Güncelleme Tarihi:
Vücudun farklı yerlerinde de görülebilen gül alerjisi; gül hastalığı (rozase), roza hastalığı olarak da bilinmektedir.
Gül alerjisi, ciltte görülen sivilce benzeri kabartılar, iltihaplı kızarıklıklar, yüzeysel damar genişlemeleri şeklinde kendini gösteren, daha çok yüz bölgesinde ve burun çevresinde görülen bir sağlık sorunudur. Bu durum gül alerjisinin kendisini sadece yüz çevresinde gösterdiği anlamına gelmemektedir. Vücudun farklı bölgelerinde de görülme olasılığı bulunmaktadır. Gül hastalığı alerjisi ayrıca roza hastalığı ve gül hastalığı olarak da adlandırılmaktadır.
Gül Alerjisi Neden ve Nasıl Olur?
Gül alerjisinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Gül alerjisi, insan vücudunun, özellikle burun ve çevresinin aşırı duyarlı olması nedeniyle ortaya çıkar. Aşırı sıcak ya da soğuk, güneş ışınları, genetik faktörler, alkollü yahut aşırı kafeinli içeceklerin tüketilmesi, sindirim sistemindeki bozukluklar, iş yaşamından yahut günlük yaşamdan kaynaklanan sinir ve stres nedeniyle gül alerjisi ortaya çıkabilir.
Gül Alerjisi Nasıl Anlaşılır? Gül Alerjisi Belirtileri
Gül alerjisi hastalığının belirgin nitelikte ortaya çıkan belirtilerinin varlığı söz konusudur. Bunlar:
- Burun çevresinde aşırı duyarlılık olması,
- Yüzde beliren kızarıklıklar,
- Aşırı hassasiyet,
- Ciltte yanma hissi
- Burun çevresinde iltihaplı kabartılar görülmesi,
- İlerleyen süreçte alnı sarmaya başlayan iltihaplı kabartılar,
- Saç diplerinde de görülebilir nitelik kazanan kızarık kabartılar,
- Burunda büyüme,
- Rahatsız edici ağrılar,
- Gül alerjisinin hafif seyrinde deride kuruluk ve dökülme görülürken ağır seyri durumu söz konusu olduğunda vücudun kolesterol dengesinde bozukluk ve karaciğer rahatsızlıkları ortaya çıkabilir.
Gül Alerjisine Ne İyi Gelir ve Nasıl Geçer?
Gül alerjisi belirtilerin ortaya çıkması sonrasında çeşitli koruyucular, nemlendiriciler ile görülen kızarıklıklar giderilmeye çalışılır. Gül alerjisinin ilk aşamalarında bu yöntemler işe yarasa da ilerleyen seviyelerde ise kızarıklıklar kalıcı bir hal kazanmaya başlar. Böylece başlangıçta kullanılan korucuyu kremler artık işlevsiz kalmaya başlar ve ciltte beliren kızarıklıklar gün aşırı kalıcı hale gelirler.
Gül Alerjisi Tedavisi Hakkında Bilgi
Gül alerjisi belirtileri ortaya çıktıktan ve sağlık sorunu kendini göstermeye başladıktan sonra düzenli olarak güneş koruyucu kremlerin kullanımı çok büyük önem taşımaktadır. Gül alerjisinin ilerleyen aşamalarda ağrılara ve iltihaplanmanın artmasına sebep olan roza hastalığı da denilen sağlık sorunu ağrı kesici yahut oral antibiyotikler bir uzman doktorun kontrolünde kullanılabilir.
Sağlık sorunun etkilerinin azalmasıyla birlikte oral antibiyotik tedavisi sonlandırılır. Bunun dışında başlanmış olan krem tedavisi sürdürülür. Hamile olan kadınlarda ise kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü düşüklere yol açabileceği gibi sakat doğumlara da neden olabilir
Gül alerjisinin ortaya çıkmaya başlamasından itibaren kan tahlilleri de yapılabilir. Ayrıca alerji testleri de uygulanabilir ve kan değerleri dengede tutularak sağlık sorunun ortaya çıkmasına engel olunabilir.
Yaygın olmamakla beraber son aşamalarda başvurulabilecek cerrahi yöntemlerin varlığı da söz konusudur. 13-cis-retinoic acid adı verilen bu tedavi yöntemi ise pek tavsiye edilmemektedir.
Bu tedavinin tavsiye edilmemesinin başlıca nedenleri ise yan etkilerinin son derece fazla ve tehlikeli olmasıdır. Gül hastalığı, çoğunlukla önemseyen bir hastalık da olsa son derece ciddi sonuçların ortaya çıkmasına yol açabilen bir sağlık sorunudur. Bundan dolayı alerjinin belirtilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi ve bir uzman doktora danışmak sağlık açısından oldukça büyük önem taşımaktadır.
Gebelik döneminde olanlar için gül alerjisi hastalığın tedavisini geciktirilmemelidir. Çünkü anne ve bebek sağlığı için bir an önce tedaviye başlanması oldukça büyük önem taşımaktadır.