A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2013 12:24
Uzmanlar, ünlü kişilerin organ bağışını işleyen rolleri ile medyanın yaptığı olumlu haberlerin, büyük kitleleri organ bağışı konusunda harekete geçirdiğini bildirdi.
Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Fatma Eren, yaptığı açıklamada, kadavradan organ bağışının Doğu Anadolu Bölgesi'nde az, Karadeniz bölgesinde ise oldukça yaygın olduğunu belirterek, organ bağışının hayat kurtardığını anımsattı.
Organ nakli konusunda güzel hizmetlerin verildiğini anlatan Eren, “Biz hastalarımız için her türlü fedakarlığı yaparız, yeter ki bu iş için insanlarımız bağış yapsın. Organ yoksa, organ nakli de yoktur. Organ bağışının olması bizi mutlu ediyor. İnsanların hayata döndüğünü görmek çok güzel bir şey” dedi.
Doğu Anadolu Bölgesi'nde beyin ölümü sonucunda bağışlanan organ sayısının az olduğunu belirten Eren, şunları kaydetti: “Bölgemizde daha çok canlı ağırlıklı nakiller yapmaktayız. Karaciğer ve böbrek nakli bölgede hızla arttı. Türkiye genelinde beyin ölümünden sonra aile izinlerinin ve organ bağışlarının arttığıyla ilgili çalışma var, ama bunu bizim bölgeye yayamıyoruz. Bölgemizde canlıdayken insanlar hiç düşünmeden böbreğinin birini eşine, yakınına verebiliyor. Ya da karaciğerinin yarısını verebiliyor. Ama öldüğünde yakınının organını bağışlamıyor. Sanki bizim ölülerimiz, canlılarımızdan daha değerliymiş gibi duruyor. Beyin ölümü gerçekleşmiş birisinin organlarıyla dışarıda yaşayacak sayısız insanımız var.”
“Oscar törenleri, organ bağışlayan aileler için düzenlenmeli”Türkiye Nefroloji Derneği'nin yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye'de her 7 kişiden birinin böbrek hastası olduğunu hatırlatan Eren, “Ülkemizde 55 bin böbrek hastası var. Buna sadece böbrek olarak baktığımızda yani ilerde hepimiz böbrek bekleyen hastalar olabiliriz. Şu anda sağlıklı olmamız yarın sağlıklı olacağımız anlamına gelmiyor. Yarın bizim başımıza da gelebilir” diye konuştu.
Dr. Eren, bağışta bulunan birisinin başka bir insanı yaşatıyor olmasının önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Bence Oscar törenlerinin organ bağışı veren ailelere yönelik düzenlemesi gerekiyor. Çünkü çok kolay bir karar değil. Çok acılı olduğunuz bir anda, bir başkasının iyiliği için karar veriyorsunuz ve bağışta bulunuyorsunuz. Oscar törenleri bu aileler için düzenlenmeli. Çünkü eşinizi, çocuğunuzu kaybediyorsunuz, o acılı anınızda karar vermek çok zor. Keşke herkes bu duyarlılığa sahip olsa. Ama canlı vericileri de çok takdir etmek gerekiyor. Bu da onurlu bir davranış.”
“Organ bağışı artışında medyanın büyük rolü var”Organ bağışı sayısının artmasında dizilerin ve medyanın rolünün büyük olduğunun altını çizen Eren, “Tabii ki medyanın bu işte çok büyük katkısı var. Bazen olumsuz katkıları da olabiliyor ama olumlu katkısı çok fazla. Bu kesinlikle inkar edilemez. Çünkü biz burada 3-5 kişiye ulaşabiliyoruz. Ama ünlü birisi organ nakliyle ilgili program yaptığında ya da sahnede sergilediği bir gösteri, insanların bu olaya bakışını bir şekilde değiştiriyor. Organ bağışı daha olumlu hale geliyor” dedi.
Medyanın bağış konusunda büyük kitleleri de harekete geçirdiğine dikkati çeken Eren, “Basında yer alan organ nakliyle ilgili iyi
haberler, büyük kitleleri harekete geçiriyor, geçirdi de. Türkiye'de organ naklinde büyük bir artış var. Bunun daha da artacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.