Güncelleme Tarihi:
Ara öğünleri kaldırmak: Kilo verme ve kilo korumanın temeli ara öğün yapmaktır. Günümüzde ara öğünlerin yapılması ve yapılmaması konusunda birçok bilimsel makale bulunsa da pratikte ara öğün yapmayanların ana öğünlerde daha fazla yemek tükettikleri görülmektedir. Bu durum ise ani kilo artışına neden olmasa da zaman içerisinde bireylerin kilo aldıklarını göstermektedir.
Ara öğünleri atlamanın diğer bir problemi ise kan şekerindeki ani yükselme ve düşmelere neden olmasıdır. Ara öğünlerde proteinli besin tüketmeniz kan şekerinizin daha dengeli olmasını sağlayacaktır. Bu nedenle yoğurt, süt, ayran gibi hayvansal kaynaklı proteinleri ön planda tutmanız daha doğru seçim olacaktır. Eğer karbonhidrat içeriği yüksek olan meyve, kuru meyve, grisini, bisküvi gibi besinleri tek başına tüketmek yerine protein veya yağ besin öğesi içerikleri olan kuruyemiş veya peynir ile tüketebilirsiniz.
Bitki çayları zayıflatır düşüncesi: Diyette tek bir besinden veya içecekten medet ummak ve zayıflamayı buna bağlamak doğru bir davranış biçimi değildir. “Bitki çayları içip zayıfladım”, “Yeni bir karışım tarifim var içiyorsun haftada 4 kilo veriyorsun” gibi cümleler sıklıkla duyulsa da vücudunuzdan sadece ödemin atıldığını unutmamalısınız. Bu durum sizi çok ciddi rahatlatsa da kalıcı kilo verdiğiniz anlamına gelmemektedir. Ayrıca bazı bitki çayları veya karışımlarını sürekli içerseniz ve vücudunuzda ödem yoksa vücudunuzun ihtiyacı olan suyu idrarla dışarı atıyorsunuz anlamına gelmektedir. Bu durum vücudunuzdaki sıvı-elektrolit dengesinde ciddi problemlere neden olabilir.
Karbonhidrattan tamamen uzak durmak: Kilo vermek veya korumak istiyorsanız standart bir besini hayatınızdan sonsuza kadar çıkarmak yerine tüketim miktarınızı ve sıklığını inceleyin. Her gün tatlı yemek yiyorsanız ve diyete başlamaya karar verdiyseniz ekmekte dahil olmak üzere tüm karbonhidrat kaynaklarını beslenme programınızdan çıkarmanız en yanlış davranış biçimidir. Bu durum hem diyette başarısız olmanızı sağlayacak hem de sinir sisteminizi harap edecektir. Karbonhidratlar vücuda enerji verir fazlası ise yağ olarak depolanır. Karbonhidratları tamamıyla beslenme programınızdan çıkarmak yerine tatlı tüketim sıklığınızı azaltabilir veya doğru karbonhidrat kaynaklarını (ekmek, meyve, kuru meyve) tüketebilirsiniz.
Protein diyetleri: Protein diyetleri Atkins diyetinden beridir dünyanın en popüler diyetleridir. Son zamanlarda Dukan Diyeti ve Karatay Diyeti ile bu moda devam etmektedir. Birincisi “proteini sınırsız yiyebilirsiniz” cümlesi insan fizyolojisine tamamıyla aykırıdır. Bu tarz beslenme ile zaman içerisinde kan bulgularınızda problemlerin başladığını göreceksiniz. İkincisi bir besin öğesi size kilo aldırmayacağı gibi bir besin öğesi de size kilo verdirmez. Bu nedenle 2-3 ay aralıksız protein tüketmeniz hem sinir sisteminizi bozar hem de sindirim sisteminde ciddi problemler yaşamaya başlarsınız.
Aklı bildiğine diyet yapmak: Son zamanlarda herkes diyetisyen gibi bilgi ve akıl vermekte. Her kulaktan dolma bilgi ile diyet yapmanız vücudunuzu deneme tahtasına çevirmekten başka bir anlama gelmemektedir. Televizyonda izlediğiniz veya dergi, gazetede okuduğunuz diyetler kimlere önerildi? 55 kilo bir bayan için mi yoksa 120 kilo bir erkek için mi? Her insanın DNA’sı kendine özgü olduğu gibi beslenme tarzı da kişiye özel olmalıdır. Eğer başkasına yazılmış bir diyeti uyguluyorsanız veya kulaktan dolma bilgiler ile hazırlanmış karışımları içiyorsanız iç organlarınıza zarar verdiğinizi unutmamalısınız.