Güncelleme Tarihi:
Kusma, iştahsızlık, iyi beslenememe, uyku bozukluğu, ağız kokusu ve ses kısıklığı gibi belirtilerle kendini gösteren hastalık, tedavi edilmediğinde yemek borusunda ülser, kanama, akciğer enfeksiyonları ve nadir de olsa kansere neden olabiliyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, bebek ve çocuklarda reflü hastalığı ile ilgili bilgiler veriyor. “Yemek borusunun mideye bağlanma yeri normalde kapalıdır” diyen Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, besin mideye ulaştığında buradaki kas dokusunun gevşeyerek besinlerin mideye geçişine izin verdiğini, besinler mideye geçtikten sonra ise kasılarak geri kaçışına engel olduğunu söylüyor.
Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, bebeklerde bu kas dokusunun tam olgunlaşmamış olması, sıvı gıda ile beslenilmesi ve yatar pozisyonda olmalarının reflüyü kolaylaştırdığını belirtiyor. İlk 6 ayda, bebeklerin yüzde 40 – 70’inde gastroözafageal reflü olduğunu ifade eden Bıyıklı, çocuklarda ise reflü hastalığının görülme sıklığının yüzde 10’larda olduğunu söylüyor.
Risk faktörünün cinsiyete göre değişmediğini vurgulayan Bıyıklı, belirtileri ise şöyle sıralıyor:
“Kusma, öğürme, iştahsızlık, iyi beslenememe, yeterli kilo alamama, huzursuzluk, uyku bozukluğu, ağız kokusu, uzayan öksürük – hırıltı atakları, kansızlık, ses kısıklığı gastroözafageal reflü düşündüren yakınmalar.”
KARIŞTIRILABİLİYOR
Doç. Dr. Neşe Bıyıklı, tanının endoskopik inceleme, 24 saatlik pH monitorizasyonu, Baryumlu özofagus – mide grafisi ve sintigrafi ile konulduğunu ifade ediyor. Bıyıklı, ayrıca hastalığın besin intoleransı, sindirim sisteminde tıkanıklık yapan durumlar, ülser, gastrit, malabsorbsiyon hastalıkları, metabolik hastalıklar ile karıştırılabildiğinin de altını çiziyor.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Hastalığın tedavi edilmediğinde, yemek borusunda ülser, darlık, kanama, akciğer enfeksiyonları ve çok nadir olarak kansere neden olabildiğini vurgulayan Bıyıklı, tedavinin beslenmenin düzenlenmesi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak ele alındığını söylüyor:
“Sık aralıklarla ve küçük porsiyonlarla beslenme, beslendikten sonra en az bir saat yatar pozisyonda bulunmama, yüksek yastık ile yatma, çikolata, asitli, yağlı, baharatlı gıdalardan kaçınma hastalıktan korunmada önem taşır. İlaç tedavisinde mide asiditesini azaltan ilaçlar, prokinetik ajanlar kullanılır. İlaç tedavisi ve koruyucu önlemlerle, yakınma ve bulgularda değişiklik olmayan hastalara ise cerrahi tedavi uygulanır.”
ÇOCUKLARDAKİ REFLÜ TEDAVİ EDİLMEZSE YETİŞKİNLİKTE DE DEVAM EDEBİLİR
Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, bebeklerde görülen reflünün genellikle yemek borusu ile mide arasındaki kapakçık dokusunun olgunlaşmasını takiben 1-2 yaştan sonra düzeldiğini hatırlatıyor. Çocukluk çağında başlayan reflünün ise genellikle 6-7 yaşlarından sonra görüldüğünü belirten Bıyıklı, diyete dikkat edilmez, uygun tedavisi yapılmazsa rahatsızlığın yetişkinlik dönemde de devam edebileceğinin altını çiziyor.