Güncelleme Tarihi:
Ekmek insan beslenmesi açısından önemli ve vazgeçilmez besin maddesidir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyine ve bireylerin sosyoekonomik yapısına bağlı olarak tüketilen ekmek miktarı değişiklik gösterse de günlük alınan enerjinin büyük bir bölümü ekmekten sağlanır.
Ekmek, nötr aroması olduğu için diğer yiyeceklerle tüketilir. Günlük ekmek tüketimi bireylerin özelliklerine, alışkanlıklarına, yaşam ve çalışma biçimlerine ve diyetlerinin bileşimine göre değişir. Bedensel çalışması çok olanların fazla enerji harcadıklarından ekmek tüketimleri de beden çalışması az olanlardan daha yüksektir. Bilinçsiz zayıflama diyeti uygulamaya çalışanların sıklıkla ekmeği diyetlerinden çıkartarak yerine patates, makarna gibi ekmek eşdeğeri besinleri koyduklarının görüldüğüne dikkati çekti.
'YETERİ KADAR TÜKETMEK GEREKİR'
Vücudun enerji gereksiniminin karşılanması için öncelikle karbonhidratlara ihtiyaç vardır. Uzun süre yeterli karbonhidrat alınmadığında vücudun çalışması aksayacağından bu ihtiyacın karşılanması için beynimizde bulunan yeme merkezi kişiyi acil enerji kaynağı olan şekerli besin tüketimine yönlendirecektir. Beyaz un, kabuksuz pirinç, patates gibi glisemik indeksi yüksek besinlerin de vücutta şeker gibi kullanıldığını unutmamak gerekir. Bu nedenle, çözüm zayıflama diyetlerinden ekmeği kaldırmakta değil rafine edilmemiş tam tahıllardan yapılan sağlıklı ekmek çeşitlerini yeteri kadar tüketmekten geçer.
Uzmanlar ideal bir beslenmede karbonhidratların toplam enerjideki payının yüzde 55 ile 60 arasında olduğunu ve basit karbonhidratlardan gelen oranın bunun yüzde 10’unu geçmemesi gerektiğini vurguladı.
YETERSİZ KARBONHİDRAT MUTSUZLUK SEBEBİ
Karbonhidrat yönünden fakir zayıflama diyetleri ile ne tokluk hissinin devamlılığının ne de beyne yeterli glikoz geçişinin sağlanacağından bir süre sonra mutsuzluğun kaçınılmaz olur. Söz konusu mutsuzluk bir yandan diyete devam etmeyi güçleştirirken, diğer taraftan da bireyi özellikle tatlı tüketmeye yöneltecektir. Glisemik indeksi düşük karbonhidratlar (rafine edilmemiş tam tahıllarda bulunan karbonhidratlar) beyne ılımlı fakat sürekli glikoz geçişi sağlarlar. Böylece, beynin enerji ihtiyacı kesintisiz karşılanmış olur. Bunun sonucunda ise bireyin dikkati, algılaması, enerjik hissetmesi daha uzun süre devam eder.
Öte yandan sinir siteminin çalışması için ihtiyacımız olan B vitaminleri tam tahıllarda yoğun olarak bulunur. Tam tahılların tüketilmemiş olmasına bağlı B kompleks vitaminlerinin eksikliği de sinir sistemiyle ilgili bozukluklara, depresyon, anksiyete, huzursuzluk gibi duygusal dalgalanmalara yatkınlığı artıracaktır. Bu nedenle, çözüm ekmek tüketiminden kaçınmakta değil doğru ekmek ve tahılları tüketmektedir.
BEYAZ EKMEK YERİNE TAHILLI EKMEK
Tam tahıl ekmekleri B kompleks vitaminleri yanında, E vitamini, çinko, selenyum, krom gibi mineraller ve posadan da zengindir. Tam tahıllı ekmek posa içeriğinin yüksek olması nedeniyle, özellikle zayıflama sürecinde sık rastlanan kabızlık sorunu ile baş etmeye de yardımcıdır.Tam buğday unundan yapılan ekmeğin vitamin ve mineral içeriği beyaz un ekmeğinden çok daha yüksektir. Aynı zamanda vücutta enzimler tarafından sindirilemeyen karbonhidratların oluşturduğu posa miktarı da saflaştırılmamış undan yapılan ekmekte yüksektir. Bunun yanında, kepekli ve çavdar ekmeğinin enerji değeri beyaz ekmekten daha düşüktür. Posa, bağırsaklarda su çekerek hacim oluşturur, şişkinlik sağlar. Bu durum doyma merkezini uyararak tokluk duygusunun hissedilmesine yardım eder. Tam tahıllı ve kepekli ekmekler çözünmez posa yönünden zengindir. Çözünmez posa sindirilmeden atılır ve enerjisi daha düşüktür . Tahıllar sindirim sisteminin düzenli çalışmasında etkili olduğu için kabızlık, hemoroit ve kolon kanserine karşı da koruyucudur. Ayrıca yavaş sindirildiği için kan şekerinin düzenlenmesine ve kan lipit düzeylerinin dengelenmesine yardım eder. Kültürümüzde ve beslenmemizde önemli bir yere sahip olan ekmeğimizin besin değerini ve doğru tüketmeyi bilmeliyiz.