Glutatyon nedir ve ne işe yarar? Glutatyon faydaları nelerdir?
Güncelleme Tarihi:
Glutatyon faydalı ve son derece güçlü bir antioksidandır. Vücuttaki glutatyon seviyeleri, yetersiz beslenme, çevresel toksinler ve stres gibi bir dizi faktör tarafından azaltılabilir. Seviyeleri de yaşla birlikte düşer. İşte bazı bitkilerde, hayvanlarda, mantar türlerinde ve bakterilerde bulunan glutatyonun vücuda olan faydaları için tüm detaylar
Glutatyon, bazı bitkilerde, hayvanlarda, mantar türlerinde ve bakterilerde bulunan bu madde vücudun hastalıklardan korunması için ihtiyaç duyulan en önemli moleküllerden biridir. İnsan vücudunda da salgılanan bu maddenin yaklaşık olarak % 10’u oksitlenmiş halde olur. Geri kalan % 90’lık bölümü ise aktif bir şekilde kan dolaşımı yardımı ile vücuda salınır.
Kısaca GSH olarak da adlandırılan aktif glutatyonun % 70’in altına düşmesi ise bağışıklık sisteminin etkinliğini kaybetmeye başlaması anlamına gelir. 20 yaşından sonra her 10 yılda bir vücutta bu maddenin üretiminin %10 seviyesinde azaldığı biliniyor.
Glutatyonun azalmasına neden olan etkenler
Vücutta bu maddenin azalmasına ise pek çok farklı faktör neden olabiliyor. Bu faktörleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Tuğrul ABACIOĞLU şöyle sıralıyor:
- Vücutta toksinlerin birikmesi
- Yaşın ilerlemesi
- Stres
- Aşırı spor aktiviteleri
- Tek yönlü ya da sağlıksız beslenme
- Yorgunluk
- Uykusuzluk
- Bazı kronik rahatsızlıklar
- UV radyasyonu
- Röntgen ışınları
- Elektromanyetik frekans yayan cihazlar (telefon, telsiz vs.)
Glutatyon hangi besinlerde bulunur?
Glutatyon içeren gıdalar arasında lahana, karalahana, brüksel lahanası, enginar,karnabahar, ıspanak, maydanoz, sarımsak, soğan, tarçın, kimyon, zerdeçal, avokado, kuşkonmaz, bamya, kabak, greyfurt, havuç yer alıyor.
Glutatyonun faydaları
Sağlıklı hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur.
Bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesine yardımcı olur.
Yaşlanmanın etkilerinden korunmada etkin bir rol oynar.
Vücuttaki kanserojen ve toksik maddeleri etkisiz hale getirir.
Peroksitler, lipid peroksitler ve ağır metaller gibi reaktif oksijen türlerinin neden olduğu önemli hücresel bileşenlerin zarar görmesini önler.