Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Tewadi anal kanserler ile siğilleri önleyen aşının erkek çocuklarına da 9-12 yaşlarında yaptırılmasını önerdi.
Rahim ağzı kanseri tedavilerindeki son gelişmelerle ilgili konferanslar vermek için Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Tewari, erkeklerin HPV aşısı yaptırarak, enfeksiyonun kadınlara da bulaşmasını engelleyebileceğini hatırlattı.
KIZLARIMIZI KORUMAMIZ LAZIM
Rahim ağzı kanserlerinin tarama testi PAP smear testiyle, değişmeye bağlayan hücrelerin, kansere dönüşmeden yakalanabileceğini belirten Prof. Dr. Tewari, “Ama HPV aşısı kanserin gelişmesini engelliyor. Çocuklara 9-12 yaşında yaptırmak lazım. Bu yaşlar vücudun söz konusu virüslere karşı en yüksek düzeyde antikor üretebildiği yaşlar. Cinsel yaşam başlamadan (HPV ile karşılaşmadan) aşının uygulanması önemli” dedi. Rahim ağzı kanserlerinin, cinsel yolla bulaşan HPV virüslerinden kaynaklandığını hatırlatan Prof. Dr. Tewari, “Aşı ilk çıktığında ABD’de aileler, yapılması halinde çocuklarının cinsel yaşama daha yatkın olacaklarından endişe etti. Kızamık, menenjit aşısı yapılırken, virüslerin nasıl bulaştığını anlatmıyoruz. Bu aşı için de “HPV’ye karşı yapılıyor, rahim ağzı kanserinden koruyor” demek yeterli. Kızlarımızı korumamız lazım. Aşının mutlaka yaygınlaştırılmasını öneriyoruz” diye konuştu.
2 DAKİKADA BİR KADIN RAHİM AĞZI KANSERİNDEN ÖLÜYOR
Dünyada 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türü rahim ağzı kanseri. Meme ve akciğer kanserinden sonra kanserden ölümlerin önde gelen üçüncü nedeni. 2 dakikada bir, bir kadın serviks kanserinden ölüyor. Rahim ağzı kanseri Türkiye’de en sık görülen sekizinci kanser türü. Ulusal rahim ağzı kanseri tarama programı 30 yaşından sonra 65 yaşına kadar her 5 yılda bir PAP smear testi yaptırmayı öneriyor.
BAZI KADINLAR HPV’NİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİYOR
HPV oldukça yaygın ve cinsel temasla kolayca geçebiliyor. Cinsel yönden aktif kadınların yüzde 80’e varan bölümü yaşamlarının bir anında, bir HPV virüs tipiyle enfekte oluyor. HPV virüslerini aldığımızın farkında olmasak bile bağışıklık sistemimiz HPV enfeksiyonlarını savaşarak uzaklaştırabiliyor. Ancak bazen yüksek riskli virüs tipleri rahim ağzında kalıyor ve zamanla kanser gelişmesine neden olabiliyor.
130'UN ÜZERİNDE HPV VİRÜSÜ TÜRÜ VAR
Bilinen 130’ün üzerinde HPV virüsü olduğunu, bunlardan 13-14 kadarının kanser yapıcı olduğunu belirten Prof. Dr. Tewari, “Neyse ki HPV ile enfekte olanların tümünde kanser gelişmiyor. Çoğu kadının bağışıklık sistemi, 30’lu yaşlarına geldiğinde HPV enfeksiyonlarından kurtuluyor. Ama bağışıklık sistemlerinde bir sorun varsa, enfeksiyondan 12-15 yıl sonra virüsün yarattığı sorun kansere yol açıyor. 17-18 yaşında HPV ile karşılayanlar, 30-35’li yaşlarda kanser oluyor. Rahim ağzı kanserinde ortalama yaş 47” diye konuştu.
PAP SMEAR TESTLERİNE DEVAM
Rahim ağzındaki değişime uğrayan hücreleri taramaya yönelik test olan PAP smear’ın önemine işaret eden Prof. Dr. Tewari, “Bu test bütün dünyada ölümleri azalttı. Türkiye’de de bunun çok iyi uygulandığını görüyorum. Kanser öncüsü yapıları, kansere dönüşmeden yakalamak, ciddi ameliyatlar, radyoterapi, kemoterapiden de kadını kurtarmak, üreme yeteneğini korumak demek. PAP smear’a HPV DNA’sı testini de eklenerek duyarlılığı artırıldı. Tüm bunlar çok önemli. Ancak aşılamayla kanser öncüsü yapılar da engellenmiş oluyor” dedi.
YENİ TEDAVİLER ÇIĞIR AÇTI
Rahim ağzı kanseri tedavisinde hedefe yönelik biyolojik ilaçların çığır açtığını anlatan Prof. Dr. Tewari, “Kanserin ileri evresinde kullanığımız bu ilaçlar, bir yıl kadar olan sağ kalımı, hastanın yaşam kalitesini bozmadan 17 aya kadar uzattı. Başka hedefe yönelik ilaçlar da üretiliyor. Ayrıca halen araştırma safhasında olan immünoonkoloji ilacı da umut veriyor. HPV E7 ilacıyla bağışıklık sistemi üzerinde kanser tedavisi hedefleniyor. Bu araştırma henüz faz 2’de. Önümüzdeki yıl faz 3’e geçilmesi planlanıyor” dedi.