Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2014 13:20
ISPARTA'da diyaliz hastası 65 yaşındaki Halime Tuncer, haftada 3 gün tedavi gördüğü Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne, hastaneye ait minibüsün bagajında taşınıyor.
Dizinden ameliyat olduğu için yatalak olan Tuncer, minibüs bağajına da sedye olmadığı için çarşafla bindirilip- indiriliyor. SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yorgancığil, "Hastaya 'yatış' teklif ettik kabul etmedi. Burada art niyet var" dedi.
Isparta'da Eski Sanayi Mahallesi'nde oturan diyaliz hastası Halime Tuncer, haftada 3 gün SDÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde diyalize giriyor. Aynı hastanede sağ dizinden 2 ay önce ameliyat olan ve platin takılan Tuncer, bu nedenle yatağa bağlı tedavi görüyor. Ayağa kalkamayan Tuncer, SDÜ'nün hasta nakil ambulansı olmadığı için, diğer hastalarla birlikte üniversiteye ait servis minibüsüyle hastaneye taşınıyor. Diğer hastalar koltukta otururken, Halime Tuncer ise minibüsün bagajına yatırılarak getiriliyor. Tuncer, araçta sedye olmadığı için çarşaf yardımıyla diyaliz ünitesine kadar götürülüyor. Tuncer, diyaliz sonrasında da yine aynı yöntemle minibüse bindirilip evine götürülüyor. Çarşaflı nakil sırasında sık sık sağa sola çarpan Halime Tuncer, zaman zaman hafif yaralanıyor.
'ÇÖP GİBİ BAGAJA ATIYORLAR'
Annesinin minibüs ve çarşafla taşınmasına tepki gösteren Ayşe Çokar, sağlık hizmeti veren hastanenin hasta nakli için gerekli imkanları sunmadığını söyledi. Yatalak annesinin rahat bir ortamda taşınmasını, çarşaf yerine sedyeyle getirilip götürülmesini isteyen Çokar, "Annem 'çöp' gibi bagaja atılıyor. Bu durumdan rahatsızız. Hastanın bagajda taşınması, sedye kullanılmaması büyük rezillik. Yeni ameliyat oldu. Bu şekilde nakledilmesi çok sakıncalı" dedi.
ÇARŞAFLA TAŞINIRKEN BAŞINI VURDUYatağa mahkum olan Halime Tuncer ise minibüsün bagajında taşınırken başını vurduğunu, şiddetli baş ağrısı çektiğini söyledi. Tek isteğinin sağlığına kavuşmak olduğunu anlatan Tuncer, yetkililerden yardım istedi.
Tuncer'in diyaliz ünitesine götürülmesine yardım eden esnaf Murat Alp de gördükleri manzaranın kendilerini üzdüğünü söyledi. Hastanın insanca taşınması gerektiğini kaydeden Alp, "Bu tarz sıkıntılar gerçekten üzücü. Bir hastanın böyle nakledilmesi doğru değil. Eğer bir imkan varsa yetkililerin yardımcı olmasını istiyoruz. Kendisini zaman zaman taşıyoruz. Merdivenlerden inip çıkarken darbeye maruz kalıyor" diye konuştu.
BAŞHEKİM KONUŞMAK İSTEMEDİSDÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Tuğrul Sezer, gazetecilerin konuyla ilgili sorularına, basına açıklama yapma izni olmadığı gerekçesiyle yanıt vermedi.
REKTÖR YARDIMCISI: ART NİYET VARSDÜ Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Yorgancıgil ise hasta yakınlarının art niyetli olduğunu öne sürdü. Diyaliz hizmeti veren merkezin hasta transferiyle ilgili kanuni bir yükümlülüğü olmadığını savunan Prof. Dr. Yorgancıgil, "Bizim yatalak olmayan diyaliz hastalarını taşıdığımız bir servis aracımız var. Bu hasta yatalak olduğu için hastanede yatışını teklif ettik. Kendisinin aynı zamanda fizik tedavi alması gerekiyor. Bu nedenle hastaneye yatış teklif ettik. Ancak hasta yakınları ve hasta bunu kabul etmedi. Burada bir art niyet var" dedi.
ACİL MÜDAHALE AMBULANSLARINI KULLANAMIYORUZHasta nakil ambulansı bulunmadığını aktaran Prof. Dr. Yorgancıgil, tam donanımlı 2 acil müdahale ambulansları bulunduğunu belirtti. Mevcut ambulansların acil müdahale anında kullanıldığına işaret eden Prof. Dr. Yorgancıgil şöyle konuştu:
"Böyle bir donanıma sahip ambulans hasta naklinde kullanılamaz. Acil bir durum olduğunda müdahale edemeyiz. Elimizde hasta nakil ambulansı yok. Bu nedenle hastanın tedavisine devam etmesi için devlet hastanesinden destek istedik. Ancak devlet hastanesi de hastayı kabul etmedi. Bu nedenle hasta tedavisinin aksamaması için minibüsle gelip gidiyor."