Güncelleme Tarihi:
Mutfağında ocak bulunmayan şef Ak, oluşturduğu yaklaşık 3 bin tarifi pişirmeden yapıyor. Eğitim seminerleriyle tariflerini meraklılarına da aktaran Ak, çiğ beslenmeyle 9 ayda 125 kilogramdan 70 kilograma düştü. Ak, 7 yaşında annesine yardım için mutfağa girdiğini belirterek, yemek yapmaya ilgisinin o yaşlarda başladığını söyledi.
İzmit'teki dönercide bir dönem çıraklık yaptığını ifade eden Ak, askerliğinin ardından Amerika'da yaşamaya başladığını aktardı.
Mehmet Ak, açık hava festivallerine katıldığında insanların sağlıksız beslendiğini gördüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:
"Tavuk döneri ABD'ye ben götürdüm. Böylece tavuk döner, ABD'de yaygınlaştı, bu iş üzerine 4 restoranım oldu. 'Türk mutfağını tanıtan şef' olarak güzel işletmeler kurdum. Bu dönemde kilo almaya başlamıştım. Kilomun neden yükseldiğini araştırmaya başlamıştım. 2002 yılında 125 kilograma çıktım. 2003'te katıldığım bir programda detoks ve sağlıklı beslenmeden bahsedildi. Detoks programında da çiğ beslenmeyi keşfettim. Böylece 2004'ten beri çiğ besleniyorum."
"ÇİĞ BESLENMEYLE 9 AYDA 55 KİLOGRAM VERDİM"
Çiğ beslenme üzerine ünlü şeflerden eğitim aldığını anlatan Ak, 2006'dan beri uzman şef olarak çiğ beslenme üzerine dünyanın birçok noktasında eğitim verdiğini söyledi. Ak, "125 kilograma çıktığımda çiğ beslenmeyi keşfettim. Çiğ beslenmeyle 9 ayda 125 kilogramdan 70 kilograma düştüm" diyerek, gıdaları pişirmediklerini söyledi.
Bu beslenme yönteminde gıdaların enzim ve vitaminlerinin doğrudan vücuda girdiğine işaret eden Ak, "Çiğ beslenmedeki en büyük özellik, gıdaların çiğ olarak ama pişmiş gibi görüntü ve lezzet kazanmasıdır. Bu mutfağın teknolojisinde bu var. Hiçbir gıdayı pişirmiyoruz. Biraz yeniliğe yer vermek lazım. Bu beslenmeyle ilgili dünyada birçok merkez var. Çiğ beslenme, ileri seviyedeki hastalıkların tedavisinde çeşitli metotlarla terapi olarak kullanılıyor. Bunları birçok doktor da açıklamakta. Organik çiftliğimizde bunları pişirip güzel yemekler yapıyoruz" şeklinde konuştu.
"DÜNYA MUTFAĞINDAN BİRÇOK TARİFİ YAPABİLİYORUZ"
Çiğ beslenmede gluten olmadığını vurgulayan Ak, bu nedenle insanların birçok rahatsızlıktan arındığını kaydetti. Mehmet Ak, mutfaklarında un, tuz, şeker ve süt olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Gluten sıfır olduğu, beyaz şeker de olmadığı için doğal olarak aldığımız şeker sayesinde vücuttaki şeker dengesi çok güzel şekilde seyretmekte. Aldığımız kalorilerin hepsi dolu kaloriler, boş kaloriler değil. Çiğ beslenmede çok fazla tüketim yoktur, şaşırıyorsunuz. 'Bu kadar az yedim ve doydum' diyebiliyorsunuz. Un, tuz, şeker ve süt yok ama biz sütümüzü yapıyoruz. Bademden süt yapıyoruz. Örneğin, bademi suya yatırıyoruz, sonra o bademi içine biraz su katarak blenderde çekiyoruz. Oradan çıkan sıvı biz bezle süzdürülerek sütü elde ediyoruz. Badem sütünde gerçek kalsiyum var. Beyaz görüntüsü, lezzeti de aynı. Bu sütü kaynatmak zorunda değilsiniz. Peynir, yoğurt ve soslar yapıyoruz.
Süt ürünüyle ne yapılıyorsa aynısını bu mutfakta yapıyoruz. Bademden, fındıktan, susamdan, cevizden, susamdan süt yapıyoruz. 3 bine yakın tarifim var. Mutfak yeniliğe çok açık, mesela lahmacun da yapıyoruz. Badem unundan lahmacun yapıyoruz. Lahmacunun kıyma kısmına ise cevizden tıpkı kıyma yapıyoruz. Onu baharatlandırıyoruz. Kebaplar yapıyoruz, dünya mutfağından birçok tarifi yapabiliyoruz. 55 kilogram verdikten sonrada aynı kilodayım, 9 yıldır da böyle besleniyorum."