Güncelleme Tarihi:
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Menteş, gebelik dönemini kabusa çeviren hemoroid nedenlerini ve tedavisini anlattı.
GEBELİK DÖNEMİ VE DOĞUM SONRASI HEMOROİDLER NE SIKLIKTA GÖRÜLÜYOR?
Hamilelik ve doğum, hormonal değişiklikler ve artmış karın içi basıncı nedeniyle kadınlarda hemoroid gelişimine yol açabilir. Gebe hanımlarda, özellikle hamileliğin son aylarında, %25-35 oranında hemoroid sorunları gelişmektedir. Doğum eylemi sırasında da artan damar basıncı ile hemoroid damar yapıları genişler ve şişer. Doğumla ortaya çıkan hemoroidlerin çoğu, pıhtı biriken (tromboze) dış hemoroidler şeklindedir ve %25 oranında rastlanır. Toplam olarak hamilelik ve doğumla birlikte hemoroid hastalığı gelişmesinin her iki kadından biri (%50 den fazla) oranına ulaştığı yönünde saptamalar vardır.
Daha kapsamlı olarak irdelendiğinde, perineal morbidite olarak da tanımlanan anal, üriner ve vaginal/cinsel sorunların toplamının doğum sonrası kadınların %85’ini etkilediği bilinmektedir. Her sene ABD’de 1 milyon kadının doğum sonrası hemoroid sorunu geliştirdiği saptanmıştır.
Daha da üzücü olan, gebelik ve doğum sürecinde filizlenen hemoroid sorununun, kadınların önemli bir kısmında uzun vadede de devam etmesidir. Doğumdan aylar sonra da kadınların yaklaşık 1/3’ünde çeşitli düzeylerde hemoroid sorunları devam edebilmektedir.
HEMOROİDLER KİMLERDE DAHA SIK ORTAYA ÇIKIYOR?
Doğum sonrası kadınlara yönelik kesitsel (cross-sectional) toplum çalışmaları özellikle İngiltere’de 2000 yılından sonra sıklaştı. Hangi durumların risk oluşturduğu ve hangi kadınların bu açıdan daha fazla risk altında oldukları konusunda elimizde çok sayıda veri var. İnstrumental, yani forsepsle doğumun, sezaryenle doğuma ve sorunsuz bir normal doğuma oranla pek çok perineal soruna daha fazla yol açtığı bilinmektedir. Yine ileri yaşta doğum, bebeğin doğum ağırlığının yüksekliği, doğum eyleminin uzaması ve Asya kökenli kadınların özellikle risk faktörü olduğu artık bilinmektedir. Yine bazı çalışmalar ilk doğum sonrası perineal sorunların daha sık ortaya çıktığını ileri sürmektedir.
Dolayısıyla, yukarıda sayılan risk faktörlerini taşıyan kadınların ve onların doğum uzmanlarının, doğum sonrası artmış hemoroid riskinin bilincinde olmaları ve buna yönelik tedbir almaları gerekir.
HEMOROİDLER VÜCUTTA NE TİP BELİRTİLERE NEDEN OLUR?
Hastalar, gebeliğin ilerlemesi ve/veya doğumdan hemen sonra aniden ortaya çıkan anüs etrafında ağrılı şişlikler, ağrılı dışkılama (diskezia), bazen kanama, kaşıntı ve yanma tarzında ağrı yakınmaları ile sıkıntı yaşarlar.
Bu belirtiler nedeniyle özellikle doğum sonrası hızla derlenme ve hareketlilikte kısıtlamalar, oturmakta sorun yaşanması, özellikle tuvalet (dışkılama) sonrası artan ağrılar ve uygun beslenememe gibi ikincil bazı problemler tabloya eklenebilir. Karmaşıklaşan bu tablo, annenin ve etrafındakilerin moralini bozabilir, hatta bebeğin uygun bakımı ve emzirilmesini engelleyecek düzeye ulaşabilir. Hamilelik ve bir bebeğe sahip olmak gibi olağanüstü güzel bir dönem, basit bir hastalık nedeniyle bir kabusa dönüşebilir.
HEMOROİD TEDAVİSİ NASIL OLMALIDIR?
Doğum sonrası dinlenme, zamanla dokuların ödeminin azalması ve karın içi basıncının normale dönmesi ile vakaların çoğunun zamanla iyileşmesi beklenir. Ancak yukarıdaki rakamlarla da işaret edildiği üzere, bazı vakalar inatçı olabilir ve doğum sonrası uzun vadede de sorun yaratabilirler
Son olarak Amerikan FDA tarafından mekanik destek aparatının doğum sırasında kullanılması onaylanmıştır. Doğum sırasında, ıkınma süresince perinenin (vajen-anus bileşkesinin) desteklenmesi ile hemoroidlerin dışarı zorlanması ve sıkışmalarının önüne geçmeye yönelik, pratik bir instruman olarak öne sürülmektedir.
Bu sorunun yaygınlığının daha iyi anlaşılması doğrultusunda, pek çok batılı dernek tarafından hamile hanımların eğitimlerine yönelik rehberler hazırlanmıştır. Bu bilgiler yeni olmamakla birlikte, daha açık, anlaşılır ve vurgulanmış tarzda ve daha fazla gebe kadına ulaşacak formatta broşürler ile ve internet ortamında yayınlanmaktadır.
HEMOROİD SORUNUNU ENGELLEYİCİ ÖNLEMLER NELERDİR?
- Yüksek posalı (lifli) besinlere ağırlık veriniz. Çiğ sebze, meyve, sebze yemeklerinden (özellikle zeytinyağlılar) en az bir tanesi kahvaltı dahil tüm öğünlerinizde bulunmalıdır. Bu besin ilavelerini yavaş yavaş yapınız. Sindirim sisteminiz ilave posaya alışıncaya kadar, vücudunuzda şişkinlik ve gaz hissi olabilir.
- Yine turunçgiller, sızma zeytinyağı, hindistancevizi yağı, yoğurt gibi besinlere ağırlık verilmelidir. Portakal, içerdiği güçlü fitokimyasallar nedeniyle katkı sağlar.
- Posayla birlikte su tüketiminin de arttırılması gereklidir.
- Doğum sonrası en erken dönemde hareketlenme, ilk birkaç gün içinde yürüyüşlere başlanması, ilk fırsatta da uygun egzersizlere ve sportif aktivitelere dönülmesi barğısak hareketlerini destekleyecek ve hemoroid hastalığına olumlu katkıda bulunacaktır.
- Probiyotiklerin bağırsağa katkısı çok güçlüdür. Kaliteli, doğal yoğurtlar ya da probiyotik yönden zenginleştirilmiş yoğurtlar tüketiniz.
- Stresten uzak kalmaya çalışın ve zihninizi hastalığınızdan uzaklaştırın.
- Sabah kahvaltıdan sonra sıkışıp tuvalete gitmeniz ve kolayca tam bir boşalma sağlamanız ideal olandır. Posalı diet kullanımına ek olarak buna zaman ayırmanız ve önemini kavramanız gereklidir.
- Tuvalette uzun zaman geçirmeyiniz. Uzun süreli ıkınma, hemoroid hastalığının oluşmasında en önde gelen faktördür. Gerekirse ayaklarınızın altına alçak bir tabure koyun ve çömelmiş pozisyona yaklaşın.
- Şiddetli ve uzun süre ıkınmayın ve tam bir boşalmayı ıkınarak zorlamayın.
- Dışkılama sonrası sabun kullanmadan sıcak su ile temizlenin.
Tüm bu önlemlere karşın sorun yaratmaya devam eden vakalarda, hamile olmayan erişkin hastalardakine benzer tedavi yöntemleri uygulanır. Gebelerde tromboze hemoroid vakalarının cerrahi olarak rahatlıkla tedavi edilebileceğini savunan Amerikan yaklaşımına karşın bizler, ne hamilelik döneminde, ne de hemen doğum sonrası dönemde zorunlu kalmadıkça cerrahi tedaviyi tercih etmeyiz.
doktorsitesi.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.