Güncelleme Tarihi:
Pir Sultan Abdal Mahallesi’nde yaşayan özel bir firmada işçi olarak çalışan Ayhan Çelik ile Adile Çelik çiftinin 4 çocuğundan en küçüğü olan Muhammet Ali Çelik’in, doğduğu günden itibaren derisi ve iç organları soyulmaya başladı. Her gün gözlerinin önünde eriyen oğluna çare bulamayan dertli anne Adile Çelik, bu durum karşısında ne yapacağını şaşırdı. Oğlunun tüm vücudunu sarmaya başlayan yaralar ağırlaşınca Muhammet’in el ve ayak parmaklarının giderek yapıştığını söyleyen anne Adile Çelik, "Oğlum doğarken vücudu yaralar içindeydi. Götürmediğimiz doktor ve hastane kalmadı.
"YAVRUM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ERİYOR"
Bu hastalığın tedavisi yokmuş. Yaptığımız araştırmada Fransa ve ABD’de tedavisi oluyormuş. Ama bizim buna maddi gücümüz yok. Yetkililerden bu konuda destek bekliyoruz. Sağlık bakanlığı çocuğumuzun tedavisi için yardım elini uzatmasını bekliyoruz. Oğlumun parmakları yapışmasın diye krem sürüp, sargı bezi ile sarıyoruz. Yavrum gözümüzün önünde canı acıyarak eriyip gidiyor. Biz de onunla birlikte bu acıyı yaşıyoruz" dedi.
YARALARI HER GEÇEN GÜN DERİNLEŞİYOR
Çocuklarını güneşe çıkaramadıklarını söyleyen baba Ayhen Çelik ise, "Yaralar yüzünden oğlum ne yürüyebiliyor ne de eliyle birşey tutuyor. Yaralar her geçen gün derinleşiyor. Temiz tutmaya çalışıyoruz. Vücudu su topluyor iğne ile delip suyu akıtıyoruz. Acıdan sürekli ağlıyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz" diye konuştu.