Güncelleme Tarihi:
Yaz sıcağında bile cereyanda kalmaktan kaçınıyoruz. Esinti yerine buram buram terlemeyi tercih ediyoruz. Hava 30 dereceyken çocuklarımızı sıkı sıkı giydiriyor, hatta battaniyeyle örtüyoruz. Klimayı uygun derecede çalıştırmaktansa boncuk boncuk ter atıyoruz. Bu ve daha pek çok ‘kültürel’ özelliğimizin temeli hasta olma korkumuza dayanıyor.
Halbuki çok net biliniyor ki hastalık yapan esinti, cereyan vs. değil virüs, bakteri, mantar gibi mikroorganizmalar. Bunları farklı yollardan alabiliyoruz. Mikro organizmalar vücudumuza girse bile hepimiz hasta olmuyoruz. Bağışıklık sistemimizin durumuna göre ya hastalanıyoruz ya çok hafif geçiriyoruz ya da hiç hissetmeden yenip geçiyoruz.
BADEMCİĞİN GERÇEK DÜŞMANI
Yaygın efsanelerden biri de dondurmanın hasta ettiği. Bilhassa boğaz-bademcik enfeksiyonuna ve ağrılara yol açtığı inancı yaygın. Liv Hospital kulak-burun-boğaz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Sarp Saraç, bir kez daha enfeksiyon yapanların mikroplar olduğunu hatırlatıyor ve “Sıcak veya soğuk bir şeyin hasta etmesi sözkonusu değil” diyor. Sıcak veya soğuk içtiğinizde boğazınızda hissettiğiniz ağrının nedenine gelince... Eğer boğazınız, ağızdan nefes alıp verme veya reflü nedeniyle tahriş olmuşsa yani zarar görmüşse ağrı hissediyorsunuz. Prof. Dr. Saraç “Hasta şişlik tarif etse de baktığımızda görmüyoruz. Hastaların kendileri öyle hissediyor. Bademcik iltihabı ya da boğaz enfeksiyonuyla dondurmayı ilişkilendirmek doğru değil” diyor.
BOĞAZI VİRÜS BOZAR
Saraç, her boğaz ağrısı veya şişliğin aslında enfeksiyon olmadığını da vurguluyor. Bu yanlış kanının Türkiye’deki fazla antibiyotik kullanımının önemli nedenlerinden biri olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Çok soğuk yenilip içildiğinde boğazda bir ağrı olabiliyor. Ama bu durum geçici. Boğaz enfeksiyonlarının çok büyük bir çoğunluğu virüs kaynaklı. Çok azı beta mikrobu olarak bilinen bakterilerden gelişiyor. Antibiyotikler virüsler üzerinde değil, sadece bakteriler üzerinde etkili. Dolasıyla asıl sorun gereksiz antibiyotik kullanımı” diyor. Prof. Dr. Saraç, Avrupa’da boğazdaki yanma hissini alsın diye özellikle dondurma yediren doktorlar bulunduğunun da altını çiziyor.
PEKİ YA ILIK SU?
Dondurmanın üzerine ‘hasta etmesin diye’ ılık su içmeyi alışkanlık edinmiş pek çok insan var. Prof. Dr. Saraç, bunun enfeksiyonları önlemediğini ancak soğuğun rahatsızlık hissini azalttığını söylüyor. Yani şart değil, kendiniz karar verin.
HİJYEN OLMADAN ASLA
“Dondurma boğaz bölgesini hasta etmez” dedik. Ancak kötü koşullarda hazırlanan ve satılan dondurma pekâlâ mide ve bağırsak enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Çünkü hijyen kurallarına uygun olmayan üretim ve saklama koşulları diğer besinlerde olduğu gibi dondurmada da mikorganizmaların üremesini kolaylaştırıyor. Vücuda alındıklarında da zehirlenmelere yol açabiliyorlar.
RİSK ALMAYIN
Hijyen konusu şakaya gelmez. Açık dondurmadansa saklama koşullarına uygun çalışan yerlerden, güvendiğiniz markaların paketli dondurmalarını tercih etmenizde yarar var. Dondurma süt içerdiği için bakteri üreyebilir bu yüzden paketli dondurmalar daha güvenlidir.
DÖRT MEVSİM YİYEBİLİRİZ
Yaygın efsanelerden biri de dondurmanın bir yaz yiyeceği olduğu. Gerçekten düşük kalorisi, besleyiciliği ve serinliğiyle dondurma yaza çok yakışıyor. Ancak kışın veya sair mevsimlerde yenmemesi için hiçbir neden yok. 37 derece olan ağzımıza değdiği an erimeye başlıyor ve boğazımızdan geçene kadar sıcaklığı yükseliyor. Dondurmanın içinde çok küçük kabarcıklar halinde dağıtılmış olan hava, dondurmaya hacim, kendine özgü bir kıvam ve yumuşaklık veriyor. Dondurmanın ağza alınan miktarının büyük olması durumunda bile ağızda eriyen ve boğazdan geçen, ağza alınan miktarın yarısı oluyor. Bu da diğer soğuk tüketilen ürünlerle karşılaştırıldığında dahi dondurmayı boğaz enfeksiyonuna sebep olma bakımından çok daha güvenli yapıyor.
BESLEYİCİ VE DAHA MASUM
Dondurmada protein, karbonhidrat ve A, B, D gibi çeşitli vitaminler, kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineraller bulunuyor. Diğer tatlılara göre çok daha düşük kalorili ve masum olan dondurma, iyi ve besleyici bir atıştırmalık ve ara öğün alternatifi olabiliyor.