Güncelleme Tarihi:
Gün, boşanmaların yüzde 4’ünün nedeninin mobbing olduğunu belirterek, hastanelerde mobbing klinikleri açılmasını istedi.
Mobbing Derneği Genel Başkanı Hüseyin Gün, Kayseri İl Temsilcisi Sayın Prof. İsmail Hakkı Nur’la birlikte, Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Burada basın toplantısı düzenleyen Dernek Başkanı Hüseyin Gün, mobbing mağduru olmak için, çalışıyor olmanın yeterli olduğunu belirtti. Mobbing’in Türkçe karşılığının ‘Psikolojik taciz’ olduğunu, Türk Dil Kurumu’nun ise ‘Bezdiri’ olarak açıkladığını anımsattı.
Mobbingin Türkiye’de çok bilinmediğini, kültür olarak kanıksadığımızı söyleyen Gün, "Toplum olarak şiddete uzak değiliz. Çocuğumuzu yetiştirirken de, ailede de şiddet uyguluyoruz, bunu iş ortamına da taşıyoruz. Kanıksamışız ama, böyle olmadığını, son dönemdeki intihar ve cinayetlerle gördük, hükümet de gündemine aldı. Toplu iş sözleşmelerine de mobbingin önlenmesi yönünde hüküm konulması yönünde çalışmalar devam ediyor. YÖK ciddiyetle üzerinde duruyor. 2 kez mobbing yapan kişi unvanı ne olursa olsun 3’üncüsünde işinden atılacak. Çünkü mobbing en ağır insan hakları ihlalidir. Mobbing mağduru korktuğu için bunu ifade edemiyor, geleceği ve mesleği var. O yüzden sessiz kalarak çözmeye çalışıyor, çözemediğinde hukuki yollara başvuruyor” dedi.
ŞEKER GİBİ ANTİDEPRASAN KULLANILIYOR
İşyerlerinde yapılan mobbing, Türkçe adıyla psikolojik tacize para cezası uygulanacağını söyleyen Hüseyin Gün şunları söyledi:
"Hükümet tarafından hazırlanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ayrımcılıkla mücadele yasasının 4’üncü maddesi bir işyerinde ayrımcılık kapsamında psikolojik taciz yaptıysanız; gerçek kişiyseniz bin liradan 5 bin liraya, tüzel kişiyseniz 17 bin 500 liraya kadar kabahatler kanunu çerçevesinde ödeyeceksiniz. Mobbing mağdurları kendilerini tükenmiş, bitmiş, değer verilmeyen, hiçe sayılan bireyler olarak görmeye başlıyorlar ve korkuyorlar. Kendilerini yalnız hissediyorlar. Ailesiyle çatışma halinde gelebiliyorlar. Aile buna çok az tahammül edebiliyor. Çünkü psikolojisinin bozulduğunu düşünüyor, geçiştirmeye çalışıyor. Aile konunun farkında değilse, mağdur daha da mağdur oluyor. Boşanmaların yüzde 4’ünün sebebinin mobbing olduğu biliniyor. 2000 yılında 34 milyon kutu antidepresan kullanmışız. 2011 yılı son itibariyle 64 milyon kutu antideprasan kullanmışız. Şeker yer gibi antideprasan kullanmışız. Bunun arkasında mobbing mağdurları var. İstihdam sektöründe çalışan 24 milyonun yüzde 40’ı, yani 9 milyon 600 bin kişi mobbing mağduru olduğunu iddia ediyor ve bunlar gerçek rakamlar. Mobbing, bağırıp, çağırma, gözünü, kaşını, gözlüğünü kurmak değildir. Mobbing daha çok soft eylemlerle, sinsice yapılır. Zorba mağdura mercek altına alındığını hissettiriyor, yasal çerçeve içinde tutarak yapıyor. Sürekli azarlıyor, 2 dakika geç gelse kızıyor, sürekli disiplin cezası veriyor, hakkında tutanak tutuyor. Zorbanın kayırdığı kişilerse böyle kötü muameleye maruz kalmıyor.”
MOBBİNG KLİNİĞİ AÇILMALI
Dernek olarak, bugüne kadar mail ve telefon yoluyla 40 bin kişiyle görüştüklerini ifade eden Gün, "Çalışma Bakanlığı’nın ‘Alo 170 hattı’na 5 bin kişi müracaat etmiş. 2011 yılından bu yana Sağlık Bakanlığı ilk kez bu yıl bütçesine mobbingle ilgili hüküm koydu ve harcama kalemi oluşturdu" dedi.
15 bin kişiyi kapsayan bir anket yapılacağını, bunun dünyada yapılan ikinci büyük anket olacağını belirten Gün, "Bütün sektörleri karşılaştırdığınızda en çok sağlık sektörü yüzde 85’le kendi ortamları ve vatandaşla karşılaşmalarında mobbinge uğruyor. Bu önemli bir gelişme. Artık Türkiye’de belli bölgelerde hastanelerde, mobbing kliniği açılmalı. Çünkü mobbing mağdurunun yaşadığı dramı bu konuda eğitilmiş psikiyatr anlamıyor ve doğru teşhis koyamadığı için doğru tedavi edemiyor. Bunu gelen geçen basit olaylar olarak görüyor. Ama mağdur intihar ediyor veya cinayet işleyebiliyor. Artık bu sosyal hastalık, sosyal ölümden, sosyal salgından bu ülkenin kurtarılması lazım” diye konuştu.