Güncelleme Tarihi:
Egzama, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, şişme, veziküller, kaşıntı gibi belirtilerle görülen daha çok psikosomatik nedenli deri hastalığı. Başlıca özelliği, kızarık deri üzerinde beliren kabarcıklardır. Akut, kronik, yaş ve kuru egzama gibi türleri vardır.
En sık rastlanılan deri hastalığı
Şekiller ne olursa olsun, üstderide dokusal bir birime her zaman rastlanır: egzoseroz ve sponijoz (süngerleşme). Maphigi mukoza cisimcikleri oluşan sıvıyı emer, hücreleri birbirinden ayırır, sonra desmoslarda hücreleri birleştiren bağları koparır ve üsderinin içinde kabarcık oluşmasına yol açar.Böylece egzama birçok evreden geçer: kızarıklık, kabarcıklanma, akıntı ve (kabarcıklar kuruduktan sonra) parlaklık ve pullanma.
Fakat bu evrelerin hepsi birden bulunmayabilir, çoğu zaman bunlardan biri üstün durumdadır. Egzama akut olabileceği gibi (genellikle akıntılı ve çok kaşıntılı) süreğen de (kronikleşme) olabilir. (o zaman daha çok kızarıklık ve pullu, zaman zaman kabarcıklı ve değişik şiddetle kaşıntılı).
Yer yer madeni para biçiminde olabileceği gibi yaygın da olabilir. Bazı yerleşim bölgeleri karakteristiktir.
Ellerde disidroz görünümündedir. Memelerdeki egzama her zaman çift taraflıdır ve çoğu zaman bir uyuz belirtisidir. Memede, bir yanda egzamaya benzer bir deri hastalığı görüldüğünde Paget deri hastalığı akla gelmelidir (kanser hastalığı).
"Soğuk hava egzamaya neden olabilir"
Dermatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Karakoca Başaran, havaların soğumasıyla birlikte cilt kuruluğu ile karşılaşıldığını ve bunun sonucunda egzama adı verilen cilt probleminin ortaya çıktığını bildirdi.
Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, cilt sağlığının özellikle mevsim dönüşlerinden çok etkilendiğini ve bu durumun birtakım sorunlara yol açtığını belirtti.
Havaların soğumasıyla birlikte cilt kuruluğu ile karşılaşıldığını ve sonucunda egzama adı verilen cilt probleminin ortaya çıktığını aktaran Başaran, "Egzama, derinin çeşitli iç ve dış etkenlere karşı bir iltihaplanma olayıdır. Genellikle bağışıklık sisteminin tahriş edici maddeye karşı anormal tepkisidir; kızarıklık, kaşıntı ve çatlağa neden olur. Kesinlikle bulaşıcı bir hastalık değildir. Egzamada asıl tedavi hastalığa neden olan ajanslardan uzaklaşmakla başlar. Vücuda zararı olan, tahriş edici maddeden uzaklaşıldığında tedavi süreci başlamış olmaktadır ve aynı maddeyle temasa kadar bir problem yaşanmaz." ifadelerini kullandı.
"Kış aylarında el egzamaları 3 kat daha fazla görülüyor"
Yeliz Karakoca Başaran, havanın soğumasıyla cildin açıkta kalan yerlerinin kuruduğunu, soğuk, kuru ve rüzgarlı havanın deride kaşıntı, kızarıklık ve şişme şeklinde görülen egzamayı arttırdığını, kış aylarında el egzamalarının 3 kat daha fazla görüldüğünü bildirdi.
Kış aylarında sıcaklıkların düşmesiyle birlikte cildin tampon bölgesi olan deride birtakım çatlaklar oluştuğunu kaydeden Başaran, "Tahriş edici deterjan, sabun veya başka kimyasallar, bu çatlaklar yoluyla vücuda girerek kserotik egzamalar denilen kuruluk ya da kış egzamalarını ortaya çıkarmaktadır. Egzamanın haricinde çeşitli cilt enfeksiyonlarının da ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bebek ve çocukluk çağında sık görülen atopik egzama da özellikle yüzde ve diz ve dirseklerinin iç yüzünde kızarıklık, pullanma ve kaşıntı belirtileriyle kış aylarında atak yapabilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Bu konuda gerçekleştirilen iki ayrı bilimsel çalışmayla hava sıcaklığındaki düşüşlerin "hitamin" isimli kimyasal bileşiğin salınımını artırarak egzamayı tetiklediğini belirten Başaran, kış aylarında özellikle soba ve kaloriferlerin neden olduğu hava kirliliği ile egzoz dumanının da derideki çatlaklardan sızdığını kaydetti.
Başaran, "Soğuğa karşı korumanın ilk adımı eldiven giyme alışkanlığı kazanmaktır. Özellikle dışarıda çalışan kişiler mutlaka eldiven giymeliler. Nemlendirici kremler kullanmak, cildi temiz tutmak ve fazla makyaj yapmaktan kaçınmak da önemlidir." ifadelerini kullandı.