Güncelleme Tarihi:
Kimi insanlar stresli anlarda bilinçsizce diş sıkarken, bazıları ise aşınmış dişlerinin verdiği rahatsızlıkla her lokmada kaslarını daha fazla çalıştırmak zorunda kalıyor ve çene eklemleri geviş getirir tarzda çiğneyerek uyum sağlıyor.
Bruksizm olarak adlandırılan diş sıkma probleminin etkileri sadece çeneye değil çene kaslarını sıkıştırarak boyuna, omuzlara, dirseklere ve hatta dizlere kadar yayılabilir.
Günün birinde, sabah uyandığınızda hafif bir çene ağrısı ya da boyun gerginliğiyle karşılaştığınızda, aslında diş sıkma alışkanlığının vücudunuzda nasıl bir etki yarattığını tahmin edemeyebilirsiniz.
Hatta bazı durumlarda, migren, kulak çınlaması, kulak ağrıları gibi rahatsızlıkların bile diş sıkma ve çene problemleriyle bağlantılı olduğu belirtilmektedir.
Bu yazıda, diş sıkma ve boyun ağrısı arasındaki ilişkiyi ve bu konuda çok disiplinli bir yaklaşımın önemini ele alacağız.
Neden diş sıkarız?
Diş sıkma genellikle stres, anksiyete veya duygusal gerilim gibi psikolojik faktörlerden kaynaklanan bir alışkanlıktır. Stresli durumlarda ve uyku sırasında meydana gelen bu kasılma, diş sıkma probleminin temelinde yatan nedenlerden biridir.
Ayrıca, dişlerdeki aşınmalar, çene eklemlerinin stabil pozisyonda olmaması, alt ve üst çene dişlerinin uyumsuzluğu ve öfke gibi duygusal patlamalar da diş sıkma alışkanlığına yol açabilir. Gece uyurken havayolunun tıkanıklığı da bu alışkanlığın ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Diş sıkma ve boyun ağrısı arasındaki bağlantı
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, çene eklemi problemleri olan hastaların boyun ağrısının daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır.
Çene kaslarının aşırı kasılmasının tetiklediği boyun ağrısının boyun omurlarının pozisyonunu değiştirebileceği ve dolayısıyla boyun düzleşmesine yol açabileceği belirtilmektedir.
Bu nedenle, boyun ağrısı tedavisi gören hastalarda diş sıkmaya yönelik tedavilerin de dikkate alınması ve uygulanması, boyun ağrısının belirgin şekilde azalmasına yardımcı olabilir
Postür ve diş sıkma arasındaki bağlantı
Araştırmalar, kötü postürün diş sıkma alışkanlığını tetikleyebileceğini ve diş sıkan bireylerde postür problemlerinin daha sık görüldüğünü göstermektedir.
Özellikle baş, boyun ve omuzların gerginlik yaşaması postür problemlerine neden olurken, bu durum çene kaslarının kasılmasını artırarak diş sıkma alışkanlığını daha da tetikleyebilir.
Son zamanlarda benim de bu konuya bakış açımın değişmesine sebep olan, bu yazıma da katkı sağlayan değerli diş hekimi arkadaşım Adem Can Karaçor ile “diş sıkma ve postür” arasındaki bağlantıyı araştırdık.
Çene eklemine yönelik yapılan tedavilerin, fizyoterapistler tarafından uygulanacak çeşitli manuel teknikler ve egzersizlerle daha etkili olduğunu tespit ettik. Dünyada da artık diş hekimleri ve fizyoterapistlerin buna benzer ortak çalışmaları görülmeye başladı.
Neden bütünsel yaklaşım?
Diş sıkma problemi olan kişilerde diş hekimleri ve fizyoterapistlerin takım çalışması yapması önemlidir.
Bazen hastaların durumlarına göre, ortodontist, dişeti uzmanı, maksillofasiyal cerrah, diş teknisyeni ve psikologlar da bu takıma dahil olabilmektedirler.
Öncelikle diş hekimlerinin, diş sıkmanın veya çene eklemindeki problemlerin teşhisini koyması ve sonrasında tedavi programında hangi uzmanlara ihtiyaç varsa ona göre hastaları bilgilendirmesi başarı oranlarını artırabilir.
Benzer şekilde, boyun ağrısıyla doktora başvuran hastalar, detaylı değerlendirilmeli ve diş sıkma problemleri varsa mutlaka diş hekimlerinden destek alınmalıdır.
Boyun ağrısı tedavisinde, çene eklemi ve kasları da dikkate alınmalıdır.
Bu bütünsel yaklaşım, hastaların sağlık sorunlarına çok yönlü ve etkili bir şekilde yaklaşılmasını ve tedavi edilmesini sağlayarak uzun vadeli başarı elde edilmesine yardımcı olabilir.
Bu şekilde, hem diş sıkma problemleriyle mücadelede daha başarılı sonuçlar elde edilebilir, hem de hastaların yaşam kalitesi olumlu yönde etkilenebilir.