Güncelleme Tarihi:
Medical Park Antalya Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü'nden Opr. Dr. Mahmut Ulvi Kayalı, erkekte meme büyüklüğü anlamına gelen jinekomastinin kişilerin hayatını olumsuz etkileyebildiğini, Türkiye'nin yanı sıra yurt dışından da memelerini küçülttürmek için hastanelerine başvuran hastalar olduğunu bildirdi.
Zaman zaman hormonal bozuklukların da erkekte meme büyümesine neden olabildiğine değinen Kayalı, hormon salgılayan bazı bezlerin aşırı aktivitesi, böbrek veya karaciğer yetmezliği, bazı ilaçların kullanımı veya tümörlerin jinekomastinin nedenleri arasında yer aldığını kaydetti. Memedeki büyüklüğe yağ dokusu veya bezenin neden olup olmadığını elle muayene sırasında anlayabildiklerine işaret eden Kayalı, jinekomastinin cerrahi yöntemlerle tedavisinin yapılabildiğini anlattı.
Kayalı, jinekomasti cerrahisinde en sık uygulanan yöntemin, “yağ aldırma” anlamına gelen liposuction olduğunu bildirdi. Hastaneye jinekomasti şikayetiyle başvuran hastaların yüzde 90'ının sorununun liposuction ile çözüldüğüne dikkati çeken Kayalı, bu işlemin ardından meme üzerinde 2-3 milimetrelik izler kaldığını, bunun da hastayı rahatsız etmediğini dile getirdi.
İkinci yöntem olarak meme dokusunu cerrahi olarak çıkarttıklarını belirten Kayalı, bu yöntemde meme ucunun yarım ay şeklinde kesildiğini, kahverengi alanla derinin birleştiği noktadan yapılan bu kesinin görülmediğini anlattı. Çok büyük meme vakalarında kullanılan üçüncü yöntemde ise meme dokusunun yanı sıra cildi de çıkarttıklarını kaydeden Mahmut Ulvi Kayalı, “Eğer cildin toplamayacağı aşikarsa, içi boşalınca sarkma olacaksa cildi de çıkarmak gerekiyor. O zaman daha büyük izler kalabiliyor ama buna az rastlanıyor. Genelde yüzde 90 gibi bir oranda liposuction ile sorun çözülüyor” dedi.
Kayalı, liposuction işleminin yaklaşık 45 dakika sürdüğünü, operasyonun ardından hastaların yaklaşık bir ay boyunca korse giydiğini anlattı. Yaklaşık 3 hafta içinde memenin yeni halini aldığına dikkati çeken Kayalı, lokal anestezi ile yapılabilmesine rağmen hastaların operasyon sırasında baygın olmayı tercih ettiklerini söyledi.
HASTA PROFİLİ
Mahmut Ulvi Kayalı, büyük memeye sahip olmanın erkeklerde bazı psikolojik sorunlara neden olabildiğine de işaret etti. Bazı vakalarda kadınlar kadar büyük memelere sahip olan erkeklerin normal yaşamlarında korse giymek zorunda kaldıklarına değinen Kayalı, “Büyük memeleri yüzünden hayatları boyunca tişört giyemeyip hep gömlekle dolaşan, hiç denize girmeyen erkekler var” dedi.
Operasyon için Medical Park Antalya Hastanesi'ne Antalya ve çevre illerin yanı sıra yurt dışından da hastaların başvurduğunu açıklayan Kayalı, şöyle konuştu:
“Hastanemize Almanya ve Hollanda'da yaşayan Türkler yaz tatilinde veya tatil dönemlerinde başvurabiliyor. Elektronik posta ile bize başvurup bilgi soranlar oluyor. Bu operasyon kısa süreli, sonrasında hastayı üzmeyecek, hemen ayağa kalkılabilen bir operasyon. Antalya'da tatillerinin sonunda bu operasyonu olup, geri dönebiliyorlar. Bu şekilde bize başvuran hastalarımız var. Yaşadığı yerde bunun duyulmasını istemeyenler var. Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin yanı sıra yabancı hastalarımız da oluyor. Bunların büyük çoğunluğu Avrupa ülkelerinden. Kuzey Irak ve nadiren İran'dan da hastamız oluyor. Avrupa'dan sonra ikinci sırada Kuzey Irak'tan gelen hastalar var.”
ERGENLİK DÖNEMİNDE DE GÖRÜLÜYOR
Kayalı, erkeklerin yüzde 60'ında ergenlik döneminde hormonal değişikliğe bağlı olarak meme büyümesi görüldüğünü bildirdi. Kayalı, ergenlik döneminde meme büyümesi şikayetiyle gelen gençlere bandaj önerdiklerini bildirdi. Memelerinin büyüklüğünden çekindikleri için gençlerin denize giremediğine, arkadaşlarının yanında tişörtünü çıkararak dolaşamadığına işaret eden Kayalı, bu nedenle psikolojik sorunlar yaşayan ergenlerin psikiyatrist yardımı alması gerektiğini vurguladı.
Ergen vakalarda 17 yaşından önce cerrahi müdahaleyi önermediklerini anlatan Kayalı, ancak aşırı büyüklükte memelere sahip olup sıkıntı yaşayan vakalarda aileyle de görüşerek operasyonu erkene çekebildiklerine işaret etti.
JİNEKOMASTİDE KANSER RİSKİ
Jinekomasti olan erkeklerde meme kanseri riskinin de daha yüksek olduğunun altını çizen Kayalı, şöyle konuştu:
“Bütün meme kanserlerinin yüzde 1'i erkeklerde görülüyor. Bu yüksek bir oran değil belki, ama erkeklerde meme dokusu daha az olduğu için hastalık daha kötü seyrediyor. Jinekomasti hastalarının meme kanseri açısından mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor. Memedeki bir kitle, kişinin jinekomasti şikayetiyle başvurmasına neden olabiliyor. Ayrıca jinekomasti olan hastalarda meme kanseri riski de söz konusu. Muayene esnasında bu kitleyi hissedebiliyoruz. Bu anlamda doktora başvurmak gerekli.”