok büyük önem arz eder. İlaç kullanımı ile ameliyat arasında bir “ara formül” özelliği taşıyan askılama yöntemi, bu anlamda hasta için çok önemli, zaman kazandıran, ilaç kullanımı ve ameliyatın problemlerinden kurtaran bir işlemdir.