Güncelleme Tarihi:
Mardin'de yaşayan ve 12 yaşından itibaren doyma hissi yaşamadan sürekli yemek yiyerek 229 kilo ağırlığa ulaşan Cuma Özalbayrak (28), sağlık durumunun bozulması üzerine bir süre önce yakınları tarafından getirildiği Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan tahlil ve inceleme sonucunda tokluk hissetmediği tespit edildi.
Daha sonra DÜ ile Cambridge Üniversitesi işbirliğiyle İngiltere'de, Cuma Özalbayrak'ın DNA'sı incelemeye alındı. Araştırmada günlük ritm düzenlemesini ve açlık-tokluk hissini kontrol eden “proopiomelanokortin” hormonunun çok önemli bir iştah baskılayıcı olan Alfa-MSH (melonokertibostimül hormon) sentezinde bozukluk tespit edilirken, Özalbayrak'ın dünyada “tokluk” hissetmediği tespit edilen 2 hastadan biri olduğu belirlendi.
Kilosu nedeniyle nefes alamadığı için kritik durumda olan Özalbayrak endokrin servisinde gerçekleştirilen yoğun tedavi ve özel diyet sonucunda 4 ayda 46 kilo vererek 183 kilograma indi.
4 AYDA 46 KİLO VERDİ / Foto Galeri
"AMELİYAT OLACAK DURUMA GELDİ"
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alparslan Kemal Tuzcu, 10 yıldan bu yana takip ettiği Özalbayrak'ın yapılan tetkiklerde açlık tokluk hissini kontrol eden “proopiomelanokortin hormonundaki” bozulma nedeniyle “doyma hissi” oluşmadığını belirterek, bu bozukluğa bağlı olarak hastanın gün içinde sınırsız besin tüketimine bağlı aşırı kilo aldığını söyledi.
Tuzcu, Özalbayrak'ın 40 günlük tedavi ile yaklaşık 20 kilo verdiğini ancak taburcu ettiklerinde yeniden kilo alma ihtimali nedeniyle onu hastanede kontrol altında tutmaya karar verdiklerini ifade ederek, “Hasta bize geldiğinde solunum sıkıntısı yaşaması nedeniyle durumu kritikti. 2 gün daha gecikseydi Cuma'yı kaybedebilirdik. Çünkü yürüyemiyor ve nefes alamıyordu. Bir adım atacak hali bile yoktu. Gerçekleştirdiğimiz sıkı diyet tedavisi ve egzersiz ile durumu artık çok iyi. 4 ayda yaklaşık 50 kilo verdi. Artık odada değil, hastane bahçesinde tur atıyor” dedi.
YİYECEKLERİN BYPASSINI YAPAN "GASTRİK BYPASS YÖNTEMİ"
Tuzcu, Cuma'nın kilo vermeye kararlı olduğunu, uyguladıkları sıkı diyetle 229 kilodan 183 kiloya düştüğünü, ancak kilo verme hızının da düştüğünü söyledi.
Cuma'nın “Merdiven etkisi” diye tabir edilen bir döneme girdiğini, bu nedenle eskisi kadar hızlı kilo kaybı meydana gelmediğini vurgulayan Tuzcu, şöyle dedi:
“Vücudun savunma sistemi her zaman mevcut kiloyu korumaya yöneliktir. Bu nedenle diyete devam ettiğimiz halde kilo verme ilk günlerdeki gibi hızlı olmayacak. Bazen iki hafta hiç kilo kaybı meydana gelmediği oluyor. Cuma'nın artık doğal diyetle kilosunu kontrol etmesi mümkün değil. Bu nedenle durumunu cerrahi olarak değerlendireceğiz. Bu kapsamda sindirim sisteminde kestirme bir yol açılarak, gıdaların tam sindirilmeden sona doğru ulaştırılması olan Gastrik bypass yöntemi üzerinde duruyoruz. Gastrik bypass, diğer obezite cerrahisi ameliyatlarında olduğu gibi mide hacminin küçültülerek alınan besin miktarının azaltılması ve bağırsakların bir bölümünün devre dışı bırakılmasıyla yiyeceklerin daha az emilerek atılması esasına dayanan bir yöntem. Böylece Cuma'yı kilosunun yarısı olan yaklaşık 100 kiloya indirmeyi hedefliyoruz. Cuma'nın da onayını alarak uygulayacağımız bu yöntemde yiyeceklerin bypassını yaparak yeterince gıda alınmadığı için yokluk durumu oluşacağından kişi yağlarını yakarak kilo kaybedecek. Cuma uygulanan günlük bin 500 kalorilik diyetle ihtiyacının çok altında yemek yiyor, çok sıvı tüketiyor, egzersiz yapıyor.”
"DOYMADIĞIM İÇİN TEK ÇAREM AMELİYAT"
Cuma Özalbayrak ise 12 yaşından beri kilo aldığını, tokluk hissetmediği için ne kadar yemek yese de doymadığını söyledi.
Kiloları nedeniyle okula gidemediğini, çalışamadığını, hayatın çekilmez hale geldiği ve ölmeyi düşündüğü bir sırada üniversite hastanesine geldiğini ifade eden Özalbayrak, büyük bir kararlılıkla uyguladığı sıkı diyetle 50 kilo verdiğini belirtti.
"ÖLMEK İSTİYORDUM, ŞİMDİ KENDİMİ SÜPER HİSSEDİYORUM"
Sağlığının son derece iyi olduğunu anlatan Özalbayrak, “Tedavi için 2 gün geciksem ölüyordum. Zaten kilolarım yüzünden ölmek istiyordum. Hayatımdan bugüne kadar hiç bir şey anlamadım. Kıyafet bile bulamıyorum. Ancak tedavimi gerçekleştiren Alparslan hoca bana babalık yaptı, sahip çıktı. O olmasa ben şu anda hayatımı kaybetmiştim. Verdiğim kilo nedeniyle kendimi süper hissediyorum. Doymadığım için tek çarem ameliyat. Ameliyat olmazsam bir ömür boyu diyet yapamayacağımdan ölürüm. Açlığa dayanarak bu durumdan kurtulmak istiyorum. Allah'ın izni ile tedavimi tamamlayarak 100 kiloya inmek istiyorum. Böylece insan içine çıkabileceğim. Hocam 'seni çıta gibi yapacağım' dedi. Ben de sonuna kadar 'devam' diyorum” dedi.