Cilde yaz bakımı

Acıbadem Fulya Hastanesi Estetik Cerrahi Konsültanı Prof. Dr. Ferit Demirkan dermatokozmetiklerden lazer uygulamalarına kadar cilt için pek çok seçenek olduğunu söylüyor.

Cildimizi  yıpratan stress etkenleri çoğunlukla hücrelerin içindeki moleküllerin oksidasyonu ile hasar veriyorlar. Bu hasarı azaltmanın yolu ise antioksidan içeren kozmetik uygulamalardan geçiyor. Bunlar aasında en önemli olanlar E, C ve A vitaminleri.

E Vitamini: Aslında yağlı cilt tipi olanlar yaşlanmaya karşı daha şanslı zira onların çok çalışan sebase bezleri aynı zamanda vitamin E üreterek cildin doğal savunmasına katkıda bulunuyorlar.   Vitamin E güçlü bir antioksidan ve bunu içeren nemlendiriciler ve güneş koruyucular aşırı stresli durumlarda veya kuru ciltlerde faydalı olabilir

C Vitamini: Cildimizdeki C vitamini hem kollajen sentezinde rol alır, hem de antioksidan olarak görev alır. Güneşe çıktığımızda veya sigara içtiğimizde cildimizdeki C vitamini azalır. Aynı zamanda yaşlanma ile de ciltteki C vitamini depoları azalır. C vitamini içeren kozmetikler ciltteki ince çizgileri azalttığı gibi, pigmentasyona yol açan kimyasal mekanizmayı da engeller.

A Vitamini: Cilt bakımında en eskiden beri kullanılan vitamindir. Krem olarak uyulanması yüzeyel kırışıklıkları azaltır. Derinin esnekliğini korur ve destekler. Diğer beyazlaştırıcılarla beraber uygulandığında pigmentasyonu azaltır. Kozmetikler içinde sunulan başlıca formları tretinoin ve retinoldür.

B Vitamini: Cilt bakım ürünlerinde kullanılan formları pantotenik asit ve nicotinamidtir. Yara iyileÅŸmesini ve protein sentezini destekler. Cildi nemlendirir ve anti enflammatuvar etkileri vardır.Â

Alfa Lipoik Asit (ALA): ALA ciltten kolay emilen ve güçlü ntioksidan etkisi olan dihidrolipoik asite dönen bir moleküldür. Ala içeren kozmetikler güneşle ortaya çıkan hasarı etkili şekilde azaltır.

Ubikinonlar: Koenzim-Q içeren kremler henüz yeni yeni piyasaya çıkmakla beraber etkili antioksidanlardır. Cillteki kırışıklıkların derinliğini azaltır ve güneşle salgılanan yıkıcı enzimleri bloke ederler.

Polifenoller: Yeşil çay ekstreleri, üzüm çekirdeği ve nardan elde edilen bu grup ürünler antioksidan etkileri ile güneş hasarını engellerler ve kollajen ile elastini korurlar.

Bu tür antioksidanların aslında en iyi kokteyl formunda iÅŸ yaptığını anlatan Dr.Demirkan, kozmetik seçerken kombinasyon içeren ürünlerin tercih edilmesi gerektiÄŸini söylüyor. Antioksidan kokteylleri içeren güneÅŸ koruyucular da daha etkin.Â

Gündüz bakım kremlerinin koruyucu, gece bakım kremlerinin ise yenileyici olması gerekiyor. Tek bir yenileyici krem seçilecekse bunun mutlaka A vitamini içermesi tavsiye ediliyor. Diğer yenileyici krem içerikleri ise peptidler (lisin, argirilen, vb), mineraller (bakır, çinko, vb) ve polihidroksi asitler (lactobion, glukonolakton). Bu kremleri uygulamadan önce kullanılacak temizleyicinin de cilt tipinize göre seçilmesi gerekiyor: Normal ve kombine ciltler için köpüren; yağlı ciltler için soyucu; kuru ciltler için sütlü ve hassas ciltler için pH-dengeli temizleyiciler seçilmeli.

Eğer cildiniz normal bakım dışında daha acil bir canlandırma ihtiyacı içerisinde ise o zaman da peeling ve lazer uygulamaları gündeme geliyor. Dr. Demirkan kalınlaşmış, parlaklığını kaybetmiş, lekeler içeren bir ciltte normal günlük bakım kremlerinin etkili olamayacağını, mutlaka soyularak uyarılmış ve temizlenmiş bir ciltle işe başlamak gerektiğini belirtiyor.

 

HANGÄ° PEELÄ°NG NE YAPIYOR?

Eğer hafif bir soyma işlemi gerekiyorsa gerekiyorsa glikolik asit peelingleri çok iyi bir seçenek olabilir. Evde de uygulanabilen kitleri olan bu peeller hafif izgiler ve akne için kullanılabilir.

Orta derecede bir soyma için trikloraasetik asit peelingleri önerilebilir. Hiperpigmentasyon, kırışıklıklar ve akne skarları için uygun bir yöntem olan bu peelinglerde iyileşme süresi birkaç günü bulabilir.

Eskiden kullanılan derin peelingler ise artık yerini fraksiyonel karbondioksit lazer uygulamalarına bıraktı. 20 yıl önce ilk çıktığında yüksek enerji ile tüm yüz cildini soyarak adeta bir yanık oluşturan ve iyileşmesi bir haftayı geçen lazer uygulamaları artık yerine bölünmüş dozlar ve birkaç gün süren minik siyah kabuklanmalara bıraktı. Ancak belirgin bir etki elde etmek için 3-4 hafta aralıklarla 3 kez tekrarlamak gerekiyor. Lazer ciltte belirgin sıkılaşma, lekelerde azalma ve cilt parlaklığında artış sağlıyor. Buna ilaveten cilt altı kollajen dokusunda artış doku esnekliğini arttırıyor ve kırışıklıkları azaltıyor.

Cilde canlılık sağlayan bir başka yöntem ise  PRP. Platelet Rich Plasma ibaresinin kısaltılmışı olan PRP uygulamasında damarınızdan alınan kan, bir kit ve santrifüj yardımı ile ayrıştırılıyor. Büyüme faktörlerinden zengin hücreler alınarak cildinize napaj tekniği veya direkt enjeksiyon ile veriliyor. Bu hücrelerin fibroblastları uyarması ve kollajen sentezini arttırması ile cilt yenileniyor. Fraksiyonel lazer ile kombine edildiğinde ise daha da iyi sonuçlar almak mümkün.