Gözlük ve kontakt lensten sıkılanlara kalıcı çözüm

Lazerle göz tedavilerini ülkemizde 1990 yılından bu yana uygulanıyor.

30 yılı aşkın dünyada geçerli ve en çok uygulanan excimer lazer yöntemi, femto lasik ve wavefront teknikleridir.

Günümüzde de miyop, hipermetrop ve astigmat tedavisi için kullanılan yöntem ise lasik yöntemidir.

Göz yapısı lasik yöntemine uymayan kişilerde ise yeni adıyla no-touch diye adlandırılan ‘PRK’ tekniği uygulanır.

No-touch yöntemi ‘göze hiç temas etmeden’ diye tanıtılsa da, lazer korneadan 50-100 mikron dokuyu buharlaştırdığı için, söylendiği gibi göze dokunulmadan lazer yapmak söz konusu değildir.

O nedenle kornea lasik tekniğine uymayan incelikteyse o zaman bu yöntemi tercih edilir.

Yüksek dereceli miyop, astigmat ve hipermetrop

Lazer ameliyatı 10 numaraya kadar miyop, 7 numaraya kadar hipermetrop ve astigmat rahatsızlığı olan ve muayene sonucu kornea yapısı lazere uygun olan tüm gözlere uygulanabilir.

Miyop ve astigmatın kalıcı çözümü lazerle refraktif cerrahidir.

Lasik yöntemi, korneanın üst yüzeyinde ince bir tabakanın kapak şeklinde kaldırılması ve kornea yüzeyine “excimer lazer” uygulanarak, göz numaralarının düzeltilmesidir.

Başarı oranı yüzde 98’dir. Başarı oranına girmeyen yüzde 2 ise sadece tam sıfırlanamamış 0.75-1.25 dioptri civarı numara kalmış gözlerdir.

Bunlara da 6 ay sonra kornea uygunsa ikinci kez lazer yapılarak göz sıfır hale getirilir.

Hipermetrop şikayetinde göz küresi yatay olarak normalden daha kısadır.

Görüş bulanıklaşır, çocuklarda gözler şaşı hale gelebilir. Hipermetrop tedavisinin ana amacı bu odak noktasını tekrar retinanın üzerine çekmektir.

Doğuştan olan hipermetrop tedavileri, 20 yılı aşkın lasik yöntemiyle tedavi ediliyor.

Önceleri 4 numaraya kadar gözlere müdahale edilebilirken, daha sonra 5-6 numaraya kadar uygulanıyor.

Son olarak 7 numaraya kadar hipermetroplar yüzde 90 başarı oranı ile tedavi edilmektedir.

5 numara üzeri hipermetroplar dünyada sayılı klinikte tedavi edilebilmektedir.

Yaşa bağlı yakın görme sorununun lazerle tedavisi yoktur.

Ameliyat öncesi

Lazer ameliyatı öncesinde hastaya genellikle rahatlaması için bir sakinleştirici verilir ve göz lokal olarak damlalarla uyuşturulur.

Hasta ameliyat sırasında uyanıktır. Göz kapakları bir ekartörle açılarak sabitlenir ve lazer göze kilitlenerek takip eder. Kişi herhangi bir ağrı veya acı hissetmez. Lazer tedavisi, korneaya uygulanır.

Ağrılı ve kanamalı bir tedavi değildir. Ertesi gün normal yaşama dönülebilir.

Dolayısıyla güvenilir bir doktorun ellerinde lazer ameliyatı, hasta için olabilecek en kolay ameliyatlardan biridir.

Lazer tedavisi FDA onaylı, güvenli bir teknolojidir.

Körlük riski bulunmamaktadır.

Türkiye’nin dünyaya göre durumu nedir?

Dünyada lazere ilk başlayan ilk ülkelerden olduğumuz için teknolojiyi de erken yakalama ve takip etme fırsatı bulduk.

Dolayısıyla Türkiye lazer konusunda dünyadaki öncelikli ülkeler arasında bulunuyor.

32 yıldır uygulandığı için kendini ispatlamış bir tekniktir.

Bu tedavi göz dışına uygulanan bir operasyondur.

Lazer göz dışına yapılan bir tedavidir.

Eğer gözü bir portakal olarak düşünürsek, ameliyatı kabuk kısmına yapılan bir operasyon olarak düşünebilirsiniz.

Kimler tedavi olabilir?

18 yaş üzeri, göz numaraları son 1 yıldır 0,50 diyoptriden fazla değişmemiş, kornea dokusu kalınlığı yeterli, diyabet gibi sistematik hastalığıyla gözlerinde başka herhangi bir rahatsızlık (kornea sivrileşmesi, göz tansiyonu gibi) bulunmayan, 10 numaraya kadar miyop, 6- 7 numaraya kadar astigmat ve hipermetrop olan kişilere lazer tedavisi uygulanabilir.

Kimlere tedavi uygulanmaz

Korneası çok ince olanlar, keratokonus rahatsızlığı olanlar, kataraktı oluşmuş olanlar, şeker hastalığı nedeniyle göz hasarı bulunanlara uygulanmaz...

NOT: Bu yöntemlerden hangisinin uygun olduğuna göz doktoru karar verir. İşlem yapılacak yerin bakanlık onaylı olması ve doktorun diploması, kariyeri de bu tür işlemler için çok önemlidir.