Güncelleme Tarihi:
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Pınar Çakır, çocukluk döneminde tedaviden ziyade hastalıktan korunmanın önemine dikkat çekiyor.
Toplum genelinde yaygın olan ‘üşütünce hasta olursun’ inanışın yanlış olduğunu belirten Çakır, üşütmekten ziyade çocukların aşırı kalın giydirilmesi ve havasız ortamlarda uzun süre vakit geçirmelerinin hastalıklara zemin oluşturduğunu belirtiyor: ”Çocuklarımız kış aylarında çok kalın giydiriliyor veya havalar soğuk diye günlerce dışarıya çıkarılmıyor. Kış aylarında enfeksiyonların artmasının sebebi, enfeksiyona neden olan mikropların soğuk havada ve kalabalık bulunulan kapalı ortamlarda daha çabuk çoğalıyor olması. Çocuklar üşüdükleri için değil, bu mikroplar kış aylarında arttığı için hasta oluyorlar. Ayrıca, ‘elleri ayakları çok soğuk’ diye kalın giydirilen çocuklarda terleme artıyor ve dış ortamda daha çok üşüme söz konusu oluyor. Bu noktada yapılacak en doğru davranış, bebek ve süt çocuklarının anne-babanın giydiğinden bir kat fazlası, daha büyük çocukların ise aynı kalınlıkta giydirilmesidir. Vücut ısısı en iyi ense ve gövdeden anlaşılır, bu nedenle el ve ayakları baz alarak üst üste giydirmekten kaçınılmalıdır” diyor.
Emzirin: Anne sütü enfeksiyonlara karşı koruyuculuğu ispatlanmış tek besindir. Anne sütü içerisindeki mikrop öldürücü ve bağışıklığı güçlendirici maddeler bebeği enfeksiyonlardan korur. Bebeğinizi ilk 6 ay sadece anne sütüyle besleyiniz. İki yaşına kadar da emzirmeye devam edin. Emzirme bebeğinizin bağışıklık sistemini destekleyen en önemli etkendir.
Aşıları atlamayın: Çocuğunuzun aşılarını sağlık bakanlığının önerdiği program çerçevesinde yaptırın. Risk grubundaki çocuklar için doktorunuza danışarak grip aşısını yaptırmayı unutmayın.
Sağlıklı beslenme şart!: Çocuğunuzun her besin grubundan uygun miktarlarda almasını sağlayın. Sağlıklı ve dengeli beslenmeyen bir vücut hastalıklara daha açık hale gelir.Omega 3, omega 6, A ve C vitamini, çinko bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde işlev görmesini sağlayan maddelerdir. Çocuklarınızı bu besinlerden zengin beslemeye özen gösterin. Balık, kırmızı et, kefir, yoğurt, yumurta günlük beslenmesinde mutlaka olsun.
Probiyotik tüketin: Sofranızdan kefir, turşu, yoğurt, şalgam gibi doğal probiyotikleri eksik etmeyin. Tabii tuzlu ürünleri bir yaş sonrası kullandığımız unutmayarak….
Giydireyim derken abartmayın!: Çocuklarınızı mevsim normallerine göre giydirin. Aşırı üşütmekten, terletmek ve kalın giysiler giydirmekten kaçının. Çok kalın giydirmek terlemeye bu da sonrasında vücudun soğumasına neden olur. En iyisi çocuğu kat kat giydirip hava ve ortam ısısına göre giysi sayısını artırıp azaltmaktır.
Uyku deyip geçmeyin: Uyku zihinsel ve bedensel dinlenme için olmazsa olmaz bir faaliyettir. Yaş grubuna uygun uyku düzenini ve uygun miktarda uyumasını sağlayın. Uyku düzenine önem gösterilen bebekler hastalıklara karşı daha dirençli hale gelir.
El yıkama alışkanlığı kazandırın: Kış hastalıklarından korunma yolları arasında en önemlilerinden biri temizlik kurallarına dikkat etmektir. Çocuklara en az 20 saniye sabun ve su ile ellerini yıkaması gerektiği öğretin ve gün içinde sıkça yıkamasını sağlayın. Eller yıkanmadan göz, ağız ve burun ile temastan kaçınılması gerektiğini anlayabileceği bir dille öğretin.
Odanın nemini ayarlayın: Yaşanan ortamın nemi iyi ayarlanmalı. Kuru hava solunum yollarında bulunan ve mikropları yakalama fonksiyonu olan, silia adı verilen tüycüklerin işlevini azaltır. Çocuğunuzun odasında kaloriferin üzerine su dolu kaplar koyabilirsiniz.
Hasta çocuklar evde kalsın: Hasta çocukları okula/kreşe göndermeyin. Öğretmen, idareci ve diğer velilerle konuşarak tüm ailelerin aynı yöntemi izlemesini sağlayın.
Odaları havalandırın: Çocuklarınızın kirli, kapalı, soğuk ortamlarda uzun süre kalmamasını sağlayın. Odasını sık sık havalandırın. Hasta olduğu bilinen veya öksürük, hapşırık gibi belirtileri olan kişilerle çocuğunuzun mümkün olduğunca temas etmesini önleyin.