Güncelleme Tarihi:
Her yıl 4 Eylül Dünya Cinsel Sağlık Günü olarak kutlanıyor. Cinsel sağlığın önemine dikkat çekilen bu günde sağlıklı hayatın ilk şartlarından birinin de cinsel yaşam olduğunu belirten Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, sağlıklı cinsellikle ilgili şunları söyledi:
“Kişinin kendisine ya da karşısındakine zararı dokunmayan cinsel davranışlar yoluyla, kaygı korku ve suçluluk duyguları yaşamaksızın cinsel doyuma ulaşmasını sağlıklı cinsellik olarak tanımlayabiliriz.
SAĞLIKLI CİNSELLİK İKİ TARAFIN DOYUMUYLA MÜMKÜN!
Sağlıklı cinsellik gerçekdışı beklentilerden ve hatalı inanışlardan uzak olmayı gerektirir. Cinsel konulardaki bilgi eksikliği ve yanlış bilgilenmeler insanın zihninde cinsellikle ilgili hatalı düşünce şemalarının oluşmasına yol açar.
Bu düşünce şemaları da kaygı, korku, suçluluk duyguları ve gerçekçi olmayan beklentilere yol açarak cinselliğin istek, uyarılma ve doyum aşamalarında çeşitli cinsel işlev bozukluklarına zemin oluşturur.
Sağlıklı bir cinsel yaşam ancak iki tarafın da doyum yaşamasıyla mümkündür. İki taraf için de doyum verici bir cinsel yaşamı sağlayabilmek, cinsel uyumu yakalayabilmek için iki tarafın da birbirini anlama ve beklentilerini kabul etme, ayrıca kendi beklentilerini de tanımlayıp ifade etmede sorumluluğu vardır.
SAĞLIKLI CİNSELLİKTE HER İKİ TARAFA GÖREV DÜŞÜYOR
Sağlıklı cinsellik iletişim ve sorumluluk almayı gerektirir. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamın ön koşulu eşlerin sorunlarını konuşabilmeleridir. Cinsellikle ilgili konuşmaktan çekinmeksizin eşlerin hem cinselliği hem de birbirlerini tanımaya çalışmaları gerekir. Bu iki tarafın da sorumluluğudur. Sağlıklı bir cinsel yaşam için; kişinin düşünce sisteminde cinsellikle ilgili ne gibi varsayımlar ve yargılar taşıdığının farkında olması, kaygı korku ve çekincelerini fark edip bunların üstesinden gelmeyi öğrenmesi gerekir.
Kişinin cinsellikle ilgili duygu ve düşünceleri, beklentileri cinselliğin doğasına uygun mu? Yoksa cinsel mit dediğimiz hatalı inanışlarla, hurafelerle çarpıtılmış mı? Kendi içinde bu sorgulamayı yapması ve bu alanda bir sıkıntısı olduğunu fark ediyorsa sorumluluk alarak çözüm arayışına girmesi gerekir. Cinsel yaşamla ilgili sorunlar çözülebilir sorunlardır ve cinsel terapilerin büyük yardımı olur, çekinmeden gerektiği zaman yardım arayışına girilmelidir.
SAĞLIKLI CİNSELLİĞİN RUH SAĞLIĞINA ETKİSİ NEDİR?
Cinsel sorunlar zamanında ele alınıp çözümlenmediğinde hem kişinin ruh sağlığına hem de eşler arasındaki ilişkiye zarar verir. Cinsellik yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu için bu alanda yaşanan bir problem kişinin ruhsal uyumuna ve dengesine etki edecektir.
CİNSEL SORUNLARLA İLGİLİ BAŞVURULAR ARTIYOR!
Cinsellik toplumumuzda hala çok rahat konuşulan bir konu değil, bu nedenle insanlar cinsel sorunları olduğunda bu problemleri ile ilgili yardım talebinde çekimser davranabiliyor. Çoğu zaman depresyon, anksiyete gibi başka problemleri ya da evliliğin diğer alanlarındaki çatışmaları ele alırken cinsel yaşamdaki sorunların varlığını tespit edebiliyoruz. Gerçi son yıllarda kadınlarda vaginismus, erkeklerde erken boşalma ve empotans (iktidarsızlık) gibi cinsel sorunlarla ilgili başvurular da giderek artıyor. Bununla birlikte cinsel isteksizlik ve uyarılma güçlüğü gibi sorunlar çoğunlukla göz ardı ediliyor.”