Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kadın ve Üreme Sağlığı Daire Başkanı Sema Sanisoğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun uygulamaya sokulacağını açıkladığı "doğum koçluğu"nun ayrıntılarını anlattı.
PSİKOLOJİK DESTEK ALMASI GEREKİYOR
Sanisoğlu, doğal ve biyolojik bir süreç olan doğumun, uzun bir zaman diliminde gerçekleştiğini, bu süreçte annenin bilgilendirilmesi ve nefes eğitimiyle psikolojik destek alması gerektiğini söyledi.
Anne adayının bedeninin, kemik, damar ve kas sistemlerinin doğum için harekete geçtiğini belirten Sanisoğlu, "Doğum süreci hem yavaştır hem de duygusal, fiziksel, düşünsel ve psikolojik olarak bir bütündür. Anneye de bu süreçte bütüncül anlayışla destek verilmelidir" dedi.
"DOĞUMLA İLGİLİ BEKLENTİLER DEĞİŞİYOR"
Anne adaylarının doğumla ilgili görüş ve beklentilerinin değiştiğini, artık kadınların doğumlarını yönetmek, bu eylemin merkezinde olmak, ağrıyla baş etmek ve süreci eşleriyle paylaşarak güzel bir deneyim yaşamak istediğini kaydeden Sanisoğlu, şu bilgileri aktardı:
DOĞUMDA ANNENİN ELİNİ TUTACAK
"Doğumda annenin elini tutacak, sürecinin normal devam ettiğini söyleyecek, ortamın sakin, sessiz, ışıksız olmasını sağlayacak, gerektiğinde masaj yapacak, su içmesine yardım edecek, hatta ayakta kalmasına destek verip hareket etmesine veya banyo yapmasına yardım edecek, zamanı, durumu değerlendirip doktorla ekip çalışması içinde olacak, aileyi bilgilendirecek, özgüvenli, anlayışlı, sabırlı, şefkatli, profesyonel bir rehberin olması doğumun kolay ve daha kısa zamanda gerçekleşmesine yardımcı olur. Anne adayı, doğum sırasında profesyonel olduğuna inandığı ve güvendiği, bilgi veren ebesine daha çok güvenir. Güven, anne için stres faktörünün ortadan kalkmasına yardım eder. Çünkü doğumda anne için en olmaması gereken şey strestir."
Anne ve baba adayı doğumda nasıl bir süreç işlediğini, nelerle karşılaşacaklarını bildiğinde ve böylece "korku" faktörü ortadan kalktığında normal doğuma yönelindiğini belirten Sanisoğlu, Trabzon'da 2010 yılında 120 kadın üzerinde yaptıkları araştırmada, anne adaylarının ağrıyla baş etmekten ve bilinmezlikten korktuğunun ortaya çıktığını bildirdi.
Sanisoğlu, "Doğumun işleyişini bilen anne ve baba, yaşananların normal olduğunu anladığında sezaryene yönelmez. Doğum koçunun bir görevi de babayı bu konuda bilgilendirip destek vermektir" dedi.
EBELER "DOĞUM KOÇU" OLACAK
Doğum sancıları başladığı andan itibaren devreye girecek ve bebek dünyaya geldikten sonra da görevi sürecek doğum koçunun, fiziksel, psikolojik ve duygusal destek sağlayacağını bildiren Sanisoğlu, şunları kaydetti:
ANNE KENDİNE GÜVEN DUYAR
"Doğum koçu, anne adayına annelik desteği verir. Böylece anne, bedenine, aklına, kendine ve bebeğine güven duyar, en yüksek tatmini yaşar, stresi azalır. Eğitim almış bu kişiler doğumun fizyolojisini ve annenin duygusal ihtiyaçlarını iyi bilir. Gebeliğin, doğumun ve lohusalığın doğal süreçler olduğuna ikna eder. Anneyi bilgilendirerek doğuma duygusal ve fiziksel olarak hazırlar. Doğum sırasında da anne adayına güven vererek, çeşitli tekniklerle rahatlatarak, cesaret aşılayarak bilgilendirir. Doğumun anne için doğal ve rahat geçmesini sağlar. Anne adayına doğum dalgalarıyla daha kolay başa çıkması için nefes teknikleri uygulayarak açılma fazının daha hızlı ve az ağrılı geçmesine, bebeğe oksijen gitmesine yardımcı olur. Çeşitli masaj teknikleriyle bele veya kuyruk sokumuna vuran ağrıyı azaltır. Doğum koçu doğumun başından sonuna kadar anneyle birlikte olur."
YETERLİ EBE VAR AMA İSTİHDAM YANLIŞ
Sağlık Bakanlığı bünyesinde yeterli ebe bulunduğunu ancak birçoğunun asli görevinin dışında istihdam edildiğini belirten Sanisoğlu, iletişim eğitimi alacak ebelerin kendi işlerini yapmasının sağlanacağını söyledi.
Doğum koçluğu yapacak ebelerin çalışma şartlarının düzeltilmesi ve motivasyonlarının artırılması için önlemler alınacağını ifade eden Sanisoğlu, "Amacımız hastaneye doğum için başvuran anne adaylarıyla ilgilenebilecek, doğum öncesi, doğum ve lohusalık döneminde anneye eşlik edecek, destek sağlayacak profesyonel ebelerin olması" ifadesini kullandı.