Güncelleme Tarihi:
Akdeniz Mutfağı
Avrupa'da yapılan bir araştırmada, beslenmeyle kalp hastalıklarının ilişkisi incelendi. Güney Fransa, İspanya, İtalya ve Yunanistan'da kalp ölümlerinin Orta ve Kuzey Avrupa'ya göre yüzde 75 daha az olduğu tespit edildi. Bunun sebebi olarak da, beslenme tarzı gösteriyor. Bu çalışmadan sonra Akdeniz mutfağı mercek altına alındı ve örnek bir beslenme tarzı olarak kitaplara geçti.
Sofra çok önemli
İnsanlar saatlerce oturarak, sohbet ederek, acele etmeden, neşe içinde yemek yiyor. Zaman çok, kimsenin acelesi yok. Diğer Avrupa ülkelerinde bu mümkün değil.
Öncelikle balık, daha sonra et
Akdeniz sahillerinde balık ve deniz ürünleri et ve tavuktan daha çok tüketiliyor. Et ve tavuk porsiyonları küçük. Et olarak en çok tercih edilen kuzu.
Zeytinyağı baş tacı
Zeytinyağı en çok tüketilen yağ. Salatalara yalnız zeytinyağı konuluyor. Zeytinyağlı sebzeler çok çeşitli ve lezzetli. Zeytinyağının bileşiminin çoğunluğu tekli doymamış yağ asitlerinden oluşuyor. İçinde sadece yüzde 12 doymuş yağ asitleri ve yüzde 10 çoklu doymuş yağ asitleri var. Doymamış yağ asitlerinin faydalı kolesterolü (HDL) yükselttiği, zararlı kolesterolü (LDL) düşürdüğüne inanılıyor. Zeytinyağı çoğunlukla çiğden kullanılıyor.
Salata, sebze, meyve cenneti
Salatasız sofra yok. Sebzelerin çeşidi çok. Yenen sebze ve meyve miktarı Orta ve Kuzey Avrupa ortalamasının dört misli. Söylentiye göre Giritli'nin geçtiği yerde ot kalmazmış. Salata ve zeytinyağlı sebze her sofranın demirbaşı gibi. Her yemekten sonra meyve yeniyor. Baklagiller çok tüketiliyor.
Ekmek ve hamur işleri sofradan eksik edilmiyor
Buna karşılık yağlı yemek ve hayvansal gıdalardan uzak duruluyor. Kremalı ve kaymaklı yiyecekler yok denecek kadar az tüketiliyor.
İçkisi yalnızca şarap
Şarap dışında pek içki içilmiyor. Uzun süre devam eden yemeklerde şarap çok yavaş içiliyor. Kırmızı şarabın içindeki bazı maddelerin (bioflavonoid) kalp sağlığını koruduğunu düşünülüyor. Bu korumanın mekanizması da şu şekilde açıklanıyor:
1. Pıhtılaşma şarabın içindeki maddeler vasıtasıyla azaltılarak kanın akışkanlığı azaltılıyor.
2. Şarap iyi huylu kolesterolün (HDL) yükselmesini sağlıyor; iyi kolesterol, kötü kolesterolün kandaki miktarını düşürüyor.
3. Şarabın içindeki bioflavonoidler kolesterolün okside olmasını önlüyor. Kötü kolesterol okside olmadıkça, damarların çeperine çökmüyor.
Mekanizma ne olursa olsun Akdeniz mutfağının insanların ömrünü uzattığı ispatlanmış bir gerçek.
Okinawa (Japon) Mutfağı
Yemeğin hazırlanması ve yenmesi ibadet gibi...
"Her yemek ilaçtır" felsefesiyle hazırlanan yemeğe çok önem veriliyor. Sağlıklı yemek hazırlama alışkanlığı geleneksel olarak nesilden nesile geçiyor.
Soya fasulyesi ve pirinç sofranın müdavimi!
Soya fasülyesi filizi, süt ve yoğurt çok tüketiliyor. Soya yağı en çok tüketilen yağ. Pirinç sofradan hiç eksik edilmiyor.
Balık, sebze, deniz yosunu ve otlarla zengin bir sofra
Akdenizliler gibi balık, sebze, salata, baharat ve özellikle deniz yosunları sofradan eksik olmuyor.
Düşük kalorili beslenme
Anavatanları Japonya'ya göre Okinawa Ada halkı yüzde 30 daha az kalori alıyor ve daha çok yaşıyor.
İKİ MUTFAĞIN PÜF NOKTALARI
İki mutfağın ortak noktaları
Bu iki mutfak ilk bakışta birbirine benzemese de pek çok ortak noktaları var.
1. Yemeğin hazırlanmasına ve yenmesine çok özen gösterilmesi. Doğal yiyeceklerin tercih edilmesi.
2. Birinde zeytinyağı, diğerinde soya yağının tüketilmesi sağlıklı etkileri açısından benzerlik gösteriyor. Her iki yağ da bitkisel, sıvı ve doymamış yağ asitlerinden oluşuyor.
3. Her iki mutfakta da ana hayvansal protein kaynağı balık.
4. Her iki mutfakta da bol salata, sebze, otlar ve meyve var.