Güncelleme Tarihi:
Gönen, büyüme hormonunun kontrolsüz salgılanmasıyla oluşan akromegalinin, halk arasında "büyüme hastalığı" olarak bilindiğini belirtti. Ayak ve el büyümesi, diş aralıklarının açılması gibi belirtilerle ortaya çıkan hastalığın, kontrol altına alınmadığı durumlarda yüksek tansiyon ve kalp büyümesi gibi ölümcül sağlık sorunları beraberinde getirdiğine dikkati çeken Gönen, "Ani organ büyümeleriyle karşılaşan hastaların endokrinoloji uzmanına görünmeleri erken tanı açısından büyük önem taşıyor" değerlendirmesin bulundu.
"TÜRKİYE'DE YAKLAŞIK 4 BİN 600 AKROMEGALİ HASTASI VAR"
Gönen, hastalığın, yavaş başlangıcı nedeniyle geç tanı konma tehlikesini de beraberinde getirdiğini aktardı. Sağlık Bakanlığı'nın başlattığı uygulamayla, akromegali tedavisinde erken tanının önemini vurgulamak amacıyla her yıl 15 Nisan'ın Türkiye Akromegali Günü olarak kabul edildiğini vurgulayan Gönen, şöyle devam etti:
"Hastalığa dikkati çekmek için çeşitli organizasyonlar düzenleniyor. Dünyada yaklaşık 1 milyonda 80-240 kişide görülen akromegali genellikle, hipofiz bezinde bulunan ve normalden fazla hormon salgılayarak bedenin çeşitli kısımlarının büyümesine neden olan bir tümör nedeniyle ortaya çıkıyor. Türkiye'de yaklaşık 4 bin 600 akromegali hastasının bulunduğu tahmin edilirken, bu rakama her geçen yıl yaklaşık 250-300 kişi ekleniyor."
"HASTALIĞI KONTROL ALTINA ALINMAYANLARIN ÖLÜM RİSKİ ARTIYOR"
Prof. Dr. Gönen, akromegalinin tedavisinin mutlaka ameliyatla yapılması gerektiğini aktardı. Ameliyatın çaresiz kaldığı durumlarda medikal tedavi alternatiflerinin düşünülebildiğini ifade eden Gönen, şöyle devam etti:
"Ayakkabı numarasında ani büyüme, yüzüğün parmağa dar gelmesi ve bedensel uzuvlarda ani değişiklik gibi sorunlar hastalığın belirtileri arasında yer alıyor. Belirtiler erişkinlikten önce olduğunda 'devlik' olarak tanımladığımız hastalık olur. Kemikler kapandıktan sonra yaşanırsa da akromegali hastalığı gerçekleşir. Akromegali, tedavi edilmediği takdirde şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp büyümesi ve kalp yetmezliği gibi, hastanın yaşamını tehdit edecek sorunlara dönüşebilir."
Gönen, hastalığı kontrol altına alınmayan kişilerin ölüm riskinin, genel ortalamaya göre iki kat artış gösterebildiğini kaydetti.