Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi ve Yaratıcı Hareket ve Dans/Hareket Terapisi Sertifika Programı Direktörü Yard. Doç. Dr. Zeynep Çatay konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı:
Basitçe dansla terapi nedir?
Dans/Hareket terapisi, kişinin kendini hareket yoluyla ifade etmesi ve diğerleriyle hareket ve dansın ifade edici gücünü kullanarak ilişkiye geçmesini temel alan bir sanat psikoterapisi yöntemi. 1940’larda Amerika Birleşik Devletleri’nde gelişmeye başlayan yöntem şu anda Avrupa, Latin Amerika, İsrail ve Japonya gibi dünyanın farklı yerlerinde yaygın olarak uygulanmakta.
Türkiye’de nasıl uygulanıyor?
Ülkemizde uygulama alanı kısıtlı olsa da hızla genişlişiyor. Şu anda özellikle İstanbul’da bazı psikiyatri hastanelerinde kronik psikiyatri ve Alzheimer hastalarıyla uygulanıyor. Bunun dışında özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar ve gençlerle müzik ve dansı içeren çeşitli uygulamalar yapıldığını biliyorum.
Dansla yapılan ne? Duyguların ifadesi mi? Tedavi mi?
Her ikisi ve çok daha fazlası... Dans/hareket terapisinin en temel prensiplerinden biri beden ve zihnin ayrılmaz bir bütün olduğu. Dolayısıyla kişinin zihinsel sağaltım sürecine bedensel farkındalığı ve bedensel ifadenin de entegre edilmesi gerektiği inancına dayanır. Dans terapisinde spontan hareket aracılığıyla kişi yaratıcılığını ve oyunculuğunu harekete geçirip diğerleriyle yeni şekillerde ilişki kurabiliyor. Kişinin özgün dansı şekillendikçe bunun sembolik anlamı araştırılabilir.
Kişilik yapısıyla, hareketlerimiz arasında bağlantı mı var yani?
Dans terapisinde çok önemli prensiplerden birisi de kişilik yapımız ve bedenimizi kullanma, hareket etme şeklimiz arasında çok yönlü bağlantılar olduğu. Kişinin hareket tercihlerini fark etmesi ve kişilik yapısında nelere denk düştüğünü anlaması ve hareket repertuarını genişletmeye çalışması hedeflenir. Çok önemli kaynaklarımızdan birisi de pek çok anı ve travmayı barındıran beden hafızası. Dans terapisinde bu tür travmatik yaşantılar ve bilinçdışı süreçlerle çalışmak da mümkün.
Hangi sorunlar ya da hastalıklar için uygun?
Dans terapisini çok çeşitli yaş ve hasta gruplarında kullanabilirsiniz. Terapide yöntemler, kiminle, hangi ortamda çalıştığınıza ve hedeflerinize göre belirlenir. Örneğin depresyon ya da kaygı hastalarında duygu süreçlerini daha iyi anlamaları ve düzenlemelerine yardımcı olmayı hedefleyebilirsiniz. Kronik psikiyatri hastalarıyla çalışırken ise sosyal ilişki kurma becerilerini, canlılık hissini, ben-diğeri ayrımını desteklemeyi hedeflersiniz. Öğrenme güçlüğü olan çocuklarla yapılan yaratıcı hareket çalışmalarının ise beyinde ve sinir sisteminde yeni bağlantıların kurulması, entegrasyonun gelişmesi için çok faydalı olduğu kanıtlandı. Çocuklar ve gençlerde aynı zamanda beden farkındalığı, özgüven ve sosyal becerilerin desteklenmesi için çok etkili bir yöntem. Son yıllarda giderek gelişen bir uygulama alanı da kanser gibi kronik hastalıklar. Kaygı ve ağrıyla başetm için kullanılıyor.
Kişisel gelişimdeki rolü?
Kişisel gelişim için kullanılması da çok yaygındır. Örneğin bir yaş dönemine dair sıkıntıları, takılma noktalarını aşmak isteyen, ilişki örüntülerini genişletmek ya da bedeniyle daha çok ilişki kurmak isteyen pek çok yetişkin bu yöntemi tercih edebiliyor.
Travma sonrası stres bozuklukları gibi sorunlarda yeri var mı?
Evet, özellikle travma tedavisinde yurtdışında bedensel çalışmaya dayanan yöntemler artık bir olmazsa olmaz halini almış durumda. Travma yaşantısı bedenimizde kodlanıyor ve sonrasında yaşadığımız pek çok sıkıntı da bedensel oluyor; uyku sorunları, kaygı, bitkinlik, sürekli tetikte olma ya da kronik ağrılar gibi. Travma yaşantısının yarattığı yoğun uyarılma halinin etkilerini hafifletebilmek, tekrar güvende, güçlü ve bütün hissedebilmek için kişinin bu kapasiteleri bedeninde bulabilmesi çok önemli. Ayrıca travmatik yaşantıları bazen sözdışı kanallardan, sembolik ve yaratıcı ifade araçlarıyla ifade edebilmek çok daha kolay ve etkili oluyor. Dans terapisinde ayrıca beden hafızasına dayanarak kişinin bilinç düzeyinde hatırlamadığı, bastırmış olduğu ya da çok erken döneme dayanan travmatik yaşantılarına ulaşması da mümkün oluyor.
Tek başına yeterli mi? Tamamlayıcı mı?
Bir kişi için başlıca ve tek başına uygulanan tedavi yöntemi de olabilir, diğer yöntemlerle bir arada tamamlayıcı olarak da kullanılabilir. Bu durum yine kişiye ve soruna göre belirlenir. Örneğin ağır psikiyatri hastalarıyla genel olarak tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olarak kullanılır.
Üniversitede eğitimi var
Bu terapiyi kimler yaptırıyor?
Avrupa ve ABD. gibi ülkelerde dans terapisti unvanını alabilmek için dans terapisi alanında yüksek lisans derecesine sahip olmak gerekli. Türkiye’de henüz bu eğitim yüksek lisans düzeyinde verilmiyor. Biz İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde iki yıllık sertifika programı başlattık. Sanat Terapisi alanında başka sertifika programları da var. Bu programlardan mezun olanlar halihazırdakin mesleki formasyonlarına bu yöntemleri de ekleyebiliyorlar.