Güncelleme Tarihi:
Türk Çocuk Ürolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Aygün, "5 yaşından itibaren eğer gece yatak ıslatma varsa doğru tedavi için mutlaka sağlık kurumlarında konunun uzmanlarından yardım alınmalıdır. Yatak ıslatma ceza ile tedavi edilemez. Tam aksine cezalandırma, ters etki yaratabileceği gibi psikolojik problemleri arttırmada birebirdir. Bu sorun psikolojik kökenli değildir." dedi. İşte, çocuklarda gece yatak ıslatma hakkında merak edilenler...
Aygün, üriner sistem problemi olan enürezis noktürnanın çocukluk çağında en sık karşılaşılan ve tedavisi mümkün olan ancak toplumda kendiliğinden geçmesi beklenen, gizlenen ve önemsenmeyen bir rahatsızlık olduğunu söyledi.
5 yaşına gelmiş bir çocukta ayda iki kereden fazla yatak ıslatmanın normal olmadığını ifade eden Aygün, bunu bir hastalık olarak kabul ettiklerini belirtti.
Aygün, "5 yaşındaki her 5 çocuktan 1'i ve 7-10 yaşları arasındaki her 10 çocuktan 1′i gece yatak ıslatma problemi yaşıyor. 16 yaşından sonra 100 kişiden birinde sorun devam ediyor. Anne ve baba hikayesi çok baskın bir şekilde karşımıza çıkıyor. Annede ve babada yüzde 77 oranında varsa çocukta da yüzde 77 oranında bu hastalık ortaya çıkıyor. Tek ebeveynde varsa yüzde 44, ebeveynde yoksa yüzde 15 civarında görülüyor. Ayrıca, tek yumurta ikizlerinde bu oran yüzde 65-70, çift yumurta ikizlerde ise yüzde 35-40 arasında. Bu hem genetik hem çevresel faktörlerin de olduğunu gösteriyor." diye konuştu.
Altını ıslatan çocukların uykularının ağır olduğunu belirten Aygün, uyku sırasında idrar keselerinin dolduğunu hissedemediklerini ve tuvaletlerinin gelmesine rağmen uyanamadıkları için refleks olarak altlarını ıslattıklarını ifade etti.
"CEZA Ä°LE TEDAVÄ° EDÄ°LEMEZ"Â Â Â Â Â Â Â Â
Gece yatağı ıslatmaya yol açan nedenlerin çocuğun suçu ve bilinçli bir davranışı olmadığının altını çizen Aygün, şunları kaydetti:
"5 yaşından itibaren eğer gece yatak ıslatma varsa doğru tedavi için mutlaka sağlık kurumlarında konunun uzmanlarından yardım alınmalı. Yatak ıslatma ceza ile tedavi edilemez. Tam aksine cezalandırma, ters etki yaratabileceği gibi psikolojik problemleri arttırmada birebirdir. Yatak ıslatmanın sebebi tembellik de değildir. Bilinçli ıslatma söz konusu değildir. Bu sorun psikolojik kökenli değildir. Gece çocukları rastgele saatlerde kaldırıp çişe tutarak hastalık geçmez. Yatak ıslatma sünnet, ilk adet görme, askere gitme, evlenme gibi olaylarla düzelmez."
Bu süreçte "destekleyici tedavi" yönteminin uygulanması gerektiğini söyleyen Aygün, aile ve çocuğun tedavi için motive edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Aygün, "İşeme günlüğü tutulması, sık ve düzenli işeme sağlanması, uykudan 2 saat önce sıvı kısıtlamasının yapılması, 2 saat sonra çocuğu kaldırıp tuvalete götürme böylece gece uyanmasını sağlama, gece tuvalete kolay ulaşması sağlanmalı yataktan iniş kolay olması gerekirse koridorun ışıkları açık tutulmalıdır." ifadelerini kullandı.
Tedavide yüzde 80'e varan başarı oranlarına ulaştıklarını söyleyen Aygün, bu sorunla karşılaşan ailelerin çocuklarını çocuk ürologları, cerrahları ve nefrologlarına götürmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.