AYSEL ALP/ANKARA / ayalp@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2014 17:33
Dişhekimleri, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'ndan randevu bekliyor. Bakanlığın hazırladığı yönetmelik değişikliğine itiraz eden hekimler, her gün Ankara'daki Türkiye Dişhekimleri Birliği önünden Sağlık Bakanlığı'na yürüme kararı aldı. İlk olarak bugün yapılan yürüyüş yarın saat 13.00'te Adana, sonrasında ise Antalya, Aydın ve Hatay Odalarının katılımıyla 26 Aralık'a kadar devam edecek.
Türkiye Diş Hekimleri Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Ankara Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyeleri ile kamu, üniversite ve özelde çalışan hekimler ile öğrenciler TDB önünde bir araya gelerek Sağlık Bakanlığı’na yürüdüler. Yarın da Adana Diş Hekimleri Odası'nın katılımıyla yürüyüş yapılacak.
"MESLEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ"
Sağlık Bakanlığı’nın Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikte yapmayı planladığı değişikliğe itiraz eden hekimler, diş hekimliğini sermayenin hakimiyetine açmaya 'dur' demek için buluştuklarını anlattılar.
"Gücümüzü emeğimizden alıyor, mesleğimize sahip çıkıyoruz" diyen hekimler adına Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı İlker Cebeci'nin yaptığı ortak açıklama şöyle:
"Sağlık Bakanlığı, dişhekimlerinin haklarını koruma yetkisini Anayasa ve Kanun’dan alan Türk Dişhekimleri Birliği’nin tüm itiraz ve eleştirilerine rağmen, serbest çalışan dişhekimlerinin çalışma koşullarını belirleyen Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikde köklü değişiklikler yapan taslak çalışmayı hayata geçirmek üzeredir.
"BAKAN NİSPET YAPAR GİBİ..."
Sayın Sağlık Bakanı seslenişlerimize sürekli kulak tıkamakla beraber nispet yapar gibi bu Yönetmeliğin arkasında olduğunu ve açılacak büyük sermaye kaynaklı yatırımlarla kurulan merkezlerden hizmet de satın alabileceklerini söylemektedir. Yıllardır sadece koruyucu hekimlik uygulamaları için özel muayenehanelerden kamunun hizmet satın alması için yaptığımız onlarca başvuru, onlarca çalışma sürekli güya bütçe engeline takılırken, birden bire sermayeye ağız diş sağlığı merkezi açabileceklerine dair izinler veren yeni yönetmelik taslağı gündeme gelince ilahi takdir bütçeye ek bir ödenek mi sağlamıştır? Yoksa adak isteyen sermayedarlar bu sefer de dişhekimliği alanında sağlık harcamalarına gözünü dikmiş ve hükümette teslim mi olmuştur?
Bütünüyle yeni bir düzenleme yapılmasını gerekli kılan ihtiyacın ne olduğunun meslek örgütüyle, dişhekimi ve ülke kamuoyu ile paylaşılmasını Sayın Sağlık Bakanı'ndan istiyoruz. Ardından, Bakanlık tarafından ortaya konan ihtiyacın ve çözüm önerilerinin Sağlık Bakanlığı ve Türk Dişhekimleri Birliği arasında, kamuoyuna açık bir şekilde tartışılması ve değerlendirilmesini talep ediyoruz. Örneğin Bakanlık yetkilileri biz dişhekimlerine ve ülke kamuoyuna, ağız diş sağlığı alanında dişhekimlerinin öz sermayeleri ile kapitalist kar amacı gütmedikleri halde, çağın gerektirdiği hangi yatırımı yapmadıklarını ve bunun için bu alanı sermayenin yatırımına açtıklarını anlatmalı ve ikna etmelidirler.
Tabii bu 'ihtiyaç', çeşitli kurumlarla yasadışı sağlık hizmeti vermek için kaçak anlaşmalar yapan sermaye gruplarının oluşturduğu merkezlere 'A sınıfı' diyerek onları taçlandırma ve gelecekte onlar aracılığı ile ağız diş sağlığı tedavi hizmetlerini de özelleştirmek ve muayenehaneleri, poliklinikleri sistem dışına itmek arzusu da olmamalıdır.
Sağlık Bakanlığı uygulamaları, uzun süredir ne yazık ki sağlığı ve sağlık çalışanını değil sermayeyi korumak üzerine kurgulandı. Bu Yönetmelik taslağı da bu duruma hizmet etmek amaçlı olduğunu hazırlanış yöntemi ile madde madde bağırmaktadır.
Türk Dişhekimleri Birliği ve Ankara Dişhekimleri Odası olarak arzumuz, dişhekimliği uygulama alanlarının tümünde yani hem serbest çalışan dişhekimlerinin alanında, hem kamuda, dişhekimlerinin çalışma koşulları ve hastaların sağlığını ilgilendiren tüm düzenlemelerde, dünyanın kendine medeni diyen tüm ülkelerinde olduğu gibi, Sağlık Bakanlığı'nın, meslek örgütlerinin bu konuların ayrılmaz bir ortağı, bileşeni olduğunu kabul etmesi ve alanımızı sermayenin kar güden vahşi kapitalist anlayışına teslim etmemesidir.
Gücümüzü emeğimizden alıyoruz, kimsenin lütfundan değil. Bu nedenle halk sağlığı için, mesleğimiz için yürütüyor olduğumuz haklı mücadelemizin kamuoyuna ve şu anda hükmeden mevcut idarenin içinde birazcık aklı ve vicdanı kalmış bürokrat ve siyasilere duyurulması için sizlerin destek ve ilgisini bekliyoruz. Unutmayalım ki ihmal ettiğimiz, görmezden geldiğimiz sağlık alanında ki yozlaşma alanlarından birine, bir gün sağlığımız bozulduğunda ihtiyacımız olabilir."