Güncelleme Tarihi:
Kurul, yaptığı değerlendirme sonucunda 6 şartın yerine getirilmesi durumunda organ ve doku naklinin caiz olacağı sonucuna vardı. Kurul kararında, para karşılığı organlarını satanlarla ilgili de önemli bir uyarı var.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu’na ölmüş kimselerden alınacak organ ve dokuların naklinin dinen caiz olup olmadığını sordu. Kurul toplantısında öncelikle Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde, organ ve doku nakli konusunda sarih bir hüküm bulunmadığını belirtmekle birlikte “Ancak dinimizde, Kitap ve Sünnet'in delaletlerinden çıkarılmış umumî hükümler ve kaideler de vardır. Kitap ve Sünnet'te açık hükmü bulunmayan ve her devirde karşılaşılan yeni yeni meselelerin hükümleri, İslâm fakihleri tarafından bu umumî kaideler ile hükmü bilinen benzer meselelere kıyas edilerek çıkarılmış, hiçbir mesele cevapsız bırakılmamıştır. Organ ve doku nakli konusunda hükmünü tayinde de aynı yola baş vurulması uygun olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
ZARURET HALİNDE ÖLMEYECEK KADAR!
Nitekim murdar hayvan (meyte), kan, domuz eti, şarap... vb. şeylerin yenilip içilmesinin, alınıp satılmasının, ilaç olarak kullanılmasının haram kılındığı anımsatılırken, “Ancak zaruret halinde bunlardan zaruret miktarında (ölmeyecek kadar) yenilip içilmesinin (el-Bakara, 173; el-Maide, 3; el-En'am, 119) meşru olduğu beyan buyrulmuştur” denildi.
İslam fakihlerinin bu ayetlerden yola çıkarak zaruret halinde sadece ayet-i kerimelerde beyan edilen yasakların değil, zaruret halinin giderilmesi için yapılması zorunlu ve başka bir çare olmayan bütün yasakların zaruret miktarınca işlenmesinin caiz ve mübah olduğu sonucuna vardıkları vurgulandı.
“Bu değerlendirmelerin ardından aşağıdaki şartlara uyularak yapılacak organ ve doku naklinin caiz olacağı sonucuna varılmıştır” denildi. İşte Din İşleri Yüksek Kurulu’nun organ ve doku naklinin caiz olması için gerekli bulduğu 6 şart:
1- Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayatî bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının, meslekî ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen bir tabip tarafından tespit edilmesi,
2- Hastalığın bu yoldan tedavi edilebileceğine tabibin zann-ı galibinin bulunması,
3- Organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması,
KİŞİNİN RIZASI!
4- Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması,
BÖBREĞİNİ SATIŞI DİNEN CAİZ DEĞİL
5- Alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması,
6- Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir.
Kurul, bu görüşlerini Kur’an’daki şu ayetler ile İslam alimlerine dayandırdı:
“el-İsra Suresi , 70; et-Tin Suresi, 4 ; el-Hidaye, el-İnaye ve Feth'ül-Kadir 1/65; Fethu babi'l-İnaye, 1/126; Fetevay-ı Hindiye, 2/390 ;Cessas, Ahkamü'l-Kur'an, 1/156; İbnü'l-Arabi, Ahkamü'l-Kur'an, 1/55; Kurtubi, 2/232 ve 7/73; İbn Hazm, el-Muhalla, 7/426 Fetevay-ı Hindiye, 2/296; el-Va'yü'l-İslami, Sayı 137, Yıl 1396, Kuveyt; Istılahat-ı Fıkhiye, 3/157 Fetevay-ı Hindiye 2/390.”