'Çocuklar deprem konuşmalarına, haberlerine maruz kalmamalı'

Güncelleme Tarihi:

Çocuklar deprem konuşmalarına, haberlerine maruz kalmamalı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2020 12:47

ANKARA'da Psikolog Gözdem Özdem Akaydın, deprem sonrası sarsıcı etkiler yaşandığına dikkat çekerek, "Çocukların deprem konuşmalarına, haberlerine ve görüntülerine maruz kalmamaları gerekir. Bunun yerine çocuğa açık ve net kısa bilgiler verilerek güven ortamı oluşturulmalıdır" dedi.

Haberin Devamı

Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Klinik Psikolog Gözdem Özdem Akaydın, depremin çocuklar üzerindeki psikolojik etkileri ve bunlarla baş etme yöntemleri hakkında bilgi verdi. Akaydın, hem çocuklar hem de yetişkinler için travmatik bir yaşam olayı olan deprem sonrasında, sarsıcı etkilerin yaşandığını ve deprem sonrası çocukların kendilerini yeniden güvende hissetmeleri için anne ve babalara önemli görevler düştüğünü söyledi. Deprem anında ve sonrasında çocukların korkmasının normal bir tepki olduğunu belirten Akaydın, "Bu korkunun şiddetini olayın yaşayış şekli belirler. Çocuğun neler hissettiğini anlamamıza yardımcı olacak ipuçları, depremi nerede, kiminle yaşadığı, depremin şiddeti, süresi, çocuğun mizacı ve geçmiş travmatik deneyimleridir" dedi.

'OKUL ÇAĞINA GELMEMİŞ ÇOCUKLAR DUYGULARINI İFADE ETMEKTE ZORLANIYOR'

Akaydın, henüz okul çağına gelmemiş olan küçük çocukların, olayları anlamakta zorluk yaşadıklarını, ifade etmekte ve duygularını yaşamakta zorlandıklarını ifade ederek, "Hissettiklerini ifade edemedikleri için de ne yazık ki yaşanan olaydan en çok onlar etkilenir. Okul öncesi dönem çocuklarının ortak özelliği, herhangi bir olumsuzlukta kendilerini sorumlu kılmalarıdır. 'Benim yüzümden böyle oldu, ben yaramazlık yaptığım ya da annemi kızdırdığım için böyle oldu' derler, yani çocuk 'ben' merkezcidir. Okul çağındaki bir çocuk olayın bir doğal afet olduğu anlatıldığında bu durumu anlar. Ancak 'Bana ve aileme ne olacak?' şeklindeki sorgulamaları ve endişeleri ortaya çıkabilir. Depremden kaynaklanan kaybetme korkusunun ya da çeşitli kaygıların çocuğun kendisini güvende hissettikçe azalması beklenir ve gözlenir. Bu süreçte çocuğun kendisini güvende hissetmesi için anne ve babalara büyük görevler düşmektedir" diye konuştu.

'ÇOCUĞUN DEPREMLE İLGİLİ DÜŞÜNCE VE DUYGULARINA ÖNEM VERİLMELİ'

Akaydın, deprem sonrası çocukların kendilerini yeniden güvende hissetmeleri için dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:

"Anne babanın kaygı ile baş etme biçimi ve ev ortamı çocuğun kaygı ile baş etmesinde en önemli temsillerdir. Çocukların deprem konuşmalarına, haberlerine ve görüntülerine maruz kalmamaları gerekir. Bunun yerine çocuğa açık ve net kısa bilgiler verilerek güven ortamı oluşturulmalıdır. Güven ortamı oluştururken çocuğun sırtını veya saçını okşamak, elini tutmak, göz kontağı kurmak etkili olur. Çocuk eve tekrar girme konusunda isteksizse yavaş yavaş alıştırılmaya çalışılmalıdır. Çocuğun tutumu karşında ebeveynin umursamaz, küçümseyici, sert, yok sayan bir tutum sergilememesi gerekir. Çocuğun depremle ilgili düşünce ve duygularına önem verilmelidir. Yapılan en yaygın hata anne ve babanın çocuklarının kendileri gibi hissettiklerini düşünmeleri ya da kendileri gibi hissetmelerini beklemeleridir."

Akaydın, çocuğun güven alanı sarsılacağından 'regresyon' adı verilen çocuğun önceki dönemlere ait tepkileri gösterme durumu yaşanmasının muhtemel olacağını belirterek, "Regresyon hali çocuğun parmak emmeye başlaması veya tırnak yemesi, anne ve babaya sürekli yapışık olma hali, yalnız olamaması gibi tutumlarıdır. Böyle dönemlerde çocuğun uykuya dalmakta güçlük çekmesi veya dalsa bile gece sık sık uyanması nedeniyle uyku kalitesi ve hijyeni bozulmuş olabilir. Ebeveynlerin bunun bir duygusal ihtiyaç olduğunu bilerek davranması gerekir. Bu durumda anne ve babanın yapması gereken ne kendini çocuktan uzak tutacak ne de çocuğun yapışık olmasını sağlamayacak şekilde davranmaktır" ifadelerini kullandı.

BAKMADAN GEÇME!