Güncelleme Tarihi:
Toplum ve kültür, güzellik standartlarıyla ve idealize edilen imajlarla bireyin görünüşünü değerlendirmesinde rol oynayabilir.
Sosyal medya ve reklamlar da belli standartları dayatarak, kişilerin gördükleriyle kendini karşılaştırmasına ve algı kayması yaşamasına neden olabilir.
Ayrıca kişilerin geçmiş deneyimlerindeki aşağılanma, olumsuz yorumlar, anksiyete, depresyon gibi psikolojik faktörler de kişilerin kendi güzellik algısını olumsuz değerlendirmesine yol açabilir.
İşte tüm bu faktörler, güzellik işlemlerinin kapısının aralanmasına zemin hazırlıyor.
Güzellik işlemlerinin çok kolaylaşması ve cerrahiye göre ucuzluğu giderek daha fazla insanın estetiğe yönlendiriyor.
Ancak “Bunu kendine neden yaptırmış? Doğruyu söyleyecek bir arkadaşı da mı yok?” diye düşündüren, bariz ve hatta gözü yoran estetik uygulama örneklerini sıkça görüyoruz.
Orantısız dudaklar, gülümsemeyi imkânsız kılan çıkık yanaklar, mimiksiz bırakılmış, kendilerine bile yabancı ama birbirine tıpatıp benzeyen yüzler...
Herkes istediğini yaptırmakta özgür elbet ama amacından çıkan, ayrıca doğallıktan uzak, daha iyi gözükmek adına yapılan bu basmakalıp algı kayması sonucu, ne yazık ki göz alışıyor ve daha fazlasını yaptırmaya devam ediliyor.
Benim size tavsiyem, güzellik adına doğal olmayan sonuçların ortaya çıkmaması ve kişiselleştirilmiş çözümler için sağlık kuruluşlarından ve uzman hekimlerden görüş almanız olacak.
Genel geçer sosyal medya ünlülerinin parlattıkları algılar ve önerdikleri uygunsuz ürünlerle sağlıktan olmadan uzmanlara ddanışın.
Çünkü uzmanlar, güzellik algımızı korumanın yanında bizi kendimizden ve zararlı işlemlerden de korur.
Kişi ne istiyor, gerçekten ihtiyacı var mı, anatomisini bozacak mı, belirli bir noktaya odaklanmak tüm güzelliği olumsuz etkileyecek mi gibi sorulara en iyi cevabı bu doğru adresler verir, vermeli.
İngiltere’de 1430 kişiyle yapılan bir araştırmaya göre, kişilerin yüzde 84’ü yüzdeki tek bir bölgeye odaklanıyor.
Ya nazolabial çizgiyi (burun kenarından, dudak köşesine uzanan iki çizgi), ya gözaltındaki çöküklüğü ya da dudaklarını beğenmiyor, dert ediyor. Geri kalanı ise doğallık istiyor.
Tek bir bölgeye odaklanmak çoğunlukla doğallıktan uzaklaşmaya sebep olabilir.
Tek başına bütünden kopartılarak yapılan bir burun estetiği, incelendiğinde sanat eseriyken, birbirine çok yakın kaş ortasına, simetrisi bozulmuş bir gülüşe sebep olabiliyor. Tek başına altın orana sahip dudak tasarımı, büyük resme bakıldığında tüm ifadeyi ve mimikleri bozabiliyor.
Ya da kilo kaybı veya sağlıksız yaş alma sonucu oluşan iç yanak çöküklüklerini halletmeden tüm çözümü dolgu ve botoksla halletmeye çalışmak da kötü sonuçlar doğuruyor.
Kişiselleştirilmiş, algı kaygısı olmadan güzellik tasarımında yüzü bir bütün olarak görmek lazım.
Bizim bir görevimiz de danışana “Sen bir bölgeden ibaret değilsin, nazolabial çizgin derin olabilir ama yorgun görünmeni engellemek sana daha iyi sonuç verecek” demektir.
Altın Kelebek’in yıldızı Çağla Şıkel
3 Aralık’ta 49’uncusu düzenlenen Pantene Altın Kelebek Ödülleri, muhteşem bir organizasyonla, sanatta genel geçer, dayatılan ve yaratılan imajlardan uzak sahiplerini buldu.
Törenin sunuculuğunu üstlenen Çağla Şıkel, gerek geceye yaraşan altın rengi elbisesi, gerekse alışagelmiş estetik algısından uzak görüntüsüyle geceye damgasını vurdu.
Estetik bir gülüşü tamamlayan birbiriyle orantılı çekik gözleri ve genel geçer güzellik kodlarından uzak duruşu ile Çağla Şıkel’i gecenin yıldızı yaptı.
Siz de kişiselleştirilmiş, algı kaymasından uzak, gerçekten sağlıklı ve size özel bir güzellik için en doğru adreslerde, uzman görüşleri ile kendi yıldızınız olmaya ne dersiniz?