Güncelleme Tarihi:
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Aile Hekimi ve Fitoterapi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran, kışın gelmesiyle birlikte yeterince havalandırılmayan evlerdeki akar tehlikesine karşı uyardı. Dr. Koran, Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte hastalıklardan korunmak için ya da üşütmemek adına camlar pencereler kapatılır ve kombi ya da sobalar ile evler iyice ısıtılır. Bu duruma bir de evlerin yeteri kadar havalandırılmaması eklenince korona ya da gripten korunalım derken başka bir tehlikeyle yüz yüze kalırız. Bu tehlike mite dediğimiz akarlardır. Çünkü akarlar kapalı, nemli ve 20 °C üzerindeki ortamları çok sever ve bu ortamda rahatlıkla çoğalabilirler. Sonuç olarak akarlar; alerjik rinit, egzama, akne, kronik bronşit ya da astım ataklarının sıklaşmasına neden olur dedi.
"SULU YA DA HEPA FİLTRELİ SÜPÜRGE KULLANIN "
Akarların, gözle görülemeyen küçük canlılar olduğuna değinen Dr. Koran, şöyle devam etti: Yaşamaları için en ideal ortam 20-30°C ve yüzde 60 ila 70 nemdir. Evimizde bir türlü kurtulamadığımız tozların da ana kaynağı aslında akarlardır. Beslenmelerini vücudumuzdan dökülen deri parçaları, saç, kıl, kepek ve diğer organik maddelerden sağlarlar. Ev içerisinde en rahat yaşadıkları ortamlar yatak altları, yastık, yorgan, halı, hurç ve perdelerdir. Akarlardan korunmak için en ideal yöntem evlerin sık sık havalandırılmasıdır. 50°C üstü ısılarda yaşayamadıkları için yıkanabilir kıyafet ve ev tekstili ürünleri yüksek ısıda yıkanması da akarlardan kurtulmamızı sağlayacaktır. Diğer yandan evlerdeki halı sayısını mümkün olduğu kadar azaltmamız önemli bir koruyucu yöntem olacaktır. Ayrıca kullandığımız elektrikli süpürgenin suya çeken ya da hepa filtreli olmasına da akarlardan kurtulmamıza destek olur. Çünkü diğer elektrik süpürgeleri halı ya da kumaş örtülerdeki akarların tekrar havalanmasına neden olarak daha fazla akar ile maruz kalınmasına neden olur.
BU TARİFİ HER GÜN AŞIRI EVİNİZE SIKIN
Dr. Koran, her ne kadar evi sık sık havalandırsak, kıyafetleri yıkasak, her gün süpürsek de akarlardan tamamen kurtulmanın mümkün olmayacağını ifade ederek, şu tavsiyelerde bulundu: Yatak bazaları, dolap içleri ya da perdeler gibi sürekli temizleyemediğimiz bazı yerlerde akarlar yaşamaya devam edecektir. Evimizdeki akarları en aza indirmek için tüm bu önlemlere ek olarak bitkilerin gücünden de faydalanabiliriz. Aromaterapi yağları, doğadaki organik bitkilerin özünden hazırlanan yağlardır. Yapılan çalışmalarda bazı aromaterapi yağlarının akarların çoğalmasını azaltıcı hatta öldürücü etkisi olduğunu gösterilmiştir. Karanfil, palmarosa ve biberiye uçucu yağları akarlarla mücadelede en etkili yağlardır. Her üç yağında akarların yok edilmesinde etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.
O zaman akarlarla mücadelede bu yağları nasıl kullanabiliriz biraz ondan bahsedelim. Spreyli bir şişe içerisinde yarım litre su koyup içerisine 2 çay kaşığı karanfil ve palmarosa, 1 çay kaşığı da biberiye yağı ekleyerek hazırladığımız karışımı, 1 hafta boyunca gün aşırı sabah akşam yatak altları, nevresimler, hurçlar, perdeler ve diğer tozlanan alanlara sıkarsak alacağımız önlemler akarlardan kurtulmamızda büyük fayda sağlayacaktır. Ayrıca sert yüzeyleri de sirkeli suyla silmemiz de o bölgede uzun süre akar üremesini engellemede büyük yarar sağlayacaktır.