Güncelleme Tarihi:
EPİLEPSİ HASTALIĞI HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER NELERDİR?
Epilepsi bir ruh hastalığı veya delilik değildir, gizemli bir yanı olmadığı gibi cinlerle de ilişkisi yoktur. Bulaşıcı olmadığı gibi epilepsili çocuklar başkaları için tehlikeli ve zararlı da değildir. Toplumumuzdaki bu yanlış algılar nedeniyle, aileler çocuklarının epilepsi olduğunu gizlemekte, günlerinin önemli bir kısmını geçirdikleri okulda öğretmenlerinden bile sakladıkları görülmektedir.
NÖBET ve EPİLEPSİ SIK GÖRÜLÜR
Hayatın ilk 1 yılında en sık olup, yaklaşık olarak her 100 çocuktan 1’inde epilepsi görülmektedir. Buna göre ülkemizde yaklaşık 200 bin epilepsili çocuk, dünya genelinde de 50 milyondan fazla epilepsi hastası bulunmaktadır. Ateşli havaleler yüzde 2 ile 5 arasında sıklıkta olup ülkemizde 500 binden fazla çocukta ateşli havale görülmektedir. Hayat boyu insanların yüzde 5’i en az bir kez nöbet geçirmektedir.
EPİLEPSİNİN BİRÇOK TÜRÜ VAR
100'den fazla epilepsi türü olup nöbetlerini tanımak uzmanlar için bile her zaman kolay değildir. Kısa süreli dalma ve boş bakma, 1-2 saniye süren kasılmalar veya kol veya bacaklardaki basit sıçramalar bir epilepsi nöbeti olabilir. Bayılma, bilinç kaybı, kasılma, dişlerde kilitlenme, ağızda köpürme ve idrar kaçırma gibi belirtiler sadece büyük nöbetlerde görülür.
UYKUSUZLUK EPİLEPSİ NÖBETLERİNİ KOLAYLAŞTIRIR
Uzun süre aç kalmak, stres, uykusuz kalmak, alkol, kahve ve kola gibi içecekler epilepsiye yatkınlığı olan çocukların nöbet geçirilmesini kolaylaştırabilir. Bilgisayar ve televizyon gibi parlak ışık saçan cihazlar özellikle ışığa duyarlı epilepsisi olan çocuklarda nöbete sebep olabilir.
EPİLEPSİ TEŞHİSİ NASIL KONULUR?
Nöbet sırasında görülen klinik bulgulara göre epilepsi teşhisi konulabilir. Epilepsi teşhisi için EEG; epilepsinin nedenini araştırmak için de MRG çekmek oldukça yararlıdır. Ancak epilepsi hastalarında EEG ve MRG’nin normal olabileceği unutulmamalıdır. Özellikle ileri teknoloji ile birlikte 32-64 kanallı dijital EEG cihazları, Video EEG monitörizasyonu ve 3 Tesla MR görüntüleme cihazları çok yararlı olmaktadır.
EPİLEPSİ TEDAVİSİ
Günümüzde, genel olarak epilepsili çocukların yüzde 70-80’i, bazı epilepsi türlerinin ise yüzde 95-100’ü epilepsi ilaçları ile tam olarak iyileşmektedir. Hastaların yüzde 20-30 kadarında ise birden fazla ilaç kullanmak gerekebilir veya ilaçlara rağmen nöbet tekrarları olabilir. Sadece hastaların yüzde 5-10 oranı kötü seyirli olabilmektedir. Böyle hastalarda da, ameliyat, pil ve ketojenik diyet gibi ilaç dışı tedavi seçenekleri daha ön plana çıkmaktadır.
EPİLEPSİ AMELİYATI NASIL YAPILIR?
Özellikle ilaç tedavisi ile istenilen cevap alınamayan ve ameliyat edilmeye uygun, ameliyat sonrası kalıcı özür olmayacak hastalara, epilepsi konusunda deneyimli ileri merkezlerde uygulanmaktadır.
EPİLEPSİ PİLİ NEDİR?
Göğüs duvarında cilt altına yerleştirilen uyarıcı bir pil ile boyundan beyine uzanan vagus sinirine aralıklı uyarı verilerek nöbet tedavisi sağlanabilmektedir. Özellikle ilaç tedavisine cevap alınamayan ve ameliyata uygun olmayan hastalarda tercih edilmektedir.
KETOJENİK DİYET NEDİR?
Yüksek oranda yağ, çok düşük oranda karbonhidrat içeriğine sahip olan ketojenik diyet, seçilmiş bazı epilepsi hastaları için umut verici olabilmektedir. Uygulaması biraz zahmetli olan bu tedavi yöntemi her hasta için uygun ve gerekli değildir. Ketojenik diyet öncesinde diğer tedavi yöntemlerinin uygun şekilde değerlendirilmiş olması gerekir. Ancak bazı metabolik hastalıklarda, ketojenik diyet öncelikle ve bazen tek tedavi olarak dahi kullanılabilmektedir.
NÖBET ANINDA NE YAPILMALI?
Nöbetler, genellikle birkaç dakika içerisinde kendiliğinden durmaktadır. Dolayısıyla nöbet geçiren birini gördüğümüzde hasta çocuk çok sert olmayan düz bir zemine yan yatırılarak, solunum yolu açık tutulmaya çalışılır, ağızda köpürme ve kusma varsa temizlenir, panik yapmadan kafasını sert yerlere çarparak kendine zarar vermesi, dilini ısırması engellenir. Nöbet 2-3 dk içerisinde sonlanmadıysa 112 aranarak, hasta en uygun sağlık merkezine ulaştırılmaya çalışılır.
EPİLEPSİ HASTALARINA SOĞAN KOKLATMAK DOĞRU MUDUR?
Halk arasında yaygın olarak uygulanan kasılmayı engellemek için sıkıca tutmanın, yüzüne su veya kolonya dökmenin, alkol veya soğan koklatmanın hiçbir yararı yoktur. Bir şey yedirmeye ve içirmeye çalışmak ise çok tehlikeli olup, akciğerlere kaçmasına ve hastanın ölümüne dahi sebep olabilir.
"ATEŞLİ NÖBET GEÇİREN ÇOCUĞA SOĞUK DUŞ YAPTIRILMAMALI"
Nöbet sırasında çocuğu musluğun altına tutmak veya soğuk duş aldırmak uygun değildir. Özellikle ateşli nöbet geçiren çocuklarda, soğuk duş vücudun dış kısımlarını hızla soğutmakta, beyine daha fazla kan gitmesine ve beyindeki ateşin daha da yükselmesine neden olarak nöbet için daha zararlı olabilmektedir. Bununla birlikte nöbet yokken ateşli çocuğa ılık duş aldırmak yararlı olabilir.
TEDAVİ SÜRESİ EN AZ 2-4 YIL
İlaç veya diğer tedavi yöntemleri ile nöbetler tam olarak kontrol altına alınsa dahi tedavi süresi en az 2-4 yıl olmalıdır. İlaçlar aniden kesilmemeli, ilaç kesilmesine mutlaka doktor karar vermeli ve kesim süresi en az 6 ay-1 yıl olmalıdır. Bu süre boyunca en geç 6 ayda bir çocuk nörolojisi kliniklerinde kontrollerin yapılması gereklidir.
OKULA VE SPORA DEVAM
İlaç tedavisi ile nöbetleri kontrol altına alınan çocukların günlük aktivitelerine devam etmelerinde, kreş veya okula gitmelerinde, okul spor ve laboratuvar çalışmalarına katılmalarında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak yüzme ve bisiklet gibi tehlikeli olabilecek sporlar, nöbet kontrolü sağlandıktan sonra ve erişkin gözetimi altında yapılmalıdır.