Güncelleme Tarihi:
Sonrasında beklenmedik bir şey oldu. Fotoğraf, Facebook ve Twitter'da büyük bir hızla yayıldı, 5 binden fazla insan paylaştı, 2.5 milyon kişiye ulaştı. Fotoğrafa bakanlar ise hem duygulandı hem de yorumlarıyla duygulandırdı.
"BUNLAR HER GÜN BİNLERCE MESLEKTAŞIMIN YAPTIĞI BİR ŞEY SADECE BENİM DEĞİL Kİ"
İlgiden dolayı son derece şaşkın olan Prof. Dr. Erbuğ Keskin, fotoğrafın haber olmasının ardından duygularını hürriyet.com.tr'ye özel olarak dile getirdi.
Dr. Keskin, "Bunlar benim her gün yüzlerce hastanede, binlerce meslektaşımın yaptığı bir şey aslında. Ben hocalarımdan böyle gördüm, böyle de devam ettirmeye çalışıyorum. Benim bulduğum bir şey değil ki.
"ÇOCUKLAR ORADA BİZE EMANET"
Anne babalar en kıymetli varlıklarını bize emanet ederler. O kapı kapandıktan sonra çocuklar orada bize emanettir ve bir insan kendi çocuğuna ne yapıyorsa biz de aynısını ameliyathanedeki çocuklarımıza yaparız. Bazen insanlar kendi çocuklarına da sinirlenebilir ve bazı hekim arkadaşlar sert davranıyor olabilir ama bu hekimlerin hepsinin kötü olduğunu göstermez.
"DEMEK Kİ BİZİ SEVEN SESSİZ BİR ÇOĞUNLUK VAR DİYE DÜŞÜNDÜM"
Bu benim hocalarımdan gördüğüm bir hareket. Eğer çocuk hastalarımız huzursuz olursa onları rahatlatmaya çalışırız. Bu haberin ardından beni en çok mutlu eden şey yorumlarda bir sürü insanın sadece "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz." yazması oldu. Demek ki bizi seven bir kitle de var diye düşündüm. Belki bu sessiz bir çoğunluktu diye düşündüm. Aslında her hekim hastasıyla konuşmak, gülmek ister ama sistem 5 dakikada bir randevu verirken bir sonraki hastayı bekletmemek için bunların hiçbirini yapamayız." dedi.
FOTOĞRAFIN HİKAYESİ
Fotoğrafın hikayesini de anlatan Prof. Dr. Keskin şunları söyledi,
"Her gün yüzlerce doktorun yapmakta olduğu bir şeyi yapmıştım. Ender, ameliyathanede korkunca yanına uzandım uyuyana kadar. Bütün çocukların elini tutar, sarılırız zaten, onlar bize emanettir orada. Bunu bütün hekimler yapar. Ama fotoğraf için söylenen güzel sözcükler gerçekten kuvvet verdi."