Güncelleme Tarihi:
KOGEM Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz, hayvanların kemik iliğinden elde ettikleri kök hücre ve gen tedavisini deneysel omurilik hasarı oluşturdukları hayvanlarda test ettiklerini belirterek, kronik olmayan omurilik hasarlarında kök hücrelerin işe yaradığını tespit ettiklerini ifade etti.
Kök hücreyi genle birlikte omurilik hasarının meydana geldiği bir farede kullandıklarını söyleyen Karaöz, “Deneyde fareye verdiğimiz kök hücreler aslında doğrudan sinir hücrelerine dönüşmekten ziyade oradaki hasarı onarıcı mekanizmalar şeklinde işlev görüyor. Kök hücrelerin salgıladıkları protein hücre ölümünü yavaşlatıyor ve yeni damar oluşumunu tetikleyerek tedavinin 28. gününde hayvanın yürümesini sağlıyor” dedi.
Karaöz, omurilik hasarı oluşturdukları farenin üç farklı bölgesine kök hücreleri enjekte ettiklerini ve iyi sonuçlar aldıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Bu çalışmaları artıracağız. Omurilik hasarlarının tedavisi zor. İlaçla tedavisinden ziyade yukarısı ile aşağısı arasında temas kesiliyor. Dolayısıyla bu teması sağlamanın yegane yöntemi bizim yaptığımız gibi kök hücre tedavisiyle kopmuş ya da hasarlanmış aşağısı ile yukarısı arasında irtibatı sağlamak. Tabii hasar çok büyük olursa geri dönüş olmayabilir ama geliştirdiğimiz bu yöntemi farelerde uyguladığımızda farenin 1 hafta sonra sürünerek yürüdüğünü, 3 hafta sonra ayaklarına basabildiğini ve 28. gün tamamen yürüyebildiğini gördük. Herhangi bir laboratuvarda ortaya çıkan yeni bir keşfin insanlara uygulanabilmesi için zamana ihtiyaç var.”
UMUT IŞIĞI OLACAK
Gelecekte birçok sağlık sorunu için kök hücrelerin umut ışığı olmaya devam edeceğini söyleyen Karaöz, şunları kaydetti:
“Farede denediğimiz bu çalışmamız bilimsel ve etik kurallar çerçevesinde Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınarak, herhangi bir yan etkisinin olmadığı kanıtlandıktan sonra omurilik felci olmuş hastalarda kullanılabilecek. İnsanlarda denemeden önce bu uygulamaların zararı olmadığının kanıtlanması lazım. Bunu sağladıktan sonra zaman içinde önce küçük hasta gruplarında, sonra büyük hasta gruplarında denenecek, rutin uygulama haline gelecek. Fakat buradaki en önemli noktayı belirtmek istiyorum. Yaptığımız bu çalışma erken dönemde omurilik hasarı oluşmasında etkili oluyor. Kronik omurilik hasarlarında etkili olup olmayacağı daha kesin değil.”