Güncelleme Tarihi:
Müslinin mucidi İsviçreli Maximilian Bircher-Benner'ın başlattığı çiğ beslenme akımı şuan en çok tartışılan sağlıklı beslenme konusu. Şeker, tuz veya baharat kullanılmadan hazırlanan çiğ besinler en çok diyet yapanların tercihi. Bütünsel sağlık metodu olarak görülen bu yeni akım aynı zamanda da çevreci özelliğiyle dikkat çekiyor.
KARŞI ÇIKANLAR NE DİYOR?
Birçok kişinin uyguladığı çiğ beslenme bazı uzmanlar tarafındanda karşı çıkılıyor. Yapılan araştırmalarda çiğ beslenmenin B12 eksikliğine sebep olduğu anlaşılıyor. Peki nedir bu B12 diyenlere ise, B12 tüm vücut hücrelerinin ihtiyaç duyduğu bir enzim ve eksikliği mide, sinir ve sindirim sistemi bozuklukları, kansızlık,kabızlık gibi birçok hastalığa davetiye çıkartıyor. Bununla birliklikte demir,kalsiyum ve D vitamini eksikliğine sebep olan çiğ beslenmenin yararları kadar zararlarıda var.
PİŞMİŞ HAVUÇTA KAROTEN DAHA FAZLA
Pişirmenin önemli enzimleri öldürüğünü düşünülmesine rağmen enzimler insanların beslenmesinde önemli bir rol oynamıyor. Üstelik sebze ve meyveleri çiğ tükettiğinizde, pişirerek tüketmenize oranla daha az faydalanılıyor. Hem çiğ hem de pişmiş olarak tüketilen domateste pişmiş olarak tüketildiğinde daha fazla likopen alırken, pişmiş havucun karotenin miktarı çiğden daha fazla.
Dr. Osman Müftüoğlu ise gıdaları ya doğal halleriyle yemeyi ya da münkün olduğu kadar az pişirerek yemeyi öneriyor. Pişirme yöntemi olarak önceliği suda kaynatmaya veriyor.