Güncelleme Tarihi:
Uyurken soluğumuzun geçici süreyle durması (uyku apnesi), yüksek tansiyondan kalp hastalıklarına, depresyondan reflüye ve cinsel fonksiyon bozukluğuna kadar pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor. Uyku düzeninin bozulmasına ve sağlığımıza etkileyen olumsuzluklara neden olan uyku apnesi, toplumumuzda her 100 kişiden 5 inde görülen bir patoloji.
Günde 6-8 saat arasında uyuyan kişi uykunun rem ve rem olmayan evresini yaşar. Ancak bizim için asıl önemli olan ve bizleri dinlendiren, sabah zinde kalkmamızı sağlayan evre ; rem olmayan uykunun üçüncü evresidir. Uyku apnesi olanlarda derin uyku olmadığı için ertesi güne sarkan yorgunluk ve sersemlik hissi, gün boyu uykuya meyil ve konsantrasyon güçlüğü olur.
Uyku apnesi olanlarda derin uykuya beraber horlamada artar. Horlamadan sonra ise adeta ölüm sessizliği olur ve kişinin bazen 60-80 saniyeye kadar solunumunun durduğunu saptarız ki; bu durum insanı ölüme bile götürebilir. ABD de ; gece sağlıklı bir şekilde yatağa yatıp sabah ölü bulunanlarda yapılan araştırmada en sık ölüm nedeninin uyku apnesine bağlı gelişen solunum durması olduğu ortaya konulmuştur.
Uykuda nefes alamayan kişi netice itibariyle oksijensiz kalır ve bu durum vücuttaki karbondioksit oranını arttırır ve solunum yolu uyarılır. Beyin ise bu duruma adrenalin salgılatarak cevap verir. İşte uyku apneli kişilerde yüksek tansiyon oluşmasının sebebi budur.
Bu durum akciğerlerin kasılmasına ve genişlemesine yol açar.genişleyen akciğer mideye basınç yapar ve midedeki asit salgısı yemek borusuna kaçar.Bu da reflü diye bilinen hastalığa yol açar.
'Uyku hastalığı olan hastaların yaklaşık üçte biri hipertansiyonludur. Bu hastaların uyku apnesi tedavisi hipertansiyon sorunlarından da kurtulmaları için önemlidir. Özellikle ilaç tedavisine rağmen düşmeyen yüksek tansiyon hastaları uyku apnesi açısından mutlaka değerlendirilmelidir. Elbette devamlı adrenalin salgılanması ve yüksek tansiyon düzeyi kalbi de olumsuz etkiler. Kalp yetmezliği, kalpte ritim bozukluğu oluşabilir.
Uyku apnesi olan hastalar derin uyku uyuyamazlar, dolayısı ile bu durum kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler.özellikle konsantrasyon gerektiren işlerde başarısız olurlar,unutkanlık ve hafıza sorunları başlar. Araba kullanırken uyuyabilirler. Özellikle uzun yol şoförlerinde kazaya yol açabilir. Bazı Avrupa ülkelerinde uzun yol şoförleri uyku apnesi testi sonrası ehliyet alabilir.Ülkemizde ise ağır derecede uyku apnesi olan ama trafikte araba kullanan pek çok kişi var ki; eğer tedavileri yapılmamışsa yada hastalıklarının farkında değillerse bu kişiler hem kendileri hem de başka sürücüler için ciddi risk oluşturuyor demektir.
Uyku apneli hastalar uykusuzluğun ve yorgunluğun getirdiği stresle aile bireyleri ve sosyal çevresiyle sorun yaşayabilir ki; bu durum depresyona neden olabilir.
CİNSEL İSTEKSİZLİĞİN DE SEBEBİ
'Uyku apnesi olan hastalarda yorgunluk, halsizlik ve uykusuzluk çiftlerin cinsel yaşamlarını da olumsuz etkiliyor. Eğer kişide hipertansiyon, kalp hastalıkları da başlamışsa bu durum hem bireyin cinsel performansını düşürüyor hem de zamanla cinsel isteğini azaltıyor. Cinsel isteksizliği olan kişilerin yüzde 5'inde sebep uyku apnesidir. Erkeklerde ise daha fazla görülmektedir. Çiftlerin evlilik yaşamlarını olumsuz etkiler. Çiftlerin boşanmalarına bile neden olabilir.
Uyku apnesinin tanısını koymak için polisomnografi testi yapılmaktadır.Bu test ile gece boyunca uyku sırasında bazı kayıtlar alınır ve bu test ışığında horlama ve uyku apnenizin nedeni, şiddeti ve seçilecek tedavi belirlenir.
YA CERRAHİ OPERASYON YA CİHAZ
Uyku apnesi tedavisinde iki seçenek vardır, cerrahi tedavi ve uykuda kullandığımız pozitif basınçlı hava veren cihazlar. Hangi yöntemi tercih edeceğimize ise polisomnografi ve muayene sonucunda karar veririz.
Ancak bazı davranış paternleri de uyku apnesinde tedavi için oldukça önem taşır. Bunlar; Uyku sırasında yan yatmak, kilo vermek, alkol ve sigarayı bırakmak ve düzenli egzersizdir.