Güncelleme Tarihi:
Meme kanseri tüm kanser türlerinde olduğu gibi normal doku hücrelerinin otonomi kazanarak aşırı ve kontrolsüz çoğalma sonucunda meydana gelen bir kanser türüdür. Başlangıçta ciddi bir belirtisi olmaz, ancak ileri safhalarında cilde yaklaştığı noktalarda kızarıklık, çekilme ya da ele kitle gelmesi gibi bulgular ortaya çıkar. Bu durum hastanın ileri safhalarında doktora gitmesine neden olabiliyor. Erken teşhis için meme kanserinin farkındalığını toplum genelinde yayılmasını sağlamak bu açıdan çok önemli bir hale geliyor. Özellikle 25 yaşından sonra kadınların ayda bir kez kendi kendine meme kontrolü yapması tavsiye edilir. 40 yaşından sonra ise yılda bir kez mamografi çekilmesi önerilir. Çünkü bazı durumlarda 3 ila 6 ay arasında meme kanseri kendini belli edebilir.
MEME KANSERİNİN SEBEPLERİNİ ÖNLEMEK ZOR
Modern toplumlarda meme kanseri sebeplerinin yok etmek mümkün değil. Çünkü meme kanserinin sebeplerinin başında doğum gelir. Östrojen hormonu 20 ile 30 yaş arasında çok daha aktiftir. Bu süre içinde gerçekleştirilen gebelik ve emzirme kadınların östrojene maruz kalma süresini azaltıyor. İlk adet yaşının erken olması, 30’lu yaşlardan sonra doğum yapılması ve geç menopoz östrojene maruz kalma süresinin ve kanser riskinin artmasına yol açıyor. Tıbbi açıdan östrojene maruz kalma süresi kontrol altına alınmadığı için kadınların kansere karşı bilinçlendirilmesi önem kazanıyor. Aile geçmişi yani genetik miras, stres, bağışıklık sistemi zayıflıkları, obezite, sigara gibi birçok faktör östrojen düzeyinin artmasına neden olabilir.
HEM KANSER HEM MEME ESTETİĞİ BİR ARADA
Meme kanseri cerrahisinde meme dokusunun ve estetik olarak görünümünün korunması hedeflenir. Kanserli dokunun uzaklaştırılması ile meme estetiği bir arada yapılabilir. Onkoplastik cerrahi teknikleri ile kanserli hücreler temizlendikten sonra meme dikleştirme yapılarak meme eskisinden daha estetik hale getirilebilir. Son yıllarda kullanılmaya başlanan ileri teknolojili bir yöntemdir. Meme kanseri tedavisinde koltuk altındaki lenf bezlerine yayılma olmadığı durumlarda meme dokusu %90 oranında korunmaktadır. Kanserin safhasına göre radyoterapi ya da kemoterapi de uygulanması gerekebilir. Meme kanserinde kadınların en fazla kaygı duyduğu meme dokusu ve kemoterapi ajanları nedeni ile saç kaybı sorunları ortadan kaldırılabilmektedir. Saçlar tedavinin ardından kendiliğinden çıkar. Memenin şekli ise Onkoplasti sayesinde korunabilir.
arpanetmedya.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.