Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2008 11:56
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ilaca dirençli tüberküloz (verem) vakalarında şimdiye kadar tespit edilen en üst düzeye ulaşıldığını bildirdi.
DSÖ, yayımladığı bir raporda, 81 ülkedeki 90 bini aşkın verem hastasıyla ilgili araştırmada, çoklu ilaç tedavisine dirençli vakaların düzeyinin tahminlerin çok üstünde olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Orta çıkan bulguların DSÖ tarafından şaşırtıcı bulunduğu belirtilen raporda, araştırmada çoklu ilaca dirençli vakaların artışıyla birlikte hastaların standart 6 aylık tedavilere yanıt vermediğine, iki yıla kadar daha pahalı ve daha toksik ilaçlar kullanmak zorunda kaldığına işaret edildi.
İlaca dirençli verem vakalarının, başta Azerbaycan'ın başkenti Bakü olmak üzere özellikle eski Sovyet cumhuriyetlerinde yaygın olduğu belirtilen raporda, yeni verem vakalarının hemen hemen dörtte birinin çoklu ilaca dirençli olduğu kaydedildi.
Bu oranın, çoğu Afrika ülkesinde teşhis olanakları olmadığı için çok daha yüksek olabileceği belirtilen raporda, verem hastalığının fiilen tedavi edilemeyen türünün şu an onlarca ülkede görüldüğü kaydedildi.
İlaca dirençli verem vakalarına yönelik tedavi programlarının geliştirilmesi için hastalık izleme çalışmalarının genişletilmesi çağrısında bulunulan raporda, bunun için 5 milyar dolar civarındaki harcamanın yerinde olacağı belirtildi.
"GEÇEN YÜZYILIN HASTALIĞI DEĞİL"-
Sadece 2006'da 1,7 milyonunun ölümle sonuçlandığı 9 milyon yeni verem vakası görüldüğünü belirten DSÖ, veremin "geçen yüzyılın hastalığı olmadığını" vurguladı.
Veremin yoksul ülkelerle sınırlı olmadığını da belirten DSÖ, Londra'nın doğu kesimindeki bölgelerde görülen vaka oranının bazı gelişmekte olan ülkelerdekinden daha yüksek olduğunu kaydetti.
DSÖ'nün veremle mücadele biriminin sorumlusu Dr Mario Raviglione, "ilaca dirençli tüberküloz için bir cephe saldırısına ihtiyaç bulunduğunu" belirterek, ülkelerin ve uluslararası toplumun bu tutum içine girmemesi durumunda bu mücadelenin kaybedileceğini söyledi.
Raviglione, özel olarak ilaca dirençli veremle mücadele dışında, bütün verem vakalarının hızla teşhisi için dünya çapında programlar geliştirilmesi ve ilaca dirençli vakaların gelişmesini önlemek için en iyi yol olan, tamamen iyileşme sağlanıncaya kadar tedavinin sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
HIV vakalarıyla ilaca dirençli verem vakaları arasında bağlantının da ortaya konulduğu DSÖ raporunda, Letonya ve Ukrayna'daki araştırmalara göre aynı zamanda HIV olan verem hastalarında, HIV taşımayan verem hastalarına oranla hastalığın ilaca dirençli türünün yaklaşık iki kat daha fazla görüldüğüne işaret edildi.