Güncelleme Tarihi:
Örneğin yüzdeki ortaya çıkan alerji ve egzamalarda ilk göz altı bölgesi etkilenir. Yine cildiniz ne kadar yağlı olsa da göz altı her zaman kurumaya ve kırışmaya meyillidir. Yoğun stres ve uyku düzensizlikleri göz altı morluğunun ve torbalanmasının nedenleri arasında sayılmaktadır. Uykusuzluk ve yoğun çalışma temposunda cilt daha soluklaşır, göz altındaki toplardamarlar daha belirgin hale gelir. Yaş ilerledikçe de kolajen lifleri yani bağ dokusu inceldiği için göz altı derisi saydamlaşır ve var olan koyulaşma artar.
Evde kal ama genç kal
“#EvdeKal” çağrısına uyarak evde uzun zaman geçirdiğimiz bu günlerde cildin sağlığını ve güzelliğini korumak için günde en az 2 litre su tüketmemiz gerekir. Dışarıdan donuk, mat ve sağlıksız görünen ciltlerin çoğunun esas sorunu nemini kaybetmeleri ve bu nedenle kurumalarıdır. Vücudumuzun yüzde 70’ini oluşturan böyle bir kaynağı bünyemizden mahrum etmemeliyiz. Bugünlerde günlük su tüketimini düzenli hale getirmek ve ne olursa olsun günlük 2 litre su tüketiminin altına inmemek amacımız olmalıdır.
EN YENİ YÖNTEM
Yine evde kalmaya devam ettiğimiz bu günlerde göz çevremizin bakımı ve korunmasında evde uygulayabileceğimiz yöntemler daha ön plana çıkıyor. Göz altı ve göz çevresi bölgesindeki kırışıklık, kuruluk, morluk ve torbalanma bu bölgedeki cilt altı bağ dokusunun zamanla zarar görmesi ile hızlanır. İşte bu bölgenin direncini artırmak için yapılan uygulamaların cildin bariyerini geçip deri altında etki ediyor olması gerekir. Maalesef pek çok krem cilt bariyerini geçip etki edemez.
Yeni geliştirilen teknolojiler, artık hem evde yapabileceğiniz hem de iğnesiz ama iğne ile enjekte edilmiş kadar hızlı etkili yöntemler ülkemizde de kolayca erişilebilir hale geldi. Göz çevresine uygulanan patentli mikrokanal bant teknolojisiyle üretilmiş patchler yara bandı gibi bir bant içerisine yerleştirilen mikrokanallar sayesinde cilt bariyerini geçip alt dokulara aktif bileşenler ve hyaluronik asiti ulaştırır. Bu aktif içerikler vücudun doğal nemi ile çözünür ve hemen çalışmaya başlar. Aktif bileşenlerden en önemlisi de botoks benzeri etkiye sahip olan, ince çizgi ve kırışıklıkların azalmasını sağlayan bir moleküldür. Göz altına bu bölgenin hassasiyeti ve inceliğinden dolayı çoğu zaman enjeksiyon yöntemleriyle uygulayamadığımız bu aktif bileşenler bu teknoloji sayesinde mikrokanallar yardımıyla cilt bariyerini geçip cilt altı dokuyu hedefler.
Böylelikle göz altı derisinin nemi artar, kırışıklıkların derinliği ve ince çizgiler azalır, serbest radikaller ortamdan uzaklaştırılarak cilt daha pürüzsüz ve dinç görünmeye başlar.
Her gün krem sürmek yerine sadece haftada bir defa göz altınıza yapıştıracağınız içerisinde koni şeklinde mikroiğnelerin bulunduğu bir bant sayesinde göz altı derinizin tekrar yapılanmasını sağlayabilirsiniz.