Güncelleme Tarihi:
KOÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Karabaş, göz içinden cisim çıkarmaya savcılıktan gelen bir yazı üzerine başladıklarını belirterek, savcılığın kendilerine gözden çıkan cismin bir yaralanmayla ilgili konuya sebep olabileceğini sorarak, yabancı cismi talep ettiğini söyledi.
O güne kadar gözden çıkardıkları yabancı cisimleri attıklarını ifade eden Karabaş, savcılık yazısı üzerine çıkan cisimleri, hastanın ismi ve dosya numarasıyla saklamaya başladıklarını kaydetti.
İŞTE GÖZDEN ÇIKAN İLGİNÇ CİSİMLER / Foto Galeri
OLTA İĞNESİ BİLE VAR
Karabaş, “Göz içinden son üç yılda, aralarında olta iğnesi ve çivinin de olduğu 80'e yakın yabancı cisim çıkardık. Birkaç yılda böyle enteresan bir koleksiyonumuz oldu. Bu yabancı cisimler ev, olta ve daha çok iş kazalarını içeriyor. Bunları sergilerken iş yaralanmaları konusunda engellenebilir bir körlük nedeninden bahsediyoruz. Çalışırken koruyucu gözlük kullanımına dikkat çekmek. Bu küçük parçalar gözlükle engellenebilir ancak gözlük kullanılmadığı zaman ağır göz yaralanmaları meydana gelmektedir” diye konuştu.
Gözden çıkarılan parçanın küçüklüğünün göze yaptığı hasarla orantılı olmadığını dile getiren Karabaş, “Bu cisim görme noktasına isabet ederse geri dönüşü olmayan görme kayıplarına neden olur” dedi.
Karabaş, görmenin yarım milimetrelik bir bölgeyle sağlandığını belirterek, küçük bir cismin bu bölge veya yakınına gelmesi halinde gözde oluşacak hasarı onarma imkanlarının olmadığını söyledi.
"GÖZE GİREN CİSMİN KİRLİ OLUP OLMAMASI ÖNEMLİ"
Bu yaralanmalarda cismin retinanın uzak bölgesine çarpması sonucunda tedavi edebildiklerini ifade eden Karabaş, göze hiçbir yabancı cismin girmemesi gerektiğini, bu durumun da küçük önlemlerle giderilebilineceğini kaydetti.
Karabaş, göze giren cismin kirli olup olmamasının da önemli olduğunu dile getirerek, cisim eğer gözde enfeksiyon oluşturursa kötü sonuçlar doğurabildiğini anlattı.
Yabancı cisimleri çıkarmakla ilgili bir takım kriterlerin olduğunu ifade eden Karabaş, cismin göz duvarında kalmasıyla oluşacak zararın çıkarma esnasında oluşacak zarardan az olup olmadığıyla ilgili değerlendirme yaptıklarını kaydetti.
Karabaş, bakır ve demir gibi paslanabilir cisimleri yeri neresi olursa olsun çıkardıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Bunlar zaman içinde oksitlenerek gözde kendi tahribatlarının yanında reaksiyonla tahrip ediyorlar. Çelik ve cam gibi reaksiyon yapmayan cisimlerin çıkarılmasında göze verebileceği zarar ile ameliyat reaksiyon derecesini ölçerek karar veriyoruz. Hasta için en doğru olan şeyi yapmaya çalışıyoruz ama basit bir gözlük kullanımıyla önlenebilecek zararlar için insanların gözünü kaybetmemesi gerekiyor.”
NEFES BORUSUNDAN ÇIKANLAR / Foto Galeri
ÇOCUKLAR EN ÇOK MADENİ PARA VE ÇATAL İĞNE YUTUYOR
Prof. Dr. Melikoğlu'nun çocukların oyun oynarken veya yemek yerken soluk boruları ya da yemek borularına kaçan cisimlerin birer örneğini kenara koyarak
oluşturmaya başladığı koleksiyon, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin H Blok binasındaki Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Bölümü'nde oluşturulan rafta
sergileniyor.
Aralarında kalemtıraş, kolye ucu, mıknatıs, pil gibi ilginç cisimlerin yer aldığı rafta, özellikle bozuk paraların fazlalığı göze çarpıyor. Koleksiyona nasıl başladığını, ne gibi cisimler çıktığını ve ailelerin bu konuda dikkat etmesi gerektiği konuları anlatan Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, koleksiyonla ailelerin tehlikenin farkına varmasını amaçladıklarını söyledi. Koleksiyonda oldukça ilginç cisimlerin yer aldığını kaydeden Melikoğlu, ''Oynanan bir çift mıknatıs, pil, kalemtıraş, iğne, iplik, oyuncak parçalarını çocuklar, yaşlarının da gereği olarak yutuyor. Ameliyatla çıkarttığımız bu cisimleri sergiliyoruz'' dedi.
Koleksiyona yaklaşık 30 yıl önce başladıklarını ve her geçen gün yeni cisimler eklendiğini ifade eden Melikoğlu, çocukların en çok madeni para ve çatal
iğneleri yuttuklarını söyledi. Çatal iğnelerin çok yutulmasının en önemli nedeninin küçük yaştaki çocuklara takılan nazar boncukları olduğunu dile getiren
Melioğlu, emmeye çalışan çocuğun iğneyi yutabildiğini kaydetti.
AMELİYAT SONRASI İLGİNÇ DİYALOGLAR YAŞANIYOR
Melikoğlu, çocukların yuttukları, soluk ya da yemek borularına takılan cisimleri çıkartmak için yaptıkları operasyonların ardından bazen hasta yakınlarıyla ilginç diyaloglar yaşadıklarını belirtti. Melikoğlu bir olayda çocuğun 2,5 lira yuttuğunu söyleyerek getirdi. 2,5 lirayı çocuğun yutması mümkün değildi. Operasyonda 1 lira çıkarttık. Ailenin yutulanın 2,5 lira olduğu konusunda uzun süre ısrar etmesi üzerine bir arkadaşımız cebinden 1,5 lira çıkardı ve paranın üstünü tamamlayarak (Al sana 2,5 lira hadi güle güle) diyerek aileyi gönderdi.''