Güncelleme Tarihi:
İskoçya’nın Aberdeenshire şehrinde yaşayan Lily Lindsay, TikTok'taki fenomenlerin videolarını izledikten sonra güzel bir gülümseme için dişlerine kompozit kaplama yaptırmaya karar verdi.
Kompozit lamine kaplamalar, görünümü değiştirilmek istenilen dişlerin üzerine yerleştirilen kompozit reçine materyalinden elde edilen yaprak kaplamalardır.
AYLARCA NEDENİNİ BİLMEDEN ACI ÇEKTİ
29 yaşındaki Lindsay, dişleri nedeniyle yıllardır öz güven sorunu yaşıyordu ancak yaptırdığı kaplamalara karşı alerjik bir reaksiyon geliştireceğini tahmin bile edemezdi.
Ağustos 2022'de bu işlemi yaptıran insanların videolarını izleyen genç kadın, bulunduğu şehrin en iyi diş hekimine gitti. İlk etapta sonuçtan gayet memnun kalan Lindsay, iki hafta sonra gözlerinde kaşıntı, cildinde kuruma hissetmeye başladı.
Daily Mail’e konuşan Lindsay, gittiği doktorun sorunun deri iltihabı (dermatit) olabileceğini düşündüğünü söyledi.
“Cildim fil derisi gibi kurumaya ve pul pul dökülmeye başladı” diyen Lindsay, görünüşünden o kadar mutsuzdu ki depresyona girdi. Genç kadın, "Hiçbir doktor bana yardım edemedi, bu yüzden antidepresan kullanmaya başladım. Ve bu durum kesinlikle beni tüketiyordu" diye konuştu.
Dişlerine kaplama yapılmadan önce Lindsay'nin cildinde bu kırmızı lekeler, tahriş veya iltihaplanma yoktu. İşlemden iki hafta sonra ise yüzü şişmeye ve derisinde kırmızı lekeler oluşmaya başlamıştı.
Doktorunun kendisine krem verdiğini, diş macunu ve şampuanlarda bulunan sodyum lauril sülfat (SLS) içeren her şeyden uzak durmasını istediğini söyleyen Lindsay, herhangi bir iyileşme olmamasına rağmen, egzaması olabileceği düşünüldüğü için kendisine steroid krem reçete edildiğini aktardı. Kremler sayesinde kızarıklar bir ay içinde geçmişti ama daha sonra lekeler hızla ve daha kötü bir şekilde geri geldi.
Yaşadıklarını, "Kollarımın altı o kadar acıyordu ki kollarımı indiremiyor, duş bile alamıyordum" sözleri ile dile getiren Lindsay'in vücudu, pek çok doktora gitmesine ve farklı farklı kremler denemesine rağmen kabuklu kırmızı lekelerle kaplıydı. Bu görüntünün yarattığı psikolojik etkiler, Lindsay'i antidepresan kullanmaya mecbur bırakıyordu.
ERKEK ARKADAŞINI BİLE GÖRMEK İSTEMİYORDU
Genç kadın, o sıralarda evlilik hazırlığı yapan en yakın arkadaşının düğünü için yanında olmak istiyordu ancak kendini kötü hissettiği için o sürece dahil olamıyordu. Hazırlık sürecine yardım edemediğinden dolayı kendini kötü bir arkadaş gibi hissediyordu. İşine devam ediyordu ama görünüşünü o kadar kötü buluyordu ki erkek arkadaşını bile görmek istemiyordu.
KAPLAMALAR ÇIKARILDIKTAN İKİ AY SONRA CİLDİ NORMALE DÖNDÜ
Gittiği bir dermatolog Lindsay'e 100 farklı alerjen için yama testi yaptı ancak hiçbirine karşı alerjisi yoktu.
Ocak 2023'te Lindsay'in alerjik reaksiyonu bağışıklık sistemini etkilemeye başladı. Baş dönmesi, kulak çınlaması sorunu yaşadı ve siyah lekeler görmeye başladı.
Alerjik reaksiyonlar burun akıntısı gibi hafif belirtilerden, boğaz şişmesi gibi hayatı tehdit eden durumlara kadar değişebilir.
Nihayet yapılan kan testi sonunda iltihabın kadının cildinde değil vücudunun içinde olduğunu ortaya çıktı. Lindsay, kaplamaları yaptırdıktan iki hafta sonra cildinin alevlenmeye başladığını hatırladı ve şansını denemeye karar verdi. Nisan 2023'te diş doktoruna gitti ve kaplamaları çıkarttırdı.
Lindsay, "Diş hekimim masrafları karşılayacağını söyledi çünkü çok açık bir şekilde çok acı çekiyordum. Kaplamaların bende anafilaktik şok yaratabileceğinden endişelenmişti. Ama şans eseri her şey yolundaydı. Mayıs ortalarına doğru yüzüm tamamen düzelmişti" dedi. Lindsay, arkadaşının 17 Haziran'da yapılan düğününe hiçbir sorun yaşamadan katıldı ve güzel bir gün geçirdi.
Diş tedavisi öncesi hastaların bilgilendirilmesi gerektiğini düşünen Lindsay, "Alerjik reaksiyonum olabileceğini söyleyen herhangi bir şey gördüğümü veya imza attığımı hiç hatırlamıyorum. Bu insanların gerçekten düşündüğü bir şey değil ancak diş hekimlerinin bu riskler hakkında bilgi vermesi gerekir” dedi.
Daily Mail'e konuşan Dr. Helen Evans-Howells, kompozit kaplamalara karşı alerjik reaksiyon göstermenin mümkün olduğunu söyledi ve ekledi: “Kompozit kaplamalara karşı alerjik reaksiyonlar, bu ürünlerde kullanılan reçine tarafından tetiklenebilir. Genellikle bu, gecikmiş bir alerjik reaksiyonun neden olduğu kontakt dermatiti tetikler. Bu, kaplamaların veya ağız ülserlerinin bulunduğu bölgede tahrişe neden olur. Bazen egzama veya göz şişmesi gibi reaksiyonlar meydana gelebilir.”
Peki, dişlerimize herhangi bir işlem yapmadan önce alerjik reaksiyona neden olup olmayacağını nasıl anlayacağız?
Kullanılan hangi malzemelerin alerji yapma riski var?
Önceden test yaptırmak gerekir mi?
Dr. Dt. Ahmet Altuğ Sofuoğlu, alerjinin, vücudumuzun alerjen adı verilen ve aslında zararsız olan maddelere karşı normalde göstermemesi gereken aşırı ve anormal tepki durumu olduğunu, teknolojik ve dental tüm gelişmelere rağmen, sık karşılaşılmasa da kullanılan bazı materyallere karşı alerjik reaksiyonların görülebileceğini belirtti.
Burada diş hekimlerinin tüm dental girişimlerden önce yapması gereken şeyin hastadan anamnez adı verilen sağlık durumuyla ilgili detaylı bilgi almak olduğunu belirten Sofuoğlu, alerjik risk oluşturan maddeleri sıraladı:
“Alerjik risk, muayenede kullandığımız lateks içerikli eldivenler ve tükürük emiciyle başlayan, lokal anestezikler, kullanılan metal alaşımlar (nikel, krom, kobalt, bakır gibi), protez materyalleri ve hatta diş macunu ve gargaralara kadar uzanan çok geniş bir yelpazeyi kapsar.”
Diş hekimliğinde kullanılan materyallere karşı oluşan alerjilerin daha çok materyalle temasta olan bölgeyle sınırlı kaldığını, temas eden yerlerde kontakt dermatit tarzında Tip IV alerjik reaksiyon gelişebileceğini, bu reaksiyonda, alerjen maddeye maruz kaldıktan 48 saat sonra ortaya çıkan, kızarıklık ve yanma ile başlayan, deride kalınlaşma ile devam eden bulguların görülebileceğini söyleyen Sofuoğlu, alerjen madde temasının kaybolmasını takiben birkaç hafta içinde dokunun iyileştiğini belirtti.
Nadiren de Tip I atopik alerji görülebileceğini vurgulayan Sofuoğlu, bu durumun alerjen vücuda girer girmez astım, anjioödem, ürtiker ve hatta anafilaktik şok ve ölümle sonuçlanabileceği konusunda uyardı.
Sofuoğlu, günümüzde kıymetsiz metal alaşımların yerini doku uyumu ve korozyona dayanıklılık gibi özellikleriyle öne çıkan titanyuma bıraktığına, sabit ve iskelet protezlerde ve implant uygulamalarında biyolojik uyumluluğu nedeniyle tercih edilen titanyuma karşı alerjinin çok nadir olsa da görülebildiğine dikkat çekti.
Tedavi edilecek bölgenin hissizleşmesi amacıyla uygulanan lokal anestezilerin içeriğindeki maddelere karşı oluşan reaksiyonlara ayrıca değinmek gerektiğini söyleyen Sofuoğlu, bu reaksiyonların ciltte kızarıklık, yüzde ve gözde şişlik, nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü, bayılma hatta anafilkatik şok denen ve hastanın hayatını tehdit eden durumlara neden olabileceğini, hastaya ilk kez anestezi yapılacaksa ve alerji anamnezi varsa test yapılmasının doğru olacağını ifade etti ve testlerin neler olduğunu anlattı:
“Prick testi (çizme testi), negatif ise intradermal test yani deri içi testi yapılır. Temasa bağlı gelişen reaksiyonlarda ise yama testi uygulanır. Yama testi pozitif ise alerjenin deriye temas ettiği alanlarda kızarıklık, sıvı kabarcıkları ve kaşıntı gelişir. Negatif ise deride hiçbir reaksiyon izlenmez. Tabii bu testlerin sağlık kuruluşlarının alerji ve klinik immünoloji bölümünde yapılması gerekir.”
Sonuçta; hastanın alerjik hikayesi, kullanılacak malzeme ve etken maddelerin alerjik potansiyeli göz önünde bulundurularak bu testlerin gerekip gerekmeyeceğine diş hekiminin karar vereceğine, önemli olan şeyin kullanılacak materyal miktarı değil hastanın reaksiyona yatkınlığı olduğuna çünkü alerjik reaksiyonların doz bağımlı olmayan reaksiyonlar olduğuna dikkat çeken Sofuoğlu, bu testlerin rutin klinik uygulamalarda sıklıkla uygulanmasa da, gerekli durumlarda hastanın konforunu/hayatını etkileyecek kadar önemli bir yaklaşım olduğunu, ancak yama testi de dahil hiçbir testin yüzde 100 doğruluk oranına sahip olmadığını unutmamak gerektiğini vurguladı.
Alerjik reaksiyon, vücudun genellikle zararsız olduğu düşünülen bir maddeye tepki vermesidir ancak bazen bağışıklık sistemi bunu bir tehdit olarak algılar ve aşırı tepki verebilir. Alerjiler herkesi etkileyebilir, ancak ailenizde alerji varsa sizin de alerjiye sahip olma veya alerji geliştirme olasılığınız daha yüksektir.
Yaygın alerjenler şunları içerir:
-- Ağaç ve çim poleni (saman nezlesi)
-- Ev tozu akarları
-- Yer fıstığı, süt ve yumurta gibi gıdalar (gıda alerjisi)
-- Hayvan tüyü, özellikle kedi ve köpek gibi evcil hayvanların kılı
-- Arı ve yaban arısı sokması gibi böcek sokmaları
-- Bazı ilaçlar
Alerjik reaksiyonun belirtileri:
-- Burun akıntısı veya hapşırma
-- Yanak, göz veya alnın çevresinde ağrı veya hassasiyet
-- Öksürük, hırıltı veya nefes darlığı
-- Kaşıntılı cilt veya kurdeşen
-- İshal
-- Hissetmek veya hasta olmak
-- Şişmiş gözler, dudaklar, ağız veya boğaz
Kaynak: Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi (NHS)