Genetiği değiştirilmiş ürünler için düzenleme

Güncelleme Tarihi:

Genetiği değiştirilmiş ürünler için düzenleme
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2007 16:13

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO) Hayır Platformu Ankara Bileşenleri, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından GDO hakkında kapsamlı bir talimat hazırlandığını, talimatta GDO’lu ürünlerin zararları ve zararın ispatı konusunda düzenlemelerin yer almadığını bildirdi.

Ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve Cartagena Biyogüvenlik Protokolü kapsamında çıkartılan talimatın yasal bir dayanağı bulunmadı dile getirildi. Talimatın 1 Ağustos 2007 tarihinde uygulanmaya başlayacağı belirtildi.

GDO’ya Hayır Paltformu Ankara Bileşenleri’nin, Ziraat Mühendisleri Odası’nda düzenledikleri toplantıda yapılan açıklamada, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından GDO ve GDO'lu ürünlerin ithalatı, işlenmesi ve kontrolüne ilişkin olarak “GDO ve GDO’lu bileşen içeren gıda ve yem maddelerinin ithalatı, işlenmesi ve kontrolü” talimati hazırlandığı anımsatıldı. Açıklamada, GDO'lu gıda ve yemlerin ithalatının, işlenmesinin ve yurt içinde kontrolü aşamalarındaki işlemlerinin, söz konusu talimat hükümleri doğrultusunda uygulanması için Valiliklere ve Bakanlık birimlerine haber verildiği ve talimatın 1 Ağustos 2007 tarihinden sonra uygulanacağı kaydedildi.

TALİMAT, BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİ’NE AYKIRI”

Açıklamada, Türkiye’nin taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki Cartagena Biyogüvenlik Protokolü’nün TBMM tarafından kabul edildiği ve yürürlüğe girdiği hatırlatıldı. Protokol ile GDO’lu ürünlerin iç piyasada üretimi, dağıtımı ve çevreye salınımı konusunda bir takım zorunluluklar getirildiği ifade edilen açıklamada, sözleşmeye taraf devletlerin, “ihtiyatilik ilkesi çerçevesinde bu ürünlerin risk değerlendirmesini yapacak sistemi kurmak, çevreye ve diğer gıdalara bulaşmasını engelleyecek tedbirleri almak ve ülkeye girişinden çıkışına kadar sıkı bir denetim mekanizması oluşturmak, bunu da bir iç hukuk düzenlemesi olan kanun ile yapmak zorunda” oldukları belirtildi. Açıklamada, söz konusu uygulamaya karşın Bakanlık tarafından çıkartılan talimatın yasal bir dayanağı bulunmadı dile getirildi.

Açıklamada ayrıca Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Biyogüvenlik Kanunu Taslağında da, GDO’lu ürünlerin ithalatı, ihracatı, tüketimi, etiketlenmesi ve çevreye serbest salınımı ile ilgili yükümlülüklerin getirildiği anımsatıldı. Açıklamada, GDO’lu ürünlerin kullanılmasından doğan zararın ve bu zarardan kaynaklanan sorumlulukların, taslak metnin önemli bir parçasını oluşturduğu belirtildi.

“ZARARIN TESPİTİNE İLİŞKİN DÜZENLEME YOK”

Bakanlığın yürürlüğe koyacağı talimatın “Biyogüvenlik Kanunu” taslağı çalışmalarının dahi gerisinde düzenlemeler getirdiği anlatılan açıklamada, “Hukuki temelden yoksun, adeta yok hükmünde olan talimat, Cartagena Biyogüvenlik Protokolü doğrultusunda GDO’lu ürünlerden zarara uğrayacak çiftçi ve tüketicilerin zararları ve bu zararların kaynağı ile ilgili ispat külfeti konusunda hiçbir özel düzenleme getirmemektedir” denildi. Çiftçilerin ve tüketicilerin GDO’lu ürünlerden etkilendiklerini ispat etmek zorunda kalacakları dile getirilen açıklamada, yargılama masraflarının yine çiftçi ve tüketicilerce yapılacağı, hak arama özgürlüğünün engelleneceği ifade edildi. Açıklamada, Protokolün getirdiği ihtiyatilik prensibine göre, ispat külfetinin GDO’lu ürünleri üreten ve ithal edenlerin üzerinde olması gerektiği bildirildi.

“GDO’LU MISIR İTHALATINA BAKANLIK SESSİZ KALDI”

Türkiye’ye hukuk dışı yollarla milyarlarca dolarlık GDO’lu ürün girdiği ve girmeye de devam ettiği dile getirilen açıklamada, “Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü’nün Mayıs ayında Bandırma’ya yaptığı ziyaret sırasında ithal edilen ve Bandırma limanına indirilen mısırlarla ilgili olarak çeşitli açıklamaları ile sabittir. GDO’lu mısırların Bandırma Limanı’na girdiği günlerde sessiz kalmayı tercih eden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, şimdi de çıkardığı talimat ile sadece AB’den gelen ürünlerde GDO’larla ilgili düzenleme yapmakta, geri kalan ülkeler ile ilgili bir düzenleme getirmemektedir” denildi.

KAMUOYUNUN TEPKİSİ HİÇE SAYILDI”

GDO’lu ürünlerin risklerine, insan sağlığına ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı her platformda tepkilerin dile getirildiği kaydedilen açıklamada, Hükümetin bu konuda kamuoyunun tepkisinin hiçe saydığı ve GDO’lu ürünlerin ithalatının meşrulaştırılmaya çalışıldığı savunuldu. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“GDO’lara karşı yürüttüğümüz mücadelemizde yeni bir döneme giriyoruz. Hükümet giderayak çıkarttığı GDO ve GDO'lu bileşen içeren gıda ve yem maddelerinin ithalatı, işlenmesi ve kontrolüne ilişkin hususlar hakkındaki talimat ile GDO'ların ithalatı ve işlenmesini meşrulaştırmaya çalışarak, riskin sorumluluğundan kaçmaktadır. GDO’ların tarım toprakları, gıda güvenliği, tüketici sağlığı ve çevreye geri dönülmez etkileri göz ardı edilerek, ülkemiz adeta genetik yıkıma sürüklenmektedir. Bu ülkeyi, bu toprakları sattırmayacağız. Bu toprakların kirletilmesine ve yok edilmesine, tüketicilerin sağlığının riske sokulmasına izin vermeyeceğiz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!